Hüseyin Özalp

Hüseyin Özalp

“Siyasetin Profesyonelleri!” Kim, kimin için ve ne zaman söyledi?

Şimdilerde gündemi oyalayan konuların başında AKP’nin milletvekili ve belediye başkanı transferleri var. Özellikle AKP’nin 24’üncü kuruluş yıldönümünde farklı partilerden çok sayıda il ve ilçe belediye başkanı bünyeye katıldı.

AKP, operasyonlarla tutuklanan belediye başkanlarının yerine kendi partisinden belediye başkanı seçtirmek için de her yola başvuruyor. Tutuklanan Beyoğlu İnan Güney’in yerine başkanvekili de ancak dördüncü turda ve iki oy farkıyla seçilebildi. İlk turda 17’ye 13 olan oylama, AKP’nin ağır markajı sonucu son turda oy çokluğuyla 16’ya 14 olarak sonuçlandı. Belediye Başkanvekili seçilen CHP’li Sefer Karaahmetoğlu, zafer kazanmadıklarını vurgulayarak, “Beni burada gördüğünüz her gün demokrasinin utancını yaşayacağız” diyordu.

AKP’nin milletvekili ve belediye başkanı transferi ile siyasi etik tartışması da başladı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bu günlerde sık sık “Bunlar siyasete kendilerine Erdemliler Hareketi adını vererek başladılar” diyor.

Milletvekili ve belediye başkanı transferinin siyasi etik yasasıyla yasaklanması da sıkça dillendiriliyor. Bir dönem Tayyip Erdoğan’ın milletvekili transferinin yasaklanması gerektiği şeklindeki sözleri de hatırlatılıyor. Oysa Erdoğan’ın çıkarına göre birbirinin tamamen zıddı onlarca açıklaması olduğu ortada.

Peki, kamuoyunda Yenilikçi Hareket olarak bilinen ve Erdoğan’ın Erdemliler olarak tanımladığı AKP’nin çekirdeğini oluşturan oluşum, transferler konusunda ne denli ilkeliydi? Erdemliler Hareketinde 24 yıl önceki manzara neydi?

Fazilet Partisi kapatıldıktan sonra Erbakan’ın kuracağı yeni partiye katılmayacaklarını açıklayan Yenilikçiler, Çankaya Yıldız’daki Abdullah Gül’ün başkanlığını yaptığı Politika Araştırmaları Merkezi’ni (PAM) üs haline getirdiler. O zaman siyasi yasaklı olan Recep Tayyip Erdoğan da buraya çok yakın bir ofis tuttu.

Yenilikçiler, henüz ortada parti tüzel kişiliği bile yok iken her hafta bir transfer yapmaya başladılar. Farklı partilerden isimler, PAM’da veya TBMM’de düzenlenen basın toplantılarıyla Yeni Oluşum’a transfer edildi.

O günlerde Sabah gazetesinin alan muhabiriydim ve gelişmeleri çok yakından izledim. Hüseyin Çelik, Murat Başesgioğlu, Meral Akşener, Ertuğrul Yalçınbayır, Erkan Mumcu gibi isimler büyük reklamlarla yeni kurulacak partiye dahil edildi. Akşener, partinin kuruluş aşamasında son anda kararından vazgeçti. DSP-ANAP-MHP hükümetinin ithal bakanı Kemal Derviş’in AKP’ye katılacağı da çok konuşuldu ancak gerçekleşmedi.

Oysa milletvekili transferleri siyasetin rayından çıktığı, kamuoyu vicdanını yaralayan dönemler olarak hatırlanır. 28 Şubat postmodern darbe sürecindeki Fırıldak Kubi ve diğer transfer vakaları hafızalarda henüz çok tazeyken Yenilikçiler, yeni kuracakları partinin cazibe merkezi haline geldiği görüntüsünü oluşturmak için milletvekili transferlerini başarı gibi sunmaya çalıştılar.

28 Şubat’ta gördüğümüz transferlerin aynısını 19 Mart darbesinden sonra Erdoğan’ın yeniden seçilmesini sağlayacak anayasa değişikliğini gerçekleştirmek için gerçekleştiğini görüyoruz ve görmeye devam edeceğiz.

Gelelim başlıktaki konuya…

AKP kurulurken, Yenilikçiler Fazilet Partisi’nin Erbakan’a yakın gelenekçi kanattaki milletvekillerini de markaja aldı. Böylece gelenekçi olarak tanınan pek çok isim sürpriz şekilde AKP’ye katıldı.

O dönemlerde gelenekçi kanatta yer alan Mehmet Bekaroğlu, “Siyasetin Sonu” adlı kitabında yaşananlar ile ilgili anekdotlara yer verir.

Gelenekçi kanadın önde gelen isimlerinden Mehmet Mir Dengir Fırat, Yıldız’daki ofisinde Recep Tayyip Erdoğan ile görüşerek AKP’ye katılmaya karar verir. Görüşmeden hemen sonra Mehmet Bekaroğlu’nu Meclis’teki odasında ziyaret eder. AKP’ye katılma gerekçesini şöyle açıklar:

“Ben siyasete devam etmek istiyorum. Görünen o ki Tayyip Erdoğan’ın kuracağı parti önemli bir başarı kazanacak. Sizin kuracağınız partinin ise hiçbir şansı yok.

Ben yıllardır siyaset yapıyorum. Siyasetteki dalgalanmaları bilirim. Anadolu’da siyasetin profesyonelleri var. Bunlar hangi partide gelecek olduğunu sezerler ve oraya yönelirler. Bizzat tanıdığım ve giyim kuşam, hal ve hareketleri ile kendilerini belli eden benim ‘siyasetin orospuları’ dediğim birçok insan Tayyip Beyin bürosunda bekliyor. Anlayacağın siyaset Tayyip Erdoğan’ın etrafında dönüyor. Gelecekte paylaştırmanın merkezi orası olacak.”

 

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.