*
SÜLEYMAN YAĞIZ
Takvim Gazetesi, 18 Aralık 2001
*
Aslında konuyu daha önce ele alacaktım ama, bayramın ilk iki günü yazı günüm olmadığı için bugüne bırakmak zorunda kaldım.
Evet, bugün kutladığımız bayram "Şeker" değil, "Ramazan Bayramı"dır. Ancak bazı kimseler bilerek ya da bilmeyerek "Ramazan Bayramı" yerine, "Şeker Bayramı" ifadesini kullanmaktadır. Bu çok yanlıştır.
*
“Efendim kim ne derse desin, önemli olan niyettir" diyemeyiz. Hangi bayram olursa olsun, gerçek isimleriyle kutlamalıyız. Hele ki, söz konusu olan bir dini bayramsa daha titiz olmalıyız.
Bilindiği gibi, dini iki bayramımız vardır. Biri Kurban, öteki Ramazan... Kurban Bayramı'nın adını nasıl ki değiştirmiyorsak, Ramazan Bayramı için de aynı hassasiyeti göstermeliyiz.
*
Bazıları, "Kur-an'ı Kerim'de böyle bir ayrım yok" diyebilir. Doğrudur; Milliyet’ten Güngör Uras'ın da belirttiği gibi, Kur’an-ı Kerim'de "Ramazan Bayramı" ifadesi geçmiyor.
Zaten "bayram" da sadece Maide Suresi'nin 114. Ayeti'nde bir kelime olarak yer alıyor. "Ramazan" ve "Kurban" bayramı ifadeleri hadislere dayanıyor.
Kur’an-ı Kerim temel kitaptır. İslâmiyet'in anayasasıdır. Bu nedenle her şeyin tek tek Kur’an-ı Kerim'de yer alması beklenemez. Gerçekliği tartışmasız olan (sahih) hadisler de çok önemlidir. Dolayısıyla "Kurban" ve "Ramazan" ifadelerinin sadece hadislerde yer alması yeterlidir.
*
Kaldı ki, bu ifadeler hadislerde yer almasa bile, iş değişmez: Müslümanlar, bazılarının "Şeker" diye adlandırdıkları bayramlarına "Ramazan" diyorlarsa, bu ismin kullanılması gerekir.
Çünkü aslolan, genel kabul gören ifadedir. Bu genel kabul, "Kurban" gibi, "Ramazan" ifadesi için de geçerlidir.
*
Peki, neden "Ramazan" yerine, "Şeker" adı kullanılıyor?
Bunun iki nedeni vardır; biri haklı, öteki haksız... Haklı nedeni, Ramazan Bayramı'nda tatlı yiyeceklerin (şeker, çikolata, aşure v.b.) yenilmesidir. (Çocukluğumdan hatırlarım:
Bizim ilçemizde -Gaziantep'in İslâhiye ilçesi- "kömbe" yapılırdı. Hâlâ yapılıyor. "Kömbe" bir tür tatlı, kuru pastadır. Ancak normal pastalardan büyüktür.)
Bu, haklı bir neden olmasına karşın, Ramazan Bayramı yerine Şeker Bayramı ifadesinin kullanılmasını gerektirmiyor.
*
Çünkü bu bayram, Ramazan ayıyla ve oruç sonrasıyla irtibatlıdır. Dolayısıyla doğru isimlendirme de "Ramazan Bayramı"dır.
Sonra, Şeker Bayramı ifadesi, bayramın dinî-ulvi içeriğini de yansıtmamaktadır.
Bu bakımdan, nedeninin haklı olmasına karşın, "Şeker Bayramı" ifadesi kullanılmamalıdır.
*
Haksız nedene gelince... Burada sanki gizli bir çekince vardır. Bazıları, belli etmeseler bile dini çağrışım yaptığı için "Ramazan" ifadesini kullanmamaktadırlar.
Burada, yine belli edilmese dahi siyasal bir karşı koyuş da gözlemlenmektedir. "Ramazan" yerine, "Şeker" adını kullananlardan bir bölümü dini değerlere uzak olanların oluşturması bunun bir kanıtıdır.
*
Gerçi, yine Güngör Uras'ın belirttiği gibi, “Şeker” ifadesinin kullanımı, Osmanlı döneminde âdet olmuştur. Fakat bu adet, az önce vurguladığım gibi, zamanla siyasal bir içerik de kazanmıştır.
Bu da ne yazık ki, toplumda anlamsız bir gruplaşmaya neden olmuştur. O kadar ki, bazı çevreler, Şeker Bayramı ifadesini iyi niyetle kullananlara bile tepki göstermektedirler.
*
Sözün özü: Bayram isimlerindeki dinî ve siyasî gruplaşmayı önlemek ve bu gruplaşmanın yol açtığı tepkileri sonlandırmak için “Şeker Bayramı” yerine, “Ramazan Bayramı” ifadesi kullanılmalıdır. Bazıları için bunun hiç önemi olmayabilir. Ama bana göre, çok önemlidir.
Çünkü her işin olduğu gibi, bu konunun da sosyolojik ve psikolojik yanlarını hesaba katmak zorundayız. Sonra, ifade birliği açısından da bu gereklidir. Okurlarımın ve tüm İslâm âleminin Ramazan Bayramını kutlar, bayramın hayırlara vesile olmasını dilerim.