Gizem Yıldırım

Gizem Yıldırım

"Bu Silkeleme Furyasıyla Halkın Hizmetini Durdurmayı Hedefleyenler, Sandıkta Hesabı Ödeyecek!"

Hükümetin muhalefet belediyelerine yönelik baskı politikasında her geçen gün yeni bir perde açılıyor. En son perde ise, Çat Belediye Başkanı Basın Danışmanı Kürşat Taş’ın açıklamasıyla gündeme düştü: "SGK, AKP döneminden kalan 50 milyon liralık borç nedeniyle belediyenin hesaplarına el koydu."

Burada durup bir nefes alalım. Hükümet yetkilileri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın, CHP’li belediyelere yönelik “silkelemekte yarar var” talimatını çok ciddiye almış olacaklar ki, SGK borçlarını bahane ederek belediyelere birer birer bloke koyuyor. İronik değil mi? Borç, iktidar partisinin belediyelerinden miras; fakat "silkeleme" faturası CHP’li belediyelere kesiliyor.

Bir düşünelim: Aynı borç yüküyle AKP’li belediyeler baş başa kalsaydı, aynı hızla hesaplarına bloke konulur muydu? Hadi dürüst olalım, büyük ihtimalle bir “anlayış” sergilenir, borcun yapılandırılması, taksitlendirilmesi gibi çözümler üretilirdi. Ancak söz konusu muhalefet belediyeleri olduğunda işler değişiyor. “Silkelemek” burada ekonomik bir yaptırımdan öte, siyasi bir mesaj hâline geliyor.

Kayyum politikalarını zaten biliyoruz; bunun bir adım ötesine geçilip belediyelerin işleyemez hâle getirilmesi, dolaylı bir kayyum uygulaması değilse nedir? Sırf muhalefet partisinden diye bir belediyenin hizmet üretmesini engellemek, halka yapılmış bir kötülükten başka ne olabilir?

Ancak işin en ironik kısmı şu: Bu “silkeleme” hamleleri halkın gözü önünde, hem de herkesin her şeyden haberdar olduğu bir dönemde yapılıyor. Şeffaflık vaadinin içi boş olduğu gibi, iktidarın “adalet” söyleminin de halk nezdinde içinin nasıl boşaldığını gösteriyor.

Belki de gerçekten silkelemek gerekiyor. Ama önce SGK’nın 50 milyonluk borcun nasıl biriktiğini sorgulamakla başlamalıyız ki doğru yeri yada kişileri silkeleyebilelim. Kim yaptı bu borcu? Neden o dönemde kimse hesap sormadı? Sorular birikiyor; yanıtlar ise silkeleyenlerin hanesinde eksik kalıyor.

Velhasıl, halkın hizmetten yoksun bırakıldığı bu yöntemlerle iktidar, belediyelere değil, doğrudan halka darbe indiriyor. Halk ne silkelenmeyi unutur, ne de bu politikaların kimden geldiğini.
Muhalefet belediyelerini bu şekilde köşeye sıkıştırmak, aslında halka hizmeti durdurmanın diğer adı. Ama unutmayın, halk bu oyunu da, bu borçları da silkeleyip sandıkta size geri yollar!

Önceki ve Sonraki Yazılar