Önemli bir demokrasi sorunu: Naylon parti üyeliği...

Bundan önceki yazılarda, bazı muhalefet partilerinin altılı masa çalışmalarına değinerek, demokrasimizin yerleşip kökleşmesi için Siyasi Partiler ve Seçim Kanunlarının Anayasa kadar önemli olduğunu vurgulamıştık. Millî iradenin yansıdığı TBMM’ni oluşturan milletvekillerinin saptanması, daha sonra da seçmenin istencine önem veren bir seçimin gerçekleşmesi demokrasinin olmazsa olmazıdır dedik. Parti içi demokrasinin olmadığı bir ülkede gerçek bir demokrasiden söz edilemeyeceğini altını çizerek bıkmadan usanmadan yazdık. Parlamenter demokrasinin geliştiği ülkelerde parti genel başkanı ve yöneticilerin seçiminde delege sistemin terk edildiğini ve bu işin parti üyelerine bırakıldığını uygulanan örneklerle anlattık. Pekiyi bu kadar önem taşıyan ve sadece partilerinin değil ülkenin de yazgısını belirleyen üyelerin durumu nedir? Dünyada ve ülkemizdeki uygulamalar nasıldır? Bu sorulara yanıt vermeye çalışacağız. Parti üyeleri bir partinin hücrelerine benzer. Hücre sözcüğünün birkaç anlamı vardır. Tutuklu veya hükümlülerin yalnız başına bırakıldıkları küçük oda bunlardan biridir. İllegal örgütlenmede yukarı ile ilişkiyi sağlayan bir kişiye bağlı oluşuma da hücre denilmektedir. Amacımız bunları incelemek değil. Biyolojik anlamda hücre canlı vücudunun yapı taşıdır. Siyasal partilerin de yapı taşı üyelerdir. Üye olmazsa siyasal parti de olmaz! Dünyadaki örneklere baktığımızda popülist partilerin binlerce, yüz binlerce hatta milyonlarca üyeye sahip olduğunu görürüz. Bu bir yerde sempatizan veya taraftar tarifiyle üyeliği eş tutan uygulamadır. Sağ veya sol olması önemli değil; ideolojik partilerde ise durum farklıdır. Parti içi eğitimden geçmiş, mensubu olduğu partiye sadece gönül bağı ile değil, düşünce olarak katılmış kişilerden oluşan topluluktur üyeler. Düzenli olarak aidatlarını öderler. Parti çalışmalarına belli bir disiplin içinde katılırlar. Bunların nicelikleri değil nitelikleri önemlidir. Onun için sayılarının milyonları bulması gerekmez. Önemli olan mahallelerinde ve sandık başında partiyi eski deyimle bihakkın temsil etmeleridir. Yüzbinlerce hatta milyonlarca üyeye sahip bir partinin, seçimlerde birçok sandığı boş kalıyorsa bu üyelerin eski deyimle kıymet-i harbiyesi nedir? Onun için üyelerin bir araya gelerek iradelerini seçtikleri delegelere bıraktıkları model artık geçerli değildir. Soldan sağa uzanan çağdaş partilerde artık lider ve yöneticileri delegeler değil üyeler seçmektedir. Ülkemizde durum nedir? 5 Ocak 2022 tarihi itibariyle siyasal partilerin üye sayıları şöyle. AKP: 14 milyon 64 bin, CHP: 1 milyon 312 bin, İYİ Parti 512 bin 543, MHP: 476.869, DP: 403.758, BBP: 80.193, HDP: 41.742, DSP: 30.681, TKP: 4.853.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.