9 Eylül, Türkiye Cumhuriyeti’nin aydınlık geleceği adına alınması gereken derslerle dolu üç önemli tarihi olayın buluştuğu gündür.
- 9 Eylül 1919
- 9 Eylül 1922
- 9 Eylül 1923
9 Eylül 1919’da, 4 Eylül’de başlayan Sivas Kongresi Ulusal Bağımsızlık Mücadelesi kararlılığı ile tamamlanmıştır.
9 Eylül 1922’de, İzmir’in işgalden kurtarılması ile Ulusal Bağımsızlık Mücadelesi askeri alanda zaferle sonuçlanmıştır.
9 Eylül 1923’de, Cumhuriyet Devriminin ve Tam Bağımsız Türkiye Cumhuriyetinin kurucu siyasi iradesi olan Halk Fırkası kurulmuştur.
Kurtuluşun ve Kuruluşun yol haritasında önemli aşamaları oluşturan bu kararları ve atılan adımları nedenleri, sonuçları ve birbiriyle olan bağlarıyla beraber irdeleyelim.
*****
9 Eylül 1919, Sivas Kongresinde alınan kararlarla,
- İşgale karşı savunulacak, aynı zamanda kurulacak yeni devletin sınırları belirleniyor,
- Kurtuluş mücadelesinde Türkiye Halkının bir Millet olarak birlikteliği sağlanıyor,
- Belirlenen sınırlar içinde özgürlük ve bağımsızlık için kararlılık vurgulanıyor,
- Kurtuluş Mücadelesinin, Kuvayi Milliye’nin (Milletin) Gücüyle ve Milli İrade (Milletin kararları) ile yapılmasına karar veriliyor,
- Manda ve himaye gibi başka bir ülkenin koruması ve egemenliği düşüncesi kesinlikle reddediliyor,
- Ülkede işgale karşı kurulan tüm yapılar “Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” adı altında birleştiriliyor,
- Kurtuluş Mücadelesini yönetmek üzere bir Temsilciler Kurulu (Heyet-i Temsiliye) seçiliyor.
Bu kararların ana fikrini, 2,5 ay önceki (21 Haziran 1919) Amasya Genelgesinde görüyoruz. “Milletin bağımsızlığını ve geleceğini yine Milletin azim ve kararı kurtaracaktır.”
Bütün bu kararların özünde demokrasiye olan bağlılıkla Halka duyulan inanmışlık, özgür bir Millet ve bağımsız bir Vatan yaratma kararlılığı vardır.
*****
9 Eylül 1922 ise sadece İzmir’in Yunan işgalinden kurtulduğu bir gün değildir.
- Kurtuluş Mücadelesinin yol haritasını oluşturan Sivas Kongresi kararlarının uygulanmasıyla…
- Milletin temsilcilerinden oluşan TBMM’de demokrasinin kurallarıyla ve Milli İradenin kararlarıyla yönetilen…
- Olanaklarını ve gücünü sonuna kadar kullanan Milletin desteğiyle sürdürülen…
- Milletin içinden çıkan Ordu’nun muharebe alanlarında kazandığı zaferlerle sonuçlandırılan…
Ulusal Bağımsızlık Savaşımızın emperyalizme karşı askeri alanda kazanıldığı zaferin günüdür.
*****
9 Eylül 1923’de Halk Fırkasının (Cumhuriyet Halk Partisi-CHP) kurulması Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kuruluş sürecinde atılan son adımdır.
Lozan’da siyasi masada barış imzalanmış ve tüm dünya bağımsız bir Türk Devletinin varlığını kabul etmiştir. Sıra, yeni bir devletin kuruluşuna gelmiştir.
Devletin kuruluşu ise bir kişi, bir gurup tarafından değil, TBMM’de bir siyasi parti tarafından gerçekleştirilmelidir.
Atatürk’ün devlet tanımı partinin kuruluş nedenini, yapısını ve işlevini göstermektedir.
Devlet, siyasi güç ise O’nu siyasi bir parti kurmalıdır.
Mustafa Kemal Atatürk, Ulusal Bağımsızlık Savaşımızın zaferle sonuçlanmasının 3 ay sonrasında (6 Aralık 1922)
“…barıştan sonra Halkçılık esası üzerine dayanan ve Halk Fırkası adıyla siyasi bir fırka kurmak niyetindeyim.”
“…Memleketteki sınıflar birbirlerine lazım olan ve birbirlerini tamamlayıcı ve bütünleyici mahiyettedir. Onun için de Halk Fırkası bütün sınıfların haklarını, yükselme sebeplerini ve saadetini sağlamak yolunda çalışmalarda bulunacaktır.”
9 Eylül 1923 tarihinde kurulan Cumhuriyet Halk Partisi,
Kuruluşundan 35 gün sonra (13 Ekim 1923) Ankara’yı Başkent olarak ilan etmiştir.
16 gün sora da (29 Ekim 1923) Türkiye Devletinin yönetim şekli olarak Cumhuriyeti ilan etmiştir.
Cumhuriyet Devriminin ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurucu siyasi iradesi, Cumhuriyet Halk Partisi’dir ve temel kimliği;
- Halkçılık’tır,
- Devrimcilik’tir,
Barış için savaşan Gazi Mustafa Kemal, kurucusu olduğu Türkiye Cumhuriyeti Devletinin temel politikasını 20 Nisan 1931’de yayınlanan millete beyannamesinde şöyle dile getirmiştir;
“Cumhuriyet Halk Fırkasının değişmeyen genel siyasetini şu kısa cümle açıkça ifadeye yeterlidir zannederim: Yurtta sulh, cihanda sulh için, çalışıyoruz”
CHP’nin temel siyaseti, Yurtta Barış Dünyada Barış’tır.
*****
Bugün, 9 Eylül’lerin ışığında CHP’nin 98. Kuruluş yılını kutlarken Ülkemiz,
Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün 10. Yıl Nutkunun sonunda Gençliğe Hitabede vurguladığı şekilde;
- Demokratik Laik Cumhuriyeti yıkarak ülkemizi geçmişin karanlıklarına taşımaya çalışan gerici hainler, bulunduğumuz coğrafyaya egemen olmak isteyen emperyalist güçlerle iş birliği içinde olabilirler,
- Demokrasi ve Hukuk Devleti yok edilmiş, gazeteciler, yazarlar, basın yayın organları, aydınlar ve toplumsal muhalefet tek adam egemenliğine dayalı baskı, tehdit ve hukuk dışı uygulamalarla susturuluyor olabilir,
- Yıllardır emperyalistlerin önerdiği politikalarla yoksulluğun ve cehaletin karanlığına sürüklenen Halkımız çaresizlik ve umutsuzluk içinde olabilir,
- Bu politikaların sonucunda ülkemiz üretimiyle, tüketimiyle, ekonomisiyle dışa bağımlı bir ülke haline gelmiş olabilir,
- Türkiye Cumhuriyeti, yanlış kurulan uluslar arası ilişkilerin ve politikaların sonucunda dünyada yalnız bırakılmış olabilir,
- Bütün bunların yanı sıra CHP’ni, tarihsel görevini ve misyonunu tamamlamış, tarihte kalması gereken bir parti olarak görmek isteyen gaflet, delalet ve hatta ihanet içinde olanlar da olabilir…
Bütün bu koşullar karşısında Mustafa Kemal Atatürk’ün “en büyük iki eserimden biri” olarak tanımladığı CHP’nin yöneticilerine ve tüm üyelerine düşen görev:
- CHP’nin İlk Kongresi olan Sivas Kongresinde alınan kararların özü ve mantığıyla,
- Bu kararlarla yaratılan Kurtuluşun ve Kuruluşun bilinci ve kararlılığıyla,
- CHP’nin Halkçı, Devrimci kimliğiyle Kuruluş İlkeleri temelinde Halktan ve Emekten yana politikalarla,
- CHP’ni iktidara taşımak ve kurduğu Demokratik Laik Cumhuriyetin bugününe ve geleceğine sahip çıkmaktır.
Kurucu Genel Başkanımız Mustafa Kemal Atatürk’ü,
Kurtuluşumuzdan bugüne Cumhuriyet yolunda yitirdiğimiz Cumhuriyet Devrimi şehitlerimizi,
Başta Genel Başkanlarımız olmak üzere CHP’nin her kademesinde görev almış ve emek vermiş tüm üyelerimizi saygıyla selamlıyorum.
Cumhuriyet Halk Partisinin 98. Kuruluş Yılı kutlu olsun…