düş mü gördüm, hâyâl mi bilmem
o yâr beni gördü geçti
yaralarım deşti geçti
bir pınarın başındaydım
bir fındığın içindeydim
patladı birden hevesim
uçtum uçtum
karıştım bulutlara
yaşı yetmiş gerillaydım
topluyordum yıldızları
koptu bir kıyamet
taşlar üşüştü başıma
kimse düşmedi telaşıma
düş mü gördüm, hâyâl mi bilmem
yâr nereye gitti bilmem
pustu mu, küstü mü
nerelerde şimdi bilmem
düştüm mecnun'un çölüne
göçtüm yâranın iline
tanımadı kimse beni
"hâlin nedir" diyemedim
yâr nerede şimdi bilmem
düş mü gördüm, hâyâl mi bilmem
bu nedir mevlam
sırrımı kimseye vallahi demem