*
SÜLEYMAN YAĞIZ
*
Biz ne dersek diyelim. DSP, her zaman ECEVİTLER'le irtibatlandırılacaktır.
Nitekim Sözcü gazetesi, Önder Aksakal'ın AKP ile işbirliği yapmasını, "Merhum Ecevit'in kemikleri sızladı" başlığıyla vermiştir.
Başka gazete, internet sitesi ve tv yorumcuları da benzer ifadeler kullanmışlardır.
Dolayısıyla hepimizin üzerinde, -özellikle eski milletvekili ve bakanların- çok büyük hakkı bulunan partimizi, "ECEVİTLER'LE İLGİSİ YOKTUR" diyerek sahipsiz bırakamayız.
DSP'yi korumak ve kifayetsiz kişilerden kurtarmak zorundayız.
Bu, DEMOKRATİK SOL'u içine sindiren ve -şu ya da bu zamanda- yolu DSP'den geçen her arkadaşımızın onur meselesi olmalıdır.
Yolları artık başka partilerde olan arkadaşlarımızın bile DSP'ye gönül ve vefa borçları vardır.
Partimizin mevcut başkanının, halkasına HÜDA-PAR gibi bir partiyi de ekleyen siyasal islâmcı AKP'nin kollarına girmesi utanç vericidir!
Bu utancı partimizin üzerinden kaldırmak da bizlerin ve tüm partililerimizin görevidir.
Artık, siyasette işbirliği yapmak ve ittifaklar kurmak yasallalmıştır. Akıllı yönetimlerle; isabetli, kendine yakışan partilerle birlikte hareket ederek ülke yönetiminde yeniden söz sahibi olabiliriz.
Bu seçimde, örneğin, içinde benim de bulunduğum DSP'li 74 eski bakan ve milletvekili ile 659 örgüt yöneticisinin önerdiği gibi, MİLLET İTTİFAKI ile işbirliği yapabilirdik.
Partimizin yeniden güçlendirilerek ECEVİTLER'e yakışır hâle getirilmesi hepimizin görevi olmalıdır.
Bizler parti yöneticisi, milletvekili ve bakanlık yapanlar olarak DSP için maddî-manevî katkılarını vermeye hâlâ devam eden kardeşlerimizi yalnız bırakamayız. Çünkü onlara da gönül ve vefa borcumuz vardır.
DSP'nin özgün varlığını sürdürmesi "sol" açısından bir handikap değildir. Tam tersine, "sol'un iki kanaldan büyütülmesi" için de bir gerekliliktir.