
İdris Akyüz
Barışın sahte güvercini !
Gazze’de yaşananlara bakıyorum… Ateşkes ilan edildi ve savaş bitti deniyor… Elbette en kötü barış bile savaştan çok daha iyidir… Ancak bu savaşı bitiren birileri şimdi madalya bekliyor… Sorarım size, “Barış havarisi” ya da “Barışın yapay güvercinleri”ni hangi madalya ile ödüllendirmek lazım?
Hepsi sahte !
Önce tarafsızlık maskesini çıkar, sonra taraf ol. Önce silah ver, sonra barış getirdiğini söyle. Ne yazık ki “Modern diplomasi” artık bu tür maskaralıklarla işliyor.
Evet; dünya siyaseti ancak bu kadar çirkefleşir. Bir devlet lideri çıkıyor, “tarafsızım” diyor; ama bir eliyle bir tarafa silah veriyor, diğer eliyle görünmez bir ödül bekliyor. Bir başka ifadeyle; hem yangını körükle, hem de itfaiyeci gibi poz ver ! Buna insanlık mı dersiniz yoksa trajikomik bir sinema filmi mi?
ABD başkanı Donald Trump’un Gazze’deki pozisyonu budur... İçi boşaltılmış bir kahramanlık iddiası… Ve üzerine konan ödül vaatleriyle cilalanmış. Peki, gerçekte ne oldu? İsrail, tüm dünyanın gözü önünde “orantısız güç” kullanarak, bir katliama, bir “soykırım”a imza koydu. Filistinlilerin topraklarının yüzde 53’ünü işgal etti…
Ve şimdi birileri; binlerce çığlık, yıkılan evler, karanlığa gömülen çocukların çığlıkları arasında “barış” diye bağırıyor. Dahası “Nobel barış ödülü” bekliyor…
Hadi oradan ! Bunu hangi vicdan kabul eder? 70 bin can gitti…
***
Çetin Altan ustanın dediği gibi, siyaset bazen öyle bir tiyatroya dönüşür ki, sahnedeki kuklalar bile sahne arkasındaki ipleri görmeye başlar. Ve izleyici, artık kukla oyununun ahenginden çok, kuklacıların yüzündeki soğuk parayı merak eder. Trump mı yoksa başka bir lider mi hiç fark etmez. Önemli olan, kitabın kapağında yazan “barış” sözcüğünün içinin bomboş kalmasıdır.
Barış madalya ile ödülle, gösterişli manevralarla gelmez. Barışın bedeli, en çok acı çekenlerin sözlerinin dinlenmesidir. Barış, adaletin, hesabın, tazminatın ve en önemlisi insanlığın onarılmasıyla mümkündür. Aksi halde ekranlarda gördüğünüz “barış kahramanı” herhangi bir reklam afişinden öteye geçmez.
Son söz, Gazze’de gelinen noktada birileri çıkıp “barışı ben getirdim” diyorsa, önce ellerine bakın. O ellerin üzerinde toprak altında kalan kaç çocuğun kanı olduğunu sorun ! Önce bunun hesabı ödemesi gerekir.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.