Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, FB TV'de yaptığı açıklamada Kulüpler Birliği Başkanlığı'ndan istifa ettiğini açıkladı.

Dün oynanan Trabzonspor - Fenerbahçe maçının ardından çıkan olaylara ilişkin tartışmalar ve tepkiler sürerken Ali Koç'tan dikkat çeken bir adım geldi.

"Hiçbir zaman bu kadar nefret ve kin tohumları ekilmemiştir"

Koç istifasını da duyurduğu açıklamada şu ifadelere yer verdi:

"Dün gece yaşananlar Türkiye için utanç vesilesidir. Bu iki kulübü kafa kafaya getirmeye, şiddet ve nefret tohumu ekmeye emek verenler var. 1995-1996'da Fenerbahçe, Trabzonspor'u orada 2-1 yendi ve tansiyon yükseldi. Ancak hiçbir zaman bu kadar nefret ve kin tohumları ekilmemiştir. Kardeşi kardeşe kırdıran 3 Temmuz'un sebebi olan terör örgütü, bu iki kulüp arasındaki gerilimi başka bir evreye taşımıştır. Kurşunlanma da bu örgütün eseridir. Camiaların akıllı insanları sabırlı ve akil düşünmelidir. Bu sorunların üstesinden gelmeliyiz. Bu sorunlar ülkeye zarar veriyor.

"Yaşananları Fenerbahçeli futbolculara bağlayacaklarmış"

Trabzonspor ve Trabzon ülke futbolunun en önemli dinamiklerinden biri. Maçtan sonra Ertuğrul Bey'in dair hakeme serzenişleri oldu. Onlar dün bizi çok iyi ağırladı. Yönetimsel sorun yok. Belki de çoğu noktada aynı noktadayız. Sahada iki takım oyuncuları iyi niyetliyken bunların yaşanması akıl tutulması.

Fenerbahçe ve Trabzonspor'a geçmiş olsun. Ancak üzülerek öğrendim, çalışmalar varmış. Yaşananları Fenerbahçeli futbolculara bağlayacaklarmış. İnşallah bu yanlışa girmezler. Bu yaşananlardan onlar da üzgün. Trabzonspor'a da olağanüstü baskı var, onlar bu işi nasıl ele alacak? Göreceğiz.

"En büyük mağdur Fenerbahçe taraftarıdır"

Yaşananlar olmasaydı, 2-0'dan 2-2'ye o maçı getirmek kolay olmazı. Ancak bunları konuşmayalım. Dün gecenin mağduru Fenerbahçe Spor Kulübü'dür. Futbolcular, kendilerini linçten korudular. Aileleri endişe yaşadı. Bir avuç güvenlik görevlimiz mağdur. Trabzon'da turuncu yelek giyen güvenlik güçlerine de teşekkür ederim. Büyük çaba sarf ettiler. En büyük mağdur Fenerbahçe taraftarıdır. Endişelenen, güvenliğimizden bilgisi olmayıp endişe eden taraftarlarımızdır.

"Ne devletimiz ne yetkililerimiz aksiyon almıyorlar"

Artık bu iş çığırından çıktı. Fenerbahçe'nin bu ülkede gördüğü muameleme kabul edilemez. Sporda yaşadıklarımız herkesin malumu. Bu örgüte duvar olan Fenerbahçe. Ne devletimiz, ne yetkililer aksiyon almıyor. TFF de bizim aksiyonlarımıza manevra yapıyor. Sadece bir futbolcu linç edilseydi ne yapacaktık? Kafamızı duvarlara vuracaktık. Bu son olsun diyoruz ama hiçbir zaman son olmuyor. Şiddeti normalleştiren bir ülke olmaya başladık! Televizyonlara balkıyorum, spor yazarlarını okuyorum... Yazıklar olsun! İsmail Hoca buz tutmasaymış... Futbol üzerinden topluma bir şey mi yapılıyor? Dünkü olay organizeydi.

"TFF'nin bu maç devam edemez demesi gerekirdi"

Hakemin dün hiçbir yaptırım uygulamaması, uyguladıklarında da çok geç kalması tribünleri cesaretlendirmeye başladı. Futbol nabzını biraz bilen insan işin nereye gideceğini bilir. Maçın devam etmesi olacak iş değil! Halil Umut Meler, UEFA'da böyle bir maçı devam ettirse, lisansı iptal olur. Denizli'deki maç da iptal edilmeliydi. Su savaşları dediğimiz maçta 19 polis yaralandı, o maç da iptal edilmeliydi. Dün akşam da iptal edilmeliydi. Belki yaşadığı travmadan dolayı psikolojisi yeterli değildi diyenler var ama şunu söyleyeyim, ülkemizin içinde bulunduğu durumda hiçbir hakem o maçı iptal edilemezdi. TFF'nin bu maç devam edemez demesi gerekirdi.

"Hakem meşaleyi görüyor. Düdük çalıp oyunu durdurmuyor"

Rakibimizin gücünü herkes biliyor. Siyasi, bürokrasi vs. hakemler çekiniyor karar vermeye. Dünkü maç 2-2 bitse mesela ne olacaktı? Sahaya meşale geliyor. Hakem dönüp meşaleyi görüyor. Düdük çalıp oyunu durdurmuyor, oyunu devam ettiriyor. Bir kez daha zorbalıkla bir şampiyonluğu daha mı elimizden alacaklardı. Dünkü maçta polis yoktu. Yakınlarımızdan öğrendik maçtan önce arama yapılmamış. Bu organize bir olay. Otobüs kurşunlanması, Ali Sami Yen'deki su savaşları gibi...

İstifa ettim

Trabzonspor'a da geçmiş olsun. Bizi çok iyi ağırladılar. Ertuğrul Başkan'a dün oğlumu teslim ettim. Maçtan önce gezdirdi. İnsan kavgalı insan ailesini teslim eder mi? Ancak bizi suçlu yapacaksanız, iş çığırından çıkacak. Riyad'daki gibi faturayı bize kesecekler. Devletimizle konuş, TFF ile konuş... Biz 2 Nisan'da olağanüstü genel kurula gidiyoruz. Allah'ın izniyle yapmamız gerekeni yapmalıyız. Kendi göbek bağımızı kesmeliyiz. Biraz önce Kulüpler Birliği Vakfı'ndan istifa ettim. Cumhurbaşkanımız, bakanlarımız devreye girdi. Ama iş onlara kalmadan, yerel yetkililere üzerine düşeni yapmalıydı.

Gerekiyorsa bir alt lige düşeceğiz! Herkes aklını başına almalı. Her gün ölmektense bir gün öleceğiz. Gerekirse 1 sene oynar, çıkarız. Yeter! Maç 2-2 bitse şampiyonluk gitti. Belki başka yerde yapacaklar. Bunu kim organize etti? Trabzonspor Yönetim Kurulu organize etmedi? Birileri etti! Neden polis yoktu, neden emniyet önlemi alınmadı?

Riyad krizinden farkı olmayacak

Siz bize bu ülkenin dışlanmış kulübü gibi muamele yaparsanız, bunu devlet için de TFF için de medya için de söylüyorum, biz kendi geleceğimizi kendimiz belirlemek zorundayız. Bu şantaj, tehdit değil. Artık kendi kararımızı vermeliyiz. Fenerbahçeliler tahrik etti demeye getiriyorlar. İnsan utanır. İşin nereye gideceğini biliyorum. Riyad krizinden farkı olmayacak.

Şimdi de başlamışlar; Fenerbahçeli oyunculara şu ceza verilsin bu ceza verilsin. Hadi verin, ne ceza veriyorsanız verin. Bütün maç boyunca taciz edeceksiniz, kalecimiz yerdeyken boynu kanayacak. Biz bu çocukların psikolojisini nasıl toplayacağız. Hadi görelim bakalım. Fenerbahçe'nin tarihi için kritik bir virajdan geçiyoruz. 2 Nisan'da kulübün yanında durun. Bu iş böyle gitmez. Üç ay sonra bırakıyorsun, finansal zarar falan... Ligden çekilme kararı alırsak, bırakmıyorum! Kulübü yine üst lige çıkartırız ve öyle bırakırım."