Doğal pırlantanın yerini laboratuvar pırlantası alabilir
Pırlantanın tarihine ve çıkarıldığı ülkelere baktığımızda pek de hoş şeylerle karşılaşmıyoruz. Doğal pırlantanın yerine laboratuvar pırlantası alırsa her açıdan iyi olmaz mı
Evlenme teklifinin olmazsa olmazı pırlanta bir yüzük. Peki ya bu pırlanta yüzüğün pırlantasının laboratuvarda üretildiğini öğrenseniz ne hissedersiniz? Dünya pırlantanın yerini sentetik pırlantanın alıp alamayacağını tartışı
Pırlanta kimilerine göre yıllardır evliliğin ve aşkın sembolleri arasında yer alıyor. Günümüzde doğal pırlantaya alternatif olan sentetik pırlanta oldukça popüler.
Laboratuvar ortamında üretilen sentetik pırlanta üretiminde geri dönüştürülmüş elmasların yanı sıra farklı metaller de kullanılıyor. Doğal pırlantanın aksine laboratuvarda üretilen ve üretiminde geri dönüştürülmüş elmasların yanı sıra geri dönüştürülmüş metaller kullanılan bu mücevher türü, Amerika ve Avrupa’da özellikle 1980 ve 1999 yılları arasında doğan Y kuşağına daha çok hitap ediyor. Türkiye'de “sahte” olarak da algılanan sentetik pırlanta, yeni bir tartışmanın habercisi: Sentetik pırlanta doğal pırlantanın yerini alabilir mi?
The Wall Street Journal'da yayınlanan bir makale bu konuya dikkat çekiyor. Mimar, dekan yardımcısı ve profesör olan 45 yaşındaki Thomsen Martin, nişanlısı Camille için pırlanta yüzük almak istediğinde doğal pırlanta ile sentetik pırlanta arasında kalmış. Martin, hem Amerika'daki hem de Danimarka'daki mücevher evlerine bakıyor. Bu sürecin sonunda tercihini sentetik pırlantadan yana kullanıyor. İnsanların elmas satın alma süreçlerinin kendisini hayal kırıklığına uğrattığını belirten Martin, ekonomik olarak imkânı olduğu hâlde “güzel bir yüzüğe sahip olmak için diğer insanlara ve dünyaya zarar vereceğimi bilerek yaşayamazdım” diyor.
Küresel bir elmas tekeli olan bu şirketin adı De Beers Company.
Y kuşağını temsil eden ve yeni evli ya da evlenmek üzere olan insanlara sorduğumuzda, çoğunun sentetik pırlanta hakkında net bir bilgisi olmadığını görüyoruz. Bilgi sahibi olanların neredeyse tamamı, fiyatı ve eleştiri konusu olan tarihi nedeniyle doğal pırlantayı tercih etmeyeceğini söylüyor. Doğal pırlantayı tercih edenler de gelenekler yüzünden buna mecbur kaldığını ifade ediyor. Ancak bu “gelenekler” sadece 70 yıl önce başlayan bir reklam kampanyasının sonucu. Tarihe baktığımızda yüzük geleneğinin Roma medeniyetine kadar uzandığını görüyoruz. Antropologların iddiası bu yönde. Peki nasıl oldu da Roma’daki bu gelenek dünyaya böylesine yayıldı? Birçok farklı tarihi detay olsa da yakın tarihe dair en net imzanın ardında Londra merkezli bir şirketin adı var. Küresel bir elmas tekeli olan bu şirketin adı De Beers Company.
Tekrarlanabilir ilk sentetik pırlanta sentezinin 1953 yılında üretildiği belirtiliyor. 1990'lı yıllarda piyasaya sürülen sentetik pırlantaların görünüş olarak doğal pırlantalara yakın bir çizgi yakalaması pek mümkün değildi. The Wall Street Journal makalesine dönecek olursak; günümüzde gelişen teknoloji ile birlikte yüzde 99 oranında doğal pırlantaya benzeyen pırlantalar üretmek mümkün. Bu sentetik pırlantalar, bir sertifikalandırma kuruluşunun onayı olmaksızın doğal pırlantadan ayırt edilemiyor.
Pırlanta yüzüğün bir gelenek hâline gelmesine sebep olan De Beers Company şirketinden bahsetmiştik. Bu şirketin de laboratuvarda yapılan elmas teknolojisine yatırım yaptığını söylemekte fayda var. Şirket, yatırım olarak düşünülmeyen günlük parçalar üretip bu alanda da önemli bir aktör hâline gelmeyi amaçlamış. Belçika'daki Anvers kentinin elmas endüstrisi ailelerinde büyüyen Jessica Warch (27) ve Sidney Neuhaus (27) ise sentetik pırlanta sektörünün Y kuşağından temsilcileri. Kimaï adlı şirketin kurucuları olan ikili, 2018 yılında kurdukları şirket için şöyle diyor: “Bizim neslimiz, satın aldığımız şeylerin nereden geldiğiyle gittikçe daha fazla ilgileniyor. İzlenebilirlik istiyorlar, sürdürülebilir ambalaj istiyorlar ve mücevherlerinin yapımına dahil olan insanlara ödeme yapıldığını ve adil bir şekilde çalıştığını bilmek istiyorlar.”
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.