Tevfik Kızgınkaya

Tevfik Kızgınkaya

Ben Bilirim!

Baştan söyleyeyim.

Kendi adıma, her şeyi bilmediğimi biliyorum.

Bildiğim,

Bileni bilmek, bileni araştırıp bulmak bilgiye ulaşmanın en doğru yol olduğudur.

Bilen, konusunda uzman olan insanlardır ve bilen insanların yazdığı kitaplardır.

Bildiğini doğrulamak için bile bir bilene baş vurmak,

Yanlış ya da eksik bilgiyle insanları ve toplumu yanıltmamanın, kandırmamanın

En azından gülmeceye konu olmamanın bir yoludur.

Bilgi güçtür,

Bilgiçlik taslamak ise güçsüzlüktür.

*

Bugün her konuda bilgiçlik taslayanların söz ve karar sahibi olduğu bir dönemi yaşıyoruz.

Her akşam her kanalda ekonomiden uluslararası ilişkilere kadar ahkam kesenler,

Adının başında akademik unvan yazan ama kendi alanı dışında her alanda konuşabilenler,

Gazeteci kimliği ile iktidar partisinin propagandasını yapanlar…

Bu kişiler işin görünen yüzleridir,

Yarattıkları algı ile gerçeklerin üstünü örterler,

Halkı kandırmak görevini yerine getirirler.

*

Asıl sorun ben her şeyi bilirim diyen siyasetçilerde.

“Benim memurum işini bilir” diyen TÖ ile başladı “ben” siyaseti ülkemizde.

40 yıldır ben bilirim diyenlerle yönetiliyor Türkiye.

Sonuçta 15 yıl önce ulaştık tek adam yönetimine,

Halk seçti Cumhurbaşkanını, tek adam oldu RTE,

Demokrasi diye diye…

*

Yasama, yürütme, yargı,

Her alanda söz ve karar sahibi bir kişi,

Ne meclis kaldı ne demokrasi ne de hukuk devleti.

Bilgi, deneyim, liyakat sahibi olanların

Kendi partisinden olmayan belediye başkanlarının

Yeri yok devletin yönetiminde,

Tek kişilik Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde.

*

Tek adam olmak zordur,

Her şeyi bilmeye mecburdur!

Ben bilirim deyince her konuda,

Karar verince tek başına her alanda,

Dış politikadan ekonomiye, eğitimden doğacak çocuk sayısına…

Sonuçta muhtaç olduk Arapların parasına.

Bu sistemde açlık sınırında yaşamakmış Halkın kaderi,

Fıtratında varmış diye buyurdu lüks içinde yaşayan din “alimleri”,

Açlıkla imtihana girmişiz inancın gereği,

Sabırla, şükürle karşılayanın öbür dünyadaki yeri garanti.

*

Kalmayınca memlekette hak, hukuk, adalet,

Zirveye tırmanınca yokluk, yoksulluk, sefalet…

Ben bilirim demekle yönetilemeyince devlet,

Yükselince geçim derdiyle boğulan Halkın sesi,

Değiştirmek gerekti ülkenin gündemini,

Bu arada biraz da göz dağı vermeli.

Yine yükseltiliyor korku, baskı ve şiddet.

Bu sefer kadın sanatçılar ve gazeteciler hedef,

Sezen, Gülşen ve Sedef.

Suçları şarkı sözleri, kıyafet ve tweet,

Sonuçta kopartılan diller, tutuklanan gazeteciler…

*

Demokrasinin gereği seçimle değişecek bu zihniyet…

Yaşadıklarımızdan ders çıkartmalı siyasi muhalefet.

Tek adam düzeninde sağlanamaz hak, hukuk, adalet.

İnandırmalısınız Halkı, bu düzenin değişeceğine,

İnsanca, hakça bir düzenin geleceğine.

*

Oy korkusu ile susmayın bu adaletsizlikler karşısında,

Sahip çıkın haksızlığa, hukuksuzluğa uğrayanlara.

Bilin ki,

Kendine güvenen güçlü bir duruştur sizleri taşıyacak olan iktidara.

*

İttifak oluşturmak doğrudur demokrasi yolunda,

Yüzünüz dönmeli biraz da sol tarafınıza.

Emekten emekçiden,

Emeği ile geçinen Halktan yana olanlara…

*

Bir de kendi içinize dönsün yüzünüz.

Yaşamını partisinin iktidarına adamış partinin emekçilerine,

Siyasi deneyimlerini, mesleki birikimlerini ve bilgilerini,

İktidar yolunda sizlere sunmaya hazır olan üyelerinize…

*

Sözümüzü Uğur Mumcu’yu saygıyla anarak noktalayalım.

“Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz.”

 

Önceki ve Sonraki Yazılar