Mirasyedilerin koruyamadığı Atatürk sizindir

Naim Babüroğlu

15-22 Ekim 1927... Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin büyük salonu. Cumhuriyet Halk Partisi İkinci Büyük Kurultayı...

★★★

Mustafa Kemal Paşa, 46 yaşındadır. Yoğun ve yorucu bir çalışmanın ardından, yazdığı Nutuk’u okuyacaktı...

★★★

Bir giriş konuşması yapar. Bu konuşmada, Nutuk’u neden yazdığını açıklar: “Geçmişe ait olaylarla ilgili bilgi vermek ve yıllardan beri süren yönetimimiz ve uygulamalarımız konusunda, ulusumuza hesabını vermek, görevim olmuştur...”

★★★

Atatürk’ün en büyük özelliği, milletine ve Meclis’e sürekli hesap verme ihtiyacı duymasıdır.

★★★

Mustafa Kemal Paşa, 19 Mayıs 1919’dan başlayarak, 1927’ye kadar geçen dokuz yıllık bir dönemin hesabını milletine verecekti...

★★★

15 Ekim 1927 Cumartesi... Kürsüden Nutuk’u okumaya başlar.

★★★

Günde 6 saat okur. 6 günde, toplam 36 saat 33 dakikada Nutuk’un son cümlesini tamamlar.

★★★

Yabancılar, altı gün süren bu okumaya, “Six Day Speech” (Altı Günlük Konuşma) derler...

★★★

Mustafa Kemal Paşa, milletine hesap verirken Nutuk’ta ilk cümlesi: “1919 yılı Mayıs’ının 19’uncu günü Samsun’a çıktım. Genel vaziyet ve manzara...” diye başlar...

★★★

36 saat boyunca, sesi hiç titremez... Nutuk’un sonuna geldiğinde sesini yükseltir. İşte, bu bölümde, sesi titremeye başlar...

★★★ 

Son sayfada, şu sözler yer alır: “Bugün ulaştığımız sonuç, asırlardan beri çekilen millî felâketlerin yarattığı uyanıklığın eseri ve bu aziz vatanın her köşesini sulayan kanların bedelidir. Bu sonucu, Türk gençliğine emanet ediyorum.”

★★★

Ve, “Gençliğe Hitabe”yi okumaya başlar. “Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyeti’ni, sonsuza kadar muhafaza ve müdafaa etmektir...”

★★★

“Gençliğe Hitabe”nin son paragrafı ise şöyledir: “Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu durum ve koşullar içinde dahi vazifen, Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!”

★★★

Kongre salonunda bulunan Mehmet Asım Us ve Yusuf Akçura, Mustafa Kemal Paşa’nın “Gençliğe Hitabe”yi okurken, sesinin titrediğini ve gözyaşlarını tutamadığını söylerler...

★★★

Neden?.. Evet, neden?...

★★★

Çünkü... “Benim en büyük eserim, Türkiye Cumhuriyeti’dir” der... En büyük eserini, Türk gençliğine emanet ederken... Duygulanır, gözyaşlarını tutamaz...

★★★

Mustafa Kemal Paşa, mutlu ve gururludur... Çünkü, dokuz yıllık yolculuğun hesabını, belgeleriyle Türk milletine vermiştir.

★★★

Atatürk, mutludur, gururludur... “En büyük eserim” dediği Cumhuriyet’i, Türk gençliğine emanet etmiştir.

★★★

“Gençlik” kavramı, Atatürk için ayrı bir önem taşır. Atatürk gençlerden sık sık söz ederken, yaş sınırı dışında, düşünce olarak gençliği yani, düşüncede yeniliği ifade eder. O’nun şu sözü çok anlamlıdır: “Genç fikirli demek, doğruyu gören ve anlayan gerçek fikirli demektir.”

★★★

Nutuk’ta... Millî Mücadele yolculuğunda karşılaşılan engelleri, işbirlikçileri, kararsızları belgelerle ortaya koyar ve ağır bir dille eleştirir.

★★★

“Bu Nutuk, benim Türk milletine mirasımdır...”, der Atatürk...

★★★

Mirasyedi ülkesidir, Türkiye...

★★★ 

Sözde aydınların, “Yetmez ama Evet”çilerin, Damat Ferit’i kıskandıracak işbirlikçilerin, “ete soğan doğramam” diyenlerin, “eski solcu yeni liberallerin” elbirliğiyle... Atatürk’ün emanetini yok etme yarışının sürdüğü, mirasyedi ülkesidir Türkiye...

★★★

“Atatürk, bugünleri görse kahrından ölürdü” diye, yaygın bir söz vardır.

★★★

Bunun yanıtını, Atatürk’ün başyazarlığını yapan Falih Rıfkı Atay verir: “Ara sıra: ‘Atatürk sağ olsa ne yapardı gibi bir soru duyulur.’ Ben cevap vereyim mi? Topumuza birden lânet okurdu...” Evet, lanet okurdu...

★★★

“Ne mutlu Türküm diyene” yazısı söküldü... Ne yaptınız?.. Der miydi?.. Derdi...

★★★

“Andımız” kaldırıldı... Ne yaptınız?.. Der miydi?.. Derdi...

★★★

“Benim iki büyük eserim vardır; biri Türkiye Cumhuriyeti diğeri Cumhuriyet Halk Partisi’dir” der, Atatürk... 

★★★

2014, 2018, 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimleri, stratejik hatalarla altın tepside sunulmadı mı?.. Sandık güvenliği sağlanamadığı için seçim kaybedilmedi mi?..

★★★

Ve... Şimdi... Anayasa’nın değiştirilmesi sürecinin hız kazandığı bu atmosferde...

★★★

Eğer... “İkinci eserimdir” dediği parti... Bu zincirin halkalarından biri olan... İstanbul Büyükşehir Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu savunamazsa... “Evlatlıktan red”dir sonu...

★★★

Falih Rıfkı Atay, gençlere seslenir. Ve, der ki... “Gençler, bizim çektiklerimizi çekmemek ve bu halka çektirmemek için, siz de Atatürk’ü unutmayınız. Mustafa Kemal bizimdi, Atatürk sizindir.”

★★★

Gençler... Mirasyedilerin koruyamadığı Atatürk, sizindir. Özlemleriniz, hayalleriniz, coşkunuzla... Umudunuz Atatürk, sizindir...