10 Ağustos 1920... Osmanlı Devleti’nin idam fermanı Sevr Antlaşması’nı, Padişah Vahdettin’in görevlendirdiği üç kişilik heyet imzalar. Doğu Anadolu’da bağımsız bir Ermenistan ile onun güneyinde özerk Kürdistan kurulacaktı. ★★★ Mustafa kemal Paşa ve arkadaşları Sevr’i çöpe atar. Lozan Barış Antlaşması imzalanır. Cumhuriyet kurulur. “Ulus”, “üniter” ve “laik” devlet yapısı oluşturulur. ★★★ Gel zaman, git zaman... ABD, 7 Ağustos 2003’te, Büyük Orta Doğu Projesi’ni (BOP) açıklar. Türkiye dahil, 23 ülkenin sınırları değiştirilecekti. Türkiye’yi yönetenler, tarihte örneği olmayan bir yaklaşım sergiler, bu projeye destek verir. ★★★ Ardından... Ralph Peters adında, bir ABD’li yarbay ortaya çıkar... Haziran 2006’da ABD Silahlı Kuvvetler Dergisi’nde, “Kanlı Sınırlar: Daha İyi Bir Ortadoğu Nasıl Görünmeli?” adlı bir makale yazar. ★★★ Peters, Orta Doğu sınırlarının yapay olduğunu savunur. Bu sınırların, etnik ve mezhepsel durumu yansıtmadığını söyler. Çözüm olarak, sınırların “kanlı ama gerçekçi” bir şekilde yeniden çizilmesi gerektiğini belirtir. Ve BOP haritasını yayımlar. ★★★ Bu haritada, bir “Kürdistan Devleti” yer alır. Türkiye’nin güneydoğusu, Irak’ın kuzeyi, İran’ın batısı ve Suriye’nin kuzeyi bu devlete bırakılır. ★★★ Ayrıca... Irak’ın güneyi ve İran’ın bir kısmını kapsayan “Büyük Şii Devleti” ile... İran ve Pakistan topraklarından oluşan, “Özgür Belucistan” adlı yeni bir devletin sınırları çizilir. ★★★ Yarbay Peters, makalesinde yeni “Kürt Devleti” konusunda şunları yazar: “Kurulacak bağımsız Kürt devleti; Suriye, Irak, İran ve Türkiye’den toprak almalıdır. Bu devlet, Bulgaristan’dan Japonya’ya kadar uzanan bölgede en Amerikan yanlısı ülke olacaktır...” ★★★ ABD’li yarbayın bu makalesinden bir yıl önce... 2005’te PKK terör örgütü, “Kürdistan Topluluklar Birliği” (KCK) Sözleşmesi’ni hazırlar. Sözleşmede, “Türkiye (PKK), İran (PJAK), Suriye (PYD/YPG) ve Irak’ta (PÇDK) Birleşik bir Kürt devleti kurulacağı” belirtilir. ★★★ Yani... Peters’in BOP haritasıyla, PKK’nın Türkiye’yi parçalama projesi uyumlu. ★★★ 2011’de “Arap Baharı” rüzgârı, gerçekte “Kanlı Sonbahar” fırtınası estirilir. İlginçtir... 2003’te BOP’u desteklediğini açıklayan Türkiye, bu kez sözde “Arap Baharı”nda ABD’yle işbirliği yapar. ★★★ Ve tarihinin en büyük BEKA sorunlarıyla yüz yüze kalır. Dünyanın en fazla sığınmacısını, gönüllü olarak barındıran ülke konumuna gelir. 911 kilometrelik Türkiye-Suriye sınırı, terör üreten bir coğrafyaya dönüşür. İkinci Afganistan olma yolunda bir Suriye ortaya çıkar ★★★ Ve Suriye’de, İmralı’daki terörist başına bağlı PKK/PYD terör örgütü, 80 bin kişilik bir güce ulaşır. Aralık 2023’te, “Demokratik Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi”ni ilan eder. Yani, Kuzey Irak’ta Barzani yönetimine benzer bir yapı... ★★★ Ve 2025... ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack, BOP haritasını çizen Yarbay Peters’in emanetine sahip çıkar. Barrack, yaptığı açıklamada, ABD’nin sır olmayan hedefini tekrar hatırlatır. Ve der ki: “Güçlü ulus devletler bir tehdittir. Özellikle Arap devletleri, İsrail için bir tehdit olarak görülür...” ★★★ Barrack, kısa bir süre önce ne demişti?.. Osmanlı’da millet yani “ümmet” modelinin başarılı olduğunu, Türkiye’de “ulus” devletin arzu edilen birlikteliği sağlayamadığını söylemişti. ★★★ Peki... Bölgede kastettiği ulus devletler hangileri? Türkiye, İran ve Mısır. ★★★ İran’ın ekonomik ve askeri gücü zayıflatıldı, her alanda yıpratılma stratejisi uygulanıyor. ABD ve İsrail’in, uygun bir zamanda tekrar İran’a saldırı planları hazır ★★★ Geriye, Türkiye ve Mısır kaldı... ★★★ İsrail’in hedefinde, Mısır da var. Filistinlileri Gazze’den arındırma projesi gereği, Mısır’dan toprak koparabilir. ★★★ Ve geldik, asıl hedefe, Türkiye’ye... Birinci Dünya Savaşı’nda Arapları Osmanlı Devleti’ne karşı ayaklandıran meşhur İngiliz casus Lawrence, ne demişti? “Osmanlı İmparatorluğu’nu Orta Doğu’da parçalama başarısını, yöredeki etnik mozaiği birbirine karşı kullanarak elde ettim.” ★★★ 2025’te son hızla estirilen, “Terörsüz Türkiye” rüzgarında, en yetkili ağızlardan duyduğumuz... “Türk, Kürt, Arap” birlikteliği... “Cumhurbaşkanı’nın bir Kürt bir Alevi yardımcısı” sözleri... Olmayan uykunuzu da kaçırmaya yetmiş olmalı. ★★★ Eski bir AKP Milletvekili, 6 Temmuz 2025’te sosyal medyadan bir paylaşım yaptı: “Kadim bir geçmişe sahip Aziz Millet ve Büyük Devlet, kanlı 1923 darbesiyle hesaplaşmadan ve helalleşmeden, Yeni, Terörsüz ve Büyük Devlet yolunda ilerleyemez..!” ★★★ Cumhuriyet’in kuruluşuna “darbe”; Türk İstiklal Savaşı’nı kanlarıyla zafere ulaştıran kahramanları “darbe suçlusu”; üç Mustafa’yı, Mustafa Kemal, Mustafa İsmet İnönü ve Mustafa Fevzi Çakmak’ı “darbeci” ilan ediyor. ★★★ Ülkeyi yöneten siyasi iktidar tarafından, bu eski milletvekilinin adının geçtiği bir kınama yapıldı mı? Hayır!.. Cumhur İttifakı’nın bir kınaması oldu mu? Hayır!.. ★★★ “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyen teğmenler, ihraç edildi mi?.. Evet!.. ★★★ Ve... Hâlâ, merak ediyorsunuz, ne oluyor diye?.. ★★★ Cumhuriyet’in sonbaharıdır yaşanan... ★★★ Ve eğer... Cumhuriyet’i sahiplenen, Türkiye’nin bütünlüğünü savunan siyasi partiler, bir “Millî Mücadele Ruhu” çatısı altında bir araya gelmezlerse... “Derler ki vakti-saati yoktur ölümün... Ama sevdiklerimi, hep sonbaharlarda kaybettim...” der, Bekir Coşkun bir yazısında...