BAŞ SORUMLU KEMAL DERVİŞ'TİR

Süleyman Yağız

Erken seçim tartışmaları başlayınca akla hemen Devlet Bahçeli'nin 2002 yılındaki çıkışı geliyor. Bazı dostlar, 2002’de erken seçimi ilk gündeme getirenin ve hatta seçime götürenin Devlet Bahçeli olduğunu sanıyor.
Bu doğru değil…
3 Kasım 2002 Seçimleri’nin ve ülkenin AKP’ye teslim edilmesinin baş sorumlusu Kemal Derviş’tir. Bahçeli sadece Derviş'in döşediği fitili ateşlemiştir. 
*
Anlatayım:
Evet, 2002 Seçimleri’nin 3 Kasım’da yapılmasını Bahçeli önerdi…
Fakat seçimin ilk sinyalini Kemal Derviş verdi.
Derviş, 25 Nisan 2002’de, “seçimin ve siyasî tartışmaların ekonomiyi etkilemeyeceğini” söyledi.
Bir ay sonra 16 Mayıs 2002’de de, “Ekonomi seçimden etkilenmez” diyerek ülkeyi geri dönülemez bir seçim sürecine soktu.
*
Sonra, siyasal dalgalanmalar oldu. Mikser Derviş, DSP’yi karıştırdı.
Eş zamanlı olarak, "Ecevit’in çekilmesi” için operasyon başlatıldı. Medyada, “Sayın Başbakan bırak artık” çağrıları yapıldı.
“Troyka” adı verilen (Kemal Derviş, Hüsamettin Özkan ve İsmail Cem’in) DSP yönetimine getirilmesi senaryosu kunuşulmaya başlandı.
Derviş, bu arada “siyasî belirsizlik”ten söz etti. 
*
Bahçeli de, 7 Temmuz 2002’de Bursa’nın Keleş ilçesindeki Kocayayla Türkmen Kurultayı’nda yaptığı konuşmada, “siyasî belirsizliğin giderilmesi için 3 Kasım’da erken seçim yapılması” çağrısında bulundu.
Yine eş zamanlı olarak Hüsamettin Özkan ve yandaşları DSP’den istifa etti.
*
Bu arada, Özkan ile Bahçeli arasında bir görüşme oldu mu, bilmiyorum.
Bahçeli’nin bir kişiyle telefonda görüştükten sonra seçim kararını açıkladığı söyleniyor.
Bu kişinin kim olduğu bugüne kadar ortaya çıkmadı.
Dönemin MHP yöneticileri bile bu kişinin kim olduğunu bilmiyor.
Bu kişi, Hüsamettin Özkan olabilir mi, bilmiyorum.
*
2002 Temmuz ayının ilk iki haftasında DSP ortadan ikiye bölündü.
DSP bölününce DSP-MHP-ANAP koalisyon hükümetinin TBMM’deki milletvekili sayısı, güvenoyu sayısının altına düştü.
Seçim sürecini başlatan ve DSP’yi bölen Derviş’in sonraki siyasî girişimleri de tamamen taktiktir.
Nitekim, DSP’den ayarttığı kişilerin kurduğu Yeni Türkiye isimli partiye bile katılmamış, CHP’ye gitmiştir.
Sonra da sahte “solda ittifak” çağrılarıyla ülkenin bütün “sosyal demokrat” ve “demokratik solcu”larını oyalamıştır!
*
Sözün özü: Yılanın başı Kemal Derviş’tir!
Bu kişi, Ecevit’in, “Şeytanî hesaplar içindeydi. O benim günahım. En büyük pişmanlıklarımdan birisidir” dediği adamdır.
Bu adam, çok tehlikelidir. 
Bahçeli'nin bugünkü tutumunu benimsemem ise mümkün değil...
Doğruları söylemek ve yazmak gibi bir mecburiyetim var. 
*
Okurlarıma yıllar öncesinde verilmiş bir sözüm var: 
"Taraflı bir yazarım. Ama, değil bir cümle bir kelime bile yalanımı bulursanız bu kalemi bırakırım. Eğer yanılırsam, siz de uyarırsanız bunu ilk fırsatta düzeltir, özür dilerim." 
Siyasete atıldıktan sonra da yazılarımı bir süre sürdürdüğüm Takvim gazetesinde bu sözümü yinelemiştim. 
Mecburiyetim bundandır.