Bedri Baykam
CHP kurultayı: Kazananlar ve kaybedenler
1970’lerde, İstanbul’da Tenis Eskrim Dağcılık Kulübü’nde eski şampiyonlarımızdan rahmetli Fehmi Kızıl vardı. Bizler yükselmeye çalışan genç tenisçilerdik ve Fehmi abi hocamızdı (Diğer hocamızsa yine eski şampiyon rahmetli Nazmi Bari’ydi) Bizleri sağa sola koşturur, ardından mesela nefis bir paralel vuruşla puanı bitirir ve gülümseyerek nefes nefese kalmış olan genç oyuncuya dönüp ünlü cümlesini söylerdi: “Nerde sen?”. Yazım hatası sanmayın, “Neredesin?” değil, “Nerde sen?”
Aslında CHP Kurultayı’nda yaptığım konuşmaya, “Aranızda Gürsel Tekin’i gören var mı? Kendisi İstanbul İl Başkanımızmış ya? Hatta Gaziosmanpaşa İlçe Başkanı Yalçın Kızılaslan kardeşimizi disipline vermiş! Bu salonda Gürsel’i gören var mı? Gürsel, nerde sen?” şeklinde başlamam iyi olurmuş! Kurultay konuşmamda belirttim: Bir ülkede aynı anda iki cumhurbaşkanı olmaz. Bir spor kulübünün aynı dönemde iki başkanı olmaz. Bir futbol karşılaşmasının ağzında düdükle koşturan iki farklı orta hakemi olmaz. Ama Türkiye’nin en büyük partisinin, “hukuk” ve kâğıt üstünde iki İl Başkanı olabiliyormuş! YSK denetiminde yapılan il kongresinde mazbatasını alan İl Başkanı Özgür Çelik gerçek başkanlık, 45. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin atadığı kayyum Gürsel Tekin “parodi başkanlık” yapıyor! Bu komplolar karşısında CHP’li olmanın sorumlulukları ve gururu tavan yaptı…
ADIM ADIM, KILIÇDAROĞLU’NUN SİYASİ İFLASI, ADIM ADIM…!
Kılıçdaroğlu eskiden AKP’ye muhalefet yapardı. En azından bizi buna inandırmıştı. Şimdiyse CHP yönetimine muhalefet yapıyor! O kadar yapıyor ki, yıllarca Erdoğan’ın “Bay Kemal” sataşmalarını sayfalarına taşıyan iktidarın ana gazetesi Sabah, Kurultay günü kapaktan da verdiği Kılıçdaroğlu ile tam sayfa bir röportajı yayınladı! Hem de kendisini özenli bir şekilde cilalayarak! (Kılıçdaroğlu artık ancak Sabah ve Akşam gazetelerinin umudu ve gururu olabilir!) Yalnız Tekin değil, Kemal Bey de gelemedi Kurultay’a. Gelmedi de diyebilirsiniz, gelmeye yüzü yoktu da … Ben “gelmedi, çünkü zaten gelemezdi” diyorum. İstanbul İl Kongresi’nin ve CHP Kurultayı’nın üst üste bu kadar toplanma saçmalığının arkasında, Parti’ye kayyum atamak için yanıp tutuşan iktidar medyası, iktidar yargısı ve “eski CHP’li provokatörler” var. Parti’den ihraç edilenleri baş tacı yapan medya, tüm evrenin kin yuvalarının konuşlandığı Twitter, CHP’ye sürekli zarar vermeye çalışan internet trolleri, hepsi tam zamanlı olarak işbaşında.
Eski dönemlerden mücadele arkadaşlarımın da içine düştükleri bu durum gerçekten içler acısı, onlar adına üzülüyorum. Nasıl da heyecanla iktidarın değirmenine su taşıyacak bir çaba içindeler, eminim medyada rastlıyorsunuz. Hayatlarında hiçbir zaman bu kadar aktif olmamış olabilirler, inanın bana! Bu arada iktidar yanlısı troller akıl almaz bir kabuk değiştirmeyle söz ettiğimiz eski CHP’lilerinin avukatlığını üstlenmişler! Sayısız sahte hesapta Kılıçdaroğlu, Gürsel Tekin ve bahsettiğim ihraç edilmiş eski CHP’lilerinin cilalanma faaliyetleri var!
Sosyal medyada ve Kılıçdaroğlu röportajında vurgulanan şu: “Yargıda aklanın da gelin.” Kemal Bey’e sormak lazım, “Ankara-İstanbul arası bizi yürütürken ‘hak-hukuk-adalet’ diye sloganlar attırırken, siz bu yargıya ve “bağımsızlığına” olan güveninizi Türkiye’ye anlatmak için mi yürüdünüz? Şaka mı yapıyorsunuz?” Bu arada LDP eski başkanı Cem Toker’in harika tweetini de eklemeliyim: “2,5 milyon mühürsüz pusulaya ülke rejiminin değişmesine gıkını çıkarmayan, o gece arazi olan muhalif siyasetçi, koltuğunu kaybettikten sonra partisine dürüst, temiz, yolsuzluktan arındırılmış siyaset aklı veriyor!!!”. Ben de şunu ekliyorum: “Kemal Bey, sizce İmamoğlu davasının TRT’den naklen yayınlanması teklifi, neden evvelsi gün AKP ve MHP oylarıyla reddedildi? Madem iddianameden bu kadar eminler, tersine kendilerinin bu yayını talep etmesi lazım, değil miydi? Yoksa, çok emin oldukları(!) iddianame ile, İmamoğlu’nun imajı, böyle bir canlı yayında ‘fazla zarar görmesin’ diye, onu korumak istedikleri için mi(!) mani olmuşlar canlı yayına? Bu arada hani Sayın Bahçeli bu naklen yayını istiyordu? Ne oldu da MHP grubu son anda çark etti?”
CHP’ye düzenlenen hukuki komplolarda kılını kıpırdatmamış Kılıçdaroğlu, Kurultay’a gelseydi, konuşmamda da gözlerinin içine bakarak şunu söyleyecektim: “Kemal Bey, Ekmeleddin İhsanoğlu’nu cumhurbaşkanı adayı olarak bizlere tek başınıza dayatmanız konusundaki hatanızı ne kabul ettiniz ne de CHP örgütünden, seçmenlerinden özür dilediniz. Şimdi soruyoruz size, bu acayip atamayı sizden isteyen ve Türkiye’de muhalefete dayatan güç hangisiydi?”
Artık, son gelişmeler ışığında, ben maalesef bunun sadece basit bir ‘yanlış seçim’ olduğuna inanamıyorum! İhsanoğlu olayı, mühürsüz pusulaların sessiz kabulü ve şimdi CHP’ye dayatılan hukuki baskılar ve kayyum atama çabasını bir arada ele aldığımızda, ortaya çok ağır ve kötü bir tablo çıkıyor, bilmem anlatabildim mi? Aslında, açık konuşalım, Parti’ye çok geç katılmış (2000 yılı) ve CHP kültüründen gelmeyen bir isimdi zaten Kılıçdaroğlu… Bu apayrı bir araştırma ve makale konusu.
CHP TEK VÜCUT OLARAK DİMDİK AYAKTA
Hani “CHP bölünmüş, CHP birbirine girmiş” filan tarzından dedikodular sürekli pompalanıyor ya? Uzaktan yakından böyle bir şey yok. Nasıl üyelerin neredeyse %94,3’ü İmamoğlu’na cumhurbaşkanlığı adaylığı için oy verdiyse, bugün CHP Genel Başkanı’nı tüm üyeler seçecek olsa Özgür Özel yine en az %90 oyla seçilir. Pazar günü, kayıtlı delegelerin 1357’sinin geçerli oyunun 1333’ünü aldı (%98,2) ve ertesi gün kendi Parti Meclisi listesini de deldirmeden “tulum çıkardı”. Çevrenizde CHP’nin bölündüğüne dair fantezi yorumlar yapanlar varsa, bu nifak tohumlarına inanmayın! CHP, gerçekten de Özgür Özel’in ısrarla kürsüden haykırdığı gibi, malum bazı çatlak sesler dışında tek vücut olarak Türkiye’ye sahip çıkıyor ve artık gelecek iktidarını hazırlama safhasına geçmek istiyor. Özel ve İmamoğlu, CHP ve seçmenlerini kazandılar, Kılıçdaroğlu ve kayyumcular ise kaybettiler. Parti içi demokrasi ve tüzük konusunda CHP’nin kat edecek yolu tabii ki çok var. İktidar ise, yine yola hangi taşları engel olarak dizebileceğini tasarlamakla meşgul...
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.