CHP kurultay iddianamesinde tanığın garip ifadesi: Gizli kamera ile rüşvet

CHP kurultay iddianamesinde tanığın garip ifadesi: Gizli kamera ile rüşvet

Eski Yargıtay Savcısı ve Avukat Ruşen Gültekin, CHP kurultay iddianamesinde yer alan bir tanık ifadesini sert biçimde eleştirdi. Gültekin, "gizli kamera takılarak rüşvet dağıtıldığı" iddiasının araştırılmamasına tepki gösterdi.

CHP'nin 2023 yılının Kasım ayında yapılan kongresinde delegelere rüşvet verildiği iddiasıyla hazırlanan iddianamede bir tanığın İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve CHP lideri Özgür Özel'in rüşvet dağıtılmasını yakalara takılan gizli kamera ile takip ettiğini ileri sürdüğü ortaya çıktı.

Eski Yargıtay Savcısı ve hukukçu, Mehmet Ruşen Gültekin'in X'te yaptığı paylaşımda gündeme getirdiği ifadede, tanık Levent Çelik, bir Bandırma Belediye Meclis üyesinin kendisine, "bizi delegelere hediye dağıtımında görevlendirdiler. Ancak Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu bize güvenmedikleri için yakalarımıza gizli kamera taktılar. Biz hediyeleri (telefon vs) dağıtırken onlar merkezden (CHP merkezinden) bizi kontrol ettiler" dedi.

Gültekin, bu iddianın Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu'nun delegeleri ikna etmek için rüşvet dağıttığı ve bu eylemi gizli kameralarla kaydettiği anlamına geldiğini belirterek "Allah aşkına siz hiç verdiği rüşveti kaydeden duydunuz mu? Peki kayıtlar nerede? Savcı araştırmamıştı bile" ifadeleriyle tepki gösterdi.

Gültekin, savcılığın söz konusu Bandırma Belediye Meclis üyesini araştırmadığı gibi, iddia edilen kayıtların varlığını da sorgulamadığını ifade ederek "Savcı iddiayı almış, dümdüz koymuş. Böyle iddianame olur mu? Savcı sormaz mıydı adama, siz nerede hangi saatte buluştunuz diye?" sözleriyle savcılığın tutumunu ağır biçimde eleştirdi.

Gültekin, savcının bu iddiayı ciddiye alması durumunda CHP Genel Merkezi'nde arama kararı alıp kayıtları bulması gerektiğini, ancak hiçbir adımın atılmadığını dile getirdi. Ona göre, bu durum "çamur at izi kalsın" yaklaşımını akla getiriyordu.

mehmet-rusen-gultekin-kimdir-nereli-kac-yasinda-5370-730x410.jpg
Eski Yargıtay Savcısı Mehmet Ruşen Gültekin

"Delilsiz bir dedikodu: Yargılama hiç olmazdı"

Rüşvet iddiasının tamamen dedikodu niteliğinde olduğunu ve hiçbir delile dayanmadığını vurgulayan Mehmet Ruşen Gültekin, Asliye Ceza Mahkemesi'nin iddianameyi iade etmesi gerektiğini savundu. Gültekin, iddianamenin iade edilme gerekçelerini ise şu şekilde sıraladı:

  • Delillerin toplanması.
  • Toplanan delillerle tanık anlatımlarının ilişkilendirilmesi.
  • Şüpheli sayısının çok olması nedeniyle, modern ceza hukukunda toplu suçlama olamayacağına göre, her şüphelinin hangi eylemle suçu işlediğinin açıkça gösterilmesi.

Gültekin, iddianamede tanıkların sadece duyumlarına dayanan (birinci dereceden tanıklık bile olmayan) birçok ifadenin bulunduğunu belirterek, "Böyle iddianame olmaz. Yargılama hiç olmaz" dedi.

Dosya ağır ceza mahkemesinde

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, CHP'nin 4-5 Kasım 2023'te yapılan 38. Olağan Kurultayı'na ilişkin Siyasi Partiler Kanunu'nun 112. maddesi ve ilgili diğer mevzuat hükümlerine göre yürüttüğü soruşturma tamamlanarak iddianame hazırlanmıştı.

İddianamede, eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na mağdur, eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş'a müşteki sıfatıyla yer verilmişti.

İddianamede, yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanmasının ardından İBB Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ve CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ile Baki Aydöner, Erkan Aydın, Hüseyin Yaşar, Mehmet Kılınçaslan, Metin Güzelkaya, Özgen Nama, Özgür Çelik, Rıza Akpolat ve Serhat Can Eş hakkında, Siyasi Partiler Kanunu'nun 112. maddesinde yer alan "oylamaya hile karıştırma" suçundan 1 yıldan 3'er yıla kadar hapis cezası istenmişti.

Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesi ise iddianameyi, "rüşvet" suçunu da içerebileceği gerekçesiyle ağır ceza mahkemesine göndermişti.

Mahkemenin aldığı görevsizlik kararında, iddianame konusu olayların İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun organizasyonuyla ve kamu kurumu niteliğindeki belediyeler veya iştiraklerinde görevli kişiler tarafından gerçekleştirildiğinin öne sürüldüğü belirtilmişti. Kararda, kurultayda kullanılan oyların haksız bir vaat veya avantaja dönüştürülmesinin rüşvet suçu kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği ve çok taraflı bir rüşvet anlaşmasının olup olmadığının tartışılmasının ağır ceza mahkemesinin yetkisinde olduğu ifade edilmişti.

Ayrıca mahkeme, genel başkanlığı yeniden kazanamayarak mağdur olduğu iddia edilen Kemal Kılıçdaroğlu'nun duruşmadan haberdar edilerek, beyanlarının esaslı görülmesi halinde tanık sıfatıyla dinlenmesine yönelik işlemlerin ve delillerin tartışılmasının da Ankara Ağır Ceza Mahkemesi'nin görevi olduğunu belirttmişti.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.