TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN KURUCU PARTİSİ, CUMHURİYETİN ANAYASASINI İŞLETMEK İÇİN NE YAPACAK?

Halkın Sayfası

Elazığ Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Enes Kara’nın cemaat yurdunda yaşadığı baskı ve gelecek kaygısı nedeniyle yaşamına son vermesi,  20 yaşındaki gençin, ardında bıraktığı video mektupta Müslüman olmadığı halde namaz kılmaya ve cemaat derslerine katılmaya zorlandığından söz ederek, ailesinin de kendisi yerine, cemaati desteklediğini anlatarak nasıl çaresiz bırakıldığını anlatması  bile gerçekleri gözümüze sokamıyorsa, muhalefeti ile iktidarı ile oy devşirme kaygısıyla, Atatürkün değiştirilemez yasaları içinde yer almasına rağmen, tarikatların cemaatlerin kapatılması sağlanmıyorsa, bırakın bu gençlerden oy beklemeyi, daha çok 15 temmuzlar yaşanır gerçeğinin sorumluları siz olursunuz.

İktidarı 15 temmuz bile akıllandırmıyor, fetö gidiyor metö geliyor, çünkü zihniyet cemaatle tarikatla aynı, yaşam görüşleri, dini siyasete alet etmekten ibaret,  peki ya muhalefet? 

Sözüm ona yaşam biçimimizi tehdit eden bu zihniyete karşı olması gereken muhalefet, yasadışı olan, çocuklarımıza tecavüzler edilen, intihara sürükleyen, Cumhuriyetle yasaklanan tarikat ve cemaatlere karşı, duruşları nedir, yasanın uygulanması için çalışmaları var mıdır?

Cemaatlerde çocuklarımıza tecavüz edildiğinde ''bir kereden bir şey olmaz'' diyenle,(ki bu kanıya kişisel tecrübesiyle vardıysa bile çocuklarımız için kabul edilemez)  

içimizi dağlayan Tıp Fakültesi öğrencisi Enes Kara için, ''bir velet öldü diye cemaatleri mi kapatalım'' diyen  zihniyette karşı çıkıp; cumhuriyetin kazanımlarından olan cemaat ve tarikatların kapatılmasını gerektiren yasayı işler hale getirmek gibi.

 15 Temmuzda  bu ülke fetö cemati yasadışı örgütünün, terör örgütünün darbe girişimini yaşadı ve halen ''aynı secdeye baş koyduklarımızdan zarar gelmez'' teminatı vermiş bir Cumhurbaşkanımız var.

Fethullah Gülen teröristi için, ‘'Türkiye’ye dön’'diye ağıtlar yakarak  çağrıda bulunmuş bir Cumhurbaşkanımız var.

Fetö cemaati terör örgütünün Atatürkçü askerlere kurduğu Ergenekon, Balyoz davalarında bu davaların, (fetö kumpaslarının) ''savcısıyım'' demiş bir Cumhurbaşkanımız var. 

251 kişinin hayatını kaybettiği, 2 bin 734 kişinin yaralandığı, dini yönetimi getirmek cumhuriyeti yıkmak istedikleri fetö darbe girişiminden sonra, sadece, ''kandırıldık'' diyerek hiç bir bedel ödememiş, sorumluluk almamış bir Cumhurbaşkanımız var.

Bir de Türkiye Cumhuriyetine 15 temmuzu yaşatan iktidarı bırakın neden olduklarından dolayı yargılatmayı, en azından biraz sorumluluk alıp istifa ettirmeyi yada bu kadar haklıyken seçim kazanarak iktidardan indirmeyi başaramamış bir muhalefet var.

Erdoğan'ın ''kalkışma''dan sonra iki kez cumhurbaşkanı seçilebilmiş olmasının traji komikliğinin ötesinde, muhalefetin ''bu kadar da olmaz'' dedirten  bir beceriksizliği yok mu?

Fetö hep yasa dışı merdiven altı bir oluşumdu öyle Erdoğanın belirlediği tarihle de olmadı yasadışılığı. 

Dolayısıyla işbirlikçileri, öyle uydurma milat la, yok efendim o tarihten önceydi, sonraydı diye sorumluluklarından kurtulabilecek de değiller.

Bu ülkede insanlar büyük acılar çekti, öldüler bu ülkede insanlar, neden, iktidarın ve muhalefetin  oy hesabı rantı uğruna.

Erdoğan ve  AKP yasa dışı Fetö cemaatini,  terrör örgütünü ve liderini överek Türk halkını tehlikesiz oldukları konusunda kandırırken,  https://www.youtube.com/watch?v=CgeVRtzhARw&t=76s (VİDEO)

CHP tehlikeyi meclis kürsülerinden haykırdı. https://www.youtube.com/watch?v=n5bV4zj5rhw (VİDEO)

Buna rağmen hesap vermek yerine, yavuz hırsız misali adeta ev sahibini suçladılar. 

Sonuç,  kumpaslarla gecen acı yıllar, sonuç, 15 Temmuz, ölen yaralanan Türk halkı..... 

Ve hangi konuda olduğu tarif edilmeyen, edilmeyen bir ifade, ''KANDIRILDIK''

Cumhurbaşkanı din işlerini devlet işlerine karıştırmaya devam ettiğine, Cumhuriyetin kanunlarıyla yasaklı olan tarikat ve cemaatler çeşitli kurumlarımıza sızmayı sürdürdüğüne göre kandırılma, ''fetöyle fikir ayrılığı'' değil, diyebilir miyiz. 

Fetö cemaati terör örgütünün 15 Temmuz darbe girişiminin amacı, Türkiye Cumhuriyeti rejimini yıkıp, şeriatı getirmekti, kalkışma başarılı olsaydı rejim değişecekti. 

Erdoğan'ın ''kandırıldım'' dediği rejimin şeriata devşirilmek istenmesi değil ki,  dinsel söylemler, yapılanmalar konusunda akılcı bir aksiyon almadı; evet fetöcüler temizleniyor, evet Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın açıklamasına göre, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde bugüne kadar 150'si general olmak üzere 24 bin 256 fetöcü ihraç edildi. 1185 personelde devam eden bir idari süreç içinde Ancak şimdi de aynı zihniyetteki cemaat ve tarikatlar, Menzil cemaati, İskenderpaşa, cemaati gibi, jandarma, polis, yargı gibi kurumlarımızda kendilerine fetö den açılan  alanlara sızmakla meşguller, sızma dediysem, ''Ne istedilerde vermedik'' zihniyetinin devamı biçiminde sızma. 

Nurculuğun bir kolu olan fetö cemaati terör örgütü, polis, asker, yargı, eğitim  gibi tüm kurumlarımızda  örgütlenmişti, tabii ''Ne istedilerde vermedik'' diyen Cumhurbaşkanımızın, AKP'nin ittifakıyla yapabilmişti bunu ve şimdi bir fark var diyebilen var mı?

Osmanlı döneminin cemaat ve tarikatları cumhuriyet döneminde yasaklandılar, kapatılmalarıyla ilgili hüküm değiştirilemez biçimde anayasamızda. 

Cumhuriyet döneminde yer altına kaçan ve faaliyetlerini sürdüren yasadışı tarikat ve cemaatler Cumhuriyetin partisi CHP'ye karşı;  dönemlerinin sağ partileriyle iş tuttular. İşte bu noktada CHP'nin dikkat etmesi gereken DOSTLARIM dediği yol yürümeyi hedeflediklerinin alt yapısı. 

Yoksa kendi kendinin elini kolunu bağlayıp, Tıp Fakültesi öğrencisi Enes Kara’nın cemaat yurdunda yaşadığı baskıya dayanamayıp intiharı karşısında tepkisiz kalarak, cemaat ve tarikatların kapatılması kanununun yürütülmesi konusunda da hiçbir şey yapamaz hale gelir.

Yasadışı cemaat ve tarikatlarda çocuklarımıza tecavüz edilirken, kanunu işletmemekte en az ''bir kereden bir şey olmaz'' söylemi kadar korkunç gelmiyor mu size de?

Ya, bu ülkede 15 temmuz kalkışması yaşandı, şeriat yüzünden, cemaat yüzünden ülke terörize edildi,  sivil insanlar sokaklarda çaresizlik içinde öldü.  iktidarın ti niyeti belli, peki muhalefet ne yapacak, ANA MUHALEFET, CUMHURİYETLE KURULAN, MUSTAFA KEMAL'İN, KUVAİ MİLLİYENİN PARTİSİ, TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN KURUCU PARTİSİ, CUMHURİYETİN ANAYASASINI İŞLETMEK İÇİN NE YAPACAK?

Cumhuriyetin partisi, cumhuriyetin çocuklarını, cemaatlerin, tarikatların, kör kuyularında karanlık odalarında mı bırakacak?

Bak zamanında Fetö cemaatine, terör örgütüne metiyeler düzenler yine sahnedeler,  bu kez ''bir velet öldü diye cemaatleri mi kapatalım'' diye utanmaz utanmaz sahne alıyorlar işte.

Tarikat ve cemaatler AKP sayesinde merdiven altından çıktılar, devletin merkezine hiç olmadığı kadar güçlü yerleştiler.

CHP; ''Ekmelettin'', ''dostlar'', 'helalleşme'' hatta ''Abdullah Gül'' anlatırken yaptılar  tüm bunları....  

Ne yazık ki rahat uyu oğlum, rahat uyu Enes Kara, kardeşlerin için endişelenme bile diyemiyoruz....https://www.youtube.com/watch?v=byy28g7eeWM&t=309s (Enes'in açıklamaları video)

Selma Şenel Sevinç

not: Enes Kara'nın  babası.''....Ben 25 yıldır Risale-i Nur okuyorum.

Bir zararını görmedim. Ben bu cemaatin 25 yıldır içindeyim. Kaldığı yerde hiç bir sorun yoktu. 

Biz kimseden şikayetçi değiliz. Olaydan sonra durumunu daha iyi anladık.” demişsiniz. 

Ama biz şikayetçiyiz beyfendi, çocuklarımıza tecavüz eden,  kindar ve dindar nesiller yetiştirmeyi hedefleyip, onları alet edip, 15 Temmuzları yaşatanlardan,  yasadışı cemaat ve tarikatlardan, tecavüz karşısında ''bir seferden bir şey olmaz'' diyenlerden, oğlunuzu intihara sürükleyenlerden ve oğlunuza '' bir velet için cemaatlerimi kapatacağız'' diyenlerden de, 

Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhuriyet devrimlerine  hakaret eden, 25 yıldır okuduğunuzu söylediğiniz o  Risale-i Nur dan da şikayetçiyiz. 

(Risale-i Nur imansızlığın en büyük kaynağı olarak gördüğü İslam Deccal'ı veya süfyan olarak  nitelendirerek Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhuriyet devrimlerine  hakaret eder,  şeriatı yürürlükten kaldıran laikliğe şiddetle karşıdır ve şapka giyilmesini de küfür işareti olarak görür.)