Yurt deyince yanlış anlaşılmasın, oğlu Bilal’in başında bulunduğu TÜRGEV’in ve tarikatların yurtlarına olan sevgisinden söz ediyorum.
Hepimiz öğrenci olduk.
Özellikle üniversiteye başlamak bir genç için çok anlamlı ve heyecan vericidir.
- Evden çıkacak ve artık yaşamı kendi ayakları üstünde karşılayacak…
- Geleceğe ait hayallerini, ideallerini gerçekleştireceği bir mesleğe doğru adım atacak…
Öğrenciler bu ve benzeri duygular ve heyecanla okul kayıtlarını yaptırınca nerede kalacaklarını sordular ve karşılarında yurt, barınma sorununu buldular.
*
Öğrenciler nerede kalacağız diye sorunca yanıt Gençlik ve Spora bakandan geldi. “Türkiye’deki gibi yurt yapısı dünyanın hiçbir yerinde yok.
81 ilde 270 ilçede yurdumuz var. 720 bin yatak kapasitemiz var.
Edirne’den Kars’a her yerde var, her türlü hizmeti barındıran bir sistem.
Sorun olarak ifade etmek haksızlık olur.”
Anladık, bu konuda da dünya bizi kıskanıyor ama hesap ortada,
- Bu yıl üniversite öğrenci sayısı 3 milyon 801 bin 294,
- Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) yurtlarında toplam yatak sayısı 720 bin.
Gerçek olan; öğrencilerin kalacağı yurt, yatacağı yatak yok.
Soruna yok denince sorun yok olmuyor ki…
*
İzmir'den Çiçek Yaman durumu çok net anlatmış.
"Yüz yüze eğitim başlayınca hem geçen sene üniversiteyi kazanıp İzmir'e gelemeyenler hem de bu sene yeni kazananlar gelince bir anda ciddi yoğunluk oldu. İzmir'de kirası bin TL olan daireler 2 ay içinde bir anda 2 bin TL'ye çıktı. Evler öğrenciye zaten pahalı. Devlet yurtları zaten oldukça yetersiz, var olan yurtların standartları çok düşük. 10 metrekare odaya 3 ranza koyuyorlar. Özel yurtlar ise insanların karşılayabileceği maliyetin çok üstünde. ...Aslında barınma dışında yaşamı sürdürebilmekte pahalı ama öğrencileri şu anda yatacak bir yer bulamadığı için şu anda diğer sorunlar dile getirilemiyor. Şu anda banklardan başka çaremiz yok."
Çaresiz kalan üniversite öğrencileri kalacak yer bulamayınca "Barınamıyoruz" diyerek İstanbul'da, Ankara'da, İzmir'de, Kocaeli'nde geceleri parklarda banklarda geçirmeye başladılar ki, var olan soruna dikkat çekerek çözüm bulunsun.
RTE'nin yanıtı ise çok "demokratik" ve "sevecen" oldu.
“Son günlerde üniversite öğrencileriyle ilgili çirkin bir kampanya yürütülüyor. Yurt kapasitesini tırmandıran bir iktidarız, hiç ilgisi alakası olmayan kişileri banklara yatırarak kampanyalar sürdürüyorlar, yalan söylüyorsunuz, hayatınız yalan.”
Konu seçimler olunca Z kuşağı, gençlik bizim geleceğimiz…
Derdini söyleyince yalancı!
Üstüne üstlük bir de öfke patlaması…
“Üniversite öğrencilerinin aldığı burs 45 liracıktı. Elinize, dilinize dursun. Şu anda bunlar 650 liraya çıktı.”
Anlaşılan, 45 liracıkla yaklaşık 1 buçuk çeyrek altın alınırken bugün 650 TL’ye bir çeyrek altın dahi alınamadığını görmüyorlar.
İki gün sonra RTE, öğrencilerin yurt sıkıntısının olmadığını kabul ederek suçluyu buldu.
“CeHaPe zamanında 30-40 kişilik ranzalı yurt odalarında kalmış. Oralardan geliyor…”
Anlaşılan bu da olmamış ki döndü yine öğrencileri hedef gösterdi.
“Son zamanlarda bazı park ve bahçelerdeki bankların üzerinde yatanların bir kısmının öğrencilikle alakası yoktur. Bunlar kendilerine göre güya sözde öğrencidir. Bunlar aynen Gezi Parkı olayı neyse onun bir başka versiyonudur.”
Ve Pazartesi gece yarısı İstanbul, İzmir ve Eskişehir’de parklarda bank üstünde uyuyan öğrenciler gözaltına alındılar.
*
RTE-AKP,
Gezi Parkına sahip çıkmak isteyen gençleri…
Boğaziçi’nde Üniversitesine ve geleceğine sahip çıkan öğrencileri…
Dinlemek yerine, orantısız güç kullanarak susturmaya çalıştığı gibi,
Bugün de barınma sorununu dile getiren öğrencileri aynı şekilde susturmaya çalışıyor.
RTE-AKP gençlerin, öğrencilerin isteklerine neden böylesine sert tepki gösteriyor?
- Çünkü genç, adaletsizliğe karşı tepkilidir, isteklerinde kararlıdır ve dirençlidir,
- Çünkü gençler korkusuzca, açıkça sorunları dile getiriyorlar,
- Çünkü gençler konuştukça iktidarın yanlışlıkları, başarısızlıkları ortaya dökülüyor,
- Çünkü gençliğin haklı istekleri Halkta karşılığını buluyor ve kitleselleşiyor,
Ve iktidarları tehlikeye giriyor.
Bu yüzden RTE-AKP gençlerden, öğrencilerden korkuyor, susturmaya çalışıyor.
*
Öğrencilerin imdadına, olanakları ölçüsünde çare olmaya çalışan belediyelere de yakında yasak gelirse kimse şaşırmasın.
Pandemide, orman yangınlarında, Halk ekmek büfelerinde yaptıkları gibi…
Belediyelerin öğrencilerin barınma sorununa çözüm yaratmalarını engellemeye çalışacaklardır.
Sorun, kendilerinin yapamadığını başkaları yapmasın, iktidarları tehlikeye düşmesin.
*
Yurt sorununa dönelim ve KYK neden yurt yapmıyor sorusunun yanıtı için bütçesine bakalım.
- 2018 bütçesi 13,900 milyar TL,
- 2019 bütçesi 10,376 milyar TL,
- 2021 bütçesinde ise 11,581 milyar TL.
Öğrenci sayısı artarken…
Gıda maddelerinden yemeğe, elektriğe, suya, deftere, kaleme, ulaşımdan kıyafete kadar her şeyin fiyatı artarken…
KYK’nın bütçesi azalmış.
Bir de bütçe içindeki dağılıma bakınca ne olduğu daha net görülüyor.
Yurtların onarımı için 174 bin TL ayrılmış.
Yeni yurt yapımı için yatırım kalemi yok.
*
Ekonomiyi inşaat sektörüne bağlayan, olur olmaz her yere havaalanı, otoban, hastane yapan, bununla da övünen RTE-AKP,
- Neden yurt binaları yapmıyor ya da yapmak istemiyor?
- Öğrenciler yurtlarda yer bulamayınca, ev kirasına paraları yetmeyince ne yapacaklar?
Yanıt açık; vakıfların, derneklerin, tarikatların yurtlarına gidecekler.
RTE-AKP politikasının amacı ve istediği de bu.
Amaç ve istek bu olunca ortaya çıkan tablo;
Ortaöğretimde;
- “2 bin 267 yurttan 2 bin 153’ü derneklere ait.
- Bu derneklerin büyük çoğunluğu tarikat derneği.
- Üstelik yüzde 90’ı da Süleymancı.
- İktidara yakınlığı ile bilinen İlim Yayma Cemiyeti’nin 107, TÜRGEV’in 18, TÜGVA’nın 38 ve Ensar Vakfı’nın 60 yurdu bulunuyor.
- Sayıları 223’e ulaşan bu yurtlar için söz konusu dernek ve vakıflara bu yılın 9 ayında devlet tarafından 173 milyon 704 bin lira aktarılacak…” (T24, 22.09.2021)
Yüksek öğretimdeki 1591 yurttan;
- 413’ü derneklere,
- 385’i vakıflara,
- 793’ü KYK’ya ait. (2020)
Öğrencilere neden yeterince yurt yapılmadığı sorusunun yanıtı yeterince açık değil mi?
RTE, “Yurt Sever”dir ama kendisine siyasi taban yetiştirecek olan bu yurtları sevmektedir.
Bu yurtlar üzerinden kazanılan paralarla da tarikatlar, vakıflar ve dernekler çalışıyorlar ve gelişiyorlar.
Ne için?
Cumhuriyete düşman “dindar ve kindar nesiller” yetiştirmek için.
Gençliğimiz yurtseverdir,
Yurduna sahip çıkacaktır…