Dr. Girayalp Karakuş

Dr. Girayalp Karakuş

Bidenomi İflasın Eşiğinde Mi?

Çeviren: Dr. Öğr. Üyesi Girayalp Karakuş

            Amerikan ekonomisi devam eden pandemiye rağmen 2021’de yüzde 5,7 büyüdü. 6,4 milyon istihdam yaratıldı. 1982’den bu yana en yüksek enflasyona maruz kalındı. (yüzde 7’ye yakın) Hükümet yeni politikalarla enflasyon oranını düşürmek ve faiz oranlarını değiştirmek istiyor. Özellikle Mart ayında faizi yükseltmenin planları yapılıyor. Yerel ürünlerin desteklenmesi ve tedarik zincirindeki bozukluk düzeltilmek isteniyor. Daha doğrusu pandemi öncesi seviyeye gelinmek amaçlanıyor. Georgia's Agilysys gibi firmalar tedarik zincirindeki bozukluğu düzeltmek için envanterler oluşturmaya başladı. Uzmanların enflasyonu düşürmek için orijinal fikirleri var. Tedarik zincirinde bozulma olsa da üretim ekonomisini arttırmak isteniliyor. Amerikalı ekonomistler 2022 yılı için 3,9 yıllık büyüme oranı bekliyor. Fed politika yapıcıları ise 1,8 oranında büyüme bekliyor. Joe Brusuelas pandemiden dolayı büyüme oranlarının düşük seyredeceğini iddia etmektedir. Konut sektörü ABD’de büyümeye devam edeceği beklenmektedir. Demokrat Parti’nin insanları rahatlatacak teşvik önlemleri alması beklenmektedir. Biden 27 Ocak Perşembe günü verdiği demeçte tedarik zincirini düzelteceklerini, üretimi arttıracaklarını ve yeni meslek alanları açacaklarını belirtti. Haberin açıklanmasından sonra ABD hisse senetleri yükselirken daha sonraki proseste Nasdaq (ABD menkul kıymetler) değer kaybetti. Enflasyon olmasaydı, 2021'deki büyüme yüzde 10 olurdu, bu da bir yıllık  büyümenin bir kısmının yükselen fiyatlar tarafından dengelendiği anlamına geliyor. 2021’de enflasyon yükselmesine rağmen insanların harcama gücü yükseldi (“U.S. economy grew 5.7 percent in 2021, fastest full-year clip since 1984, despite ongoing pandemic” Washington Post, 27.01.2022)  Bu durumun sebebinin Hükümet tarafından verilen teşviklerde aramak gerekir. Herzon, katı rekabet anlayışının bu duruma sebep olduğunu ifade etmektedir. Araba piyasasında da durgunluk yaşanmaktadır. Araba pazarının olduğu Minnesota’da tedarik zinciri sıkıntısı yaşanmaktadır. Meslek edinme noktası da görüldüğü kadar iyi değil. Omikron varyantının yayılması piyasaları olumsuz etkiledi.

            Ülke ekonomisinde bilgisayar çipi tedarikinde ciddi sıkıntı yaşanmaktadır. Bilgisayar çipi temininde süre sıkıntısı görülmektedir. Ülkede 1984’den bu yana en hızlı ekonomik büyüme yaşandı ancak seçmenler Biden’a karşı oldukça pesimist hâl içerisindedir. (“Growth Is Surging in Biden’s Economy. Why Don’t Voters Feel Better?”, New York Times, 27.01.2022.) Bidenomi’de işsizlik oranı düşerken işçilerin alım gücü düşmektedir çünkü enflasyon alım gücünü her geçen gün daha da eritmektedir.

            Son dönemde ortaya çıkan Omicron varyantı ticari işletmelerin gelişimini tehdit etmektedir. Son dönemde hızlı ekonomik büyüme yaşanmıştır. Ancak piyasada hâlâ belirsizlik hüküm sürmektedir. Biden yönetimi ekonomideki son kazanımları oya dönüştürmeye çalışmaktadır.

            Hazinenin emeklilere ve şirketlere sunduğu imkânlar düşük kalmaktadır. Devlet tahvili getirileri iki yılın en yüksek seviyelerine yakın olduğunu ilan ediliyor. Faiz oranlarının yükselmesi bekleniyor. 22 trilyon dolarlık ABD menkul kıymetlerde devlet tahvili piyasasındaki 10 yıllık Hazine bonosunun getirisi yaklaşık yüzde 1.8. Bunun sebepleri uzun vadeli beklentiler ve emeklilerin oranındaki artıştır.  Bu durum ABD Hazinesi tarafından dikkatle izlenmektedir. Ancak ABD’nin borcu dünya piyasasında en güvenilir finansal varlık olarak görülmektedir. ABD’nin borcu genellikle güvenliğe harcadığı borçlardan kaynaklanmaktadır. (“Inflation and Deficits Don’t Dim the Appeal of U.S. Bonds”, New York Times, 30.01.2022.)

            Bazı ekonomistler talebi arttırıcı önlemler almak istiyor ancak bu da enflasyonist etki yapmakta. Diğerleri ise FED’in sıkı önlemlerinin pandeminin başında geçerli olabileceğini söylemektedir. Ancak çoğu anakım analistler birleştirici faktörler üzerinde durmaktadır. Faiz oranını aşağı çeken temel unsur bankacılık sisteminin çöküşü ve salgın olduğunu söyleyebiliriz. (“Inflation and Deficits Don’t Dim the Appeal of U.S. Bonds”, New York Times, 30.01.2022.)

                01.02.2022 tarihi itibariyle ABD ekonomisinin ulusal borcu 30 trilyon doları aştı. Enflasyonun artması ve yüksek faiz oranlarından dolayı ekonominin kırılganlığı arttı. ABD ekonomisinin büyük bir bölümünü korona ile mücadeleye ayırırken diğer kalemler işsizlik, küçük işletmelere mali yardımlar ve teşviklerdi. Pek çok ekonomist Amerikan ekonomisinin düzelmesini koronanın atlatılmasına bağlıyor. Bazı ekonomistler ise iyimser. Faizlerin düşük olmasından dolayı devletin ucuza borç alabildiğinin altını çiziyor. Ekonomide iyi haberlerin gelebileceğinin altını çiziyor. Bil Clinton’dan bu yana Amerikan başkanları sürekli bütçe açığının düzeltilmesi sözünü vermiştir. Ancak üretim fazlasını başarabilen en son başkan Bill Clinton olmuştur. 1998 ve 2001 yıllarında Clinton bunu başarabilmiştir. Ancak bir diğer sorun da ABD’li milletvekillerinin bütçe sınırlarını aşmasıdır. Trump döneminde de bu sorunla karşılaşılmıştır. Bütün bu sorunların yanında başkan Biden güvenlik ağı ve iklim değişiklikleri için 2 trilyon dolar harcamak istiyor ancak Batı Virginia Senatörü Joe Manchin yasayı desteklemiyor. Kongre Bütçe Ofisi, faiz oranlarının kendi tahminlerine göre artması durumunda, net faiz maliyetlerinin 2051'de gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 8,6'sına ulaşacağını tahmin ediyor.  Bu durum ise 30 sene içerisinde 60 trilyon dolarlık bir maliyete tekabül etmektedir. Bazı ekonomistlere göre; faiz oranları arttıkça ABD ekonomisinin mali pozisyonun daha hassas olacağını söylenmektedir. Bundan dolayı da ABD ekonomisi gelecek 30 yılda faiz oranlarını ve mali pozisyonunun korunması gerektiği belirtilmektedir. Bay Riedl ise farklı düşünmektedir. Faiz oranlarının sürekli olarak sabit tutulmasıyla maliyetlerin stabilize edileceği anlayışı yanlıştır. Ona göre; ekonomi önceden öngörülemez. Faiz oranları yükseltilmelidir. Enflasyonun bu konuyla ilgili garantisi yoktur. Borcun faizi hızla yükselebilir. (“U.S. National Debt Tops $30 Trillion as Borrowing Surged Amid Pandemic”, New York Times, 01.02.2022)

            Biden hükümeti zengin Amerikalı birey ve şirketlerden gelir vergisi alınacağı vaatleri vermektedir. Hükümet Amerikalıların gelirlerinin artması ile vergi gelirlerinin de artmasını beklemektedir. (“U.S. National Debt Tops $30 Trillion as Borrowing Surged Amid Pandemic”, New York Times, 01.02.2022)

Kaynakça

(“U.S. National Debt Tops $30 Trillion as Borrowing Surged Amid Pandemic”, New York Times, 01.02.2022)

(“Inflation and Deficits Don’t Dim the Appeal of U.S. Bonds”, New York Times, 30.01.2022.)

(“Growth Is Surging in Biden’s Economy. Why Don’t Voters Feel Better?”, New York Times, 27.01.2022.)

(“U.S. economy grew 5.7 percent in 2021, fastest full-year clip since 1984, despite ongoing pandemic” Washington Post, 27.01.2022) 

Önceki ve Sonraki Yazılar