"Jeopolitik", ülke coğrafyasını dünya politikasında kullanma sanatıdır. Jeostrateji ise Jeopolitik çıkarların stratejik yönetimidir.
Avrasya, dünyanın en büyük kıtasıdır ve dünya nüfusunun yaklaşık %75'ini oluşturur. Dünyanın yer altı ve yer üstü kaynaklarının çoğu Avrasya'dadır. Amerika Birleşik Devletleri'nden sonra ekonomik yönden en güçlü altı ülke Avrasya'da bulunmaktadır. Yani, ABD'nin rakiplerinin tümü bu coğrafyada.
Hitler ve Stalin, "Avrasya'ya hükmeden, dünyaya hükmeder" demişlerdi.
***
ABD, Sovyetler Birliği'nin çöküşünden sonra dünyayı bir dev gibi rakipsiz bir şekilde kontrol etti. Avantajlı olan bu durum, ABD'yi tembel ve kendini beğenmiş bir konuma getirdi. "Jeopolitik ihtirasları" doğrultusunda izlediği politikayla, demokrasi kavramının altını oydu. Sonuçta, Tek Kutuplu Dünyada, "milliyetçilik", Amerikan karşıtlığına dönüştü. ABD, askerî gücüne ve "jeopolitik ihtirasları"nın çekiciliğine kapılarak, demokrasi maskesi altında Orta Doğu'da düzeni değiştirmek istedi. "Büyük Orta Doğu Projesi" ve sözde "Arap Baharı", gerçekte "Kanlı Sonbahar"la, Irak, Libya, Suriye, Yemen gibi ülkeleri kan ve gözyaşının dinmediği coğrafyalara dönüştürdü. Bu süreçte, ABD ile iş birliği yapan ülkeler de fırtınadan etkilendi. En olumsuz etkilen ülke de Türkiye oldu.
***
ABD Donanması, dünyadaki okyanus ve denizlerin tümünü kontrolünü altında tutar. Dünyadaki her deniz aracı, Amerikan uzay uyduları tarafından izlenir. Ancak, Donanma Gücü de ABD'nin "Tek Kutuplu Dünya Düzeni"ni korumaya yetmedi. Dünya artık tek kutuplu değil… Çok kutuplu bir düzene geçildi.
"Ukrayna olmadan Rusya, Avrasya'da İmparatorluk olamaz" der Amerikalı ünlü siyaset bilimci Zbigniew Brzezinski. "Coğrafya, ülkelerin geleceğini belirler" gerçeğini iyi bilen Rusya, Ukrayna'yı Batı'ya kaptırdığında, kendi coğrafyasına sıkıştırılacağının farkında. ABD/NATO'nun kışkırtıcı tutumları sonucunda, Rusya, 24 Şubat 2022'de Ukrayna'yı işgal etme operasyonu başlattı. Savaş sürüyor. "Uzatmalı Savaş Strateji"sinin uygulandığı, Rusya-Ukrayna (ABD/AB/NATO) savaşı uzun yıllar sürecek... ABD'nin amacı barış değil, Rus askerî ve ekonomik gücünü Ukrayna üzerinden yıpratmak. Tıpkı, 1980'lerde Afganistan'da yaptığı gibi…
***
Ve Çin sahnede… Çin, stratejik adımlar atıyor.
Çin Devlet Başkanı Moskova'yı ziyaret etti. 21 Mart 2023'te, Çin-Rusya arasında, "Yeni Bir Çağ İçin Rusya-Çin Kapsamlı Ortaklığının ve Stratejik İşbirliğinin Derinleştirilmesi Ortak Bildirisi" imzalandı. Bu bildiri, "Yeni Dünya Düzeni" çağı olarak adlandırılabilir.
Çin, Ukrayna savaşının sona erdirilmesi için inisiyatif alıyor. 12 maddelik bir plan hazırlıyor. Putin, bu plana olumlu bakıyor. Arabulucu rolü üstlenerek, Suudi Arabistan-İran ilişkilerinin yeniden kurulması iklimini oluşturuyor. Çin; Körfez ülkelerini, İsrail ve ABD'yi etkileyecek şekilde Orta Doğu'ya pençesini atıyor. "Basra Körfezi Bölgesi İçin Kollektif Güvenlik Mimarisi" oluşturulması yönünde Rusya'yla anlaşıyor.
1979 yılında, süper bir güç olan Sovyetler Birliği çöküşünü başlatırcasına Afganistan'ı işgal ederken Çin, aynı yıl ekonomik reformlarını başlatmıştı. Çin, bugün "dünyanın atölyesi" konumundadır. Batı'nın iki yüz yıllık sanayileşmesini 30 yıla sıkıştırmıştır.
Çin, son yıllarda bütçeden Deniz Gücüne ayırdığı pay ile dikkat çekmekte ve denizlerde de belirleyici oyuncu durumuna geçecek adımları hızla atmaktadır. Bu adımlar, Avrasya'nın jeopolitik önemini artıracak niteliktedir ve Avrasya'da ABD'ye rakip bir Deniz Gücünün ortaya çıkacağının bir göstergesidir.
Çin dünyanın en büyük ülkesidir ve ABD'nin dört katı nüfusa sahiptir. "Çin uyusun, zira uyandığında dünyayı sallayacaktır", der Napolyon. Çin uyanıyor…
***
Türkiye jeopolitik bir konuma ve öneme sahip. Orta Doğu'da, özellikle Irak, Mısır ve Suriye'de izlenen politika, Türkiye'yi stratejik sorunlarla yüz yüze getirdi.
Türkiye, Suriye'de ABD'nin desteklediği PKK/YPG terör örgütü devletçiği tehdidiyle, BEKA sorunu yaşar duruma geldi. İzlenen göç politikasıyla, dünyanın en fazla göçmenini barındıran bir ülke oldu. BEKA sorunu yaratacak yanlış bir göç politikasıyla, başta sınır kentleri olmak üzere bazı yerlerde demografik yapının değişme tehlikesiyle yüz yüze kaldı.
Türkiye, 14 Mayıs 2023'te Cumhurbaşkanlığı seçimlerine kilitlenmişken, Suriye, Suudi Arabistan'la ilişkileri yeniden kuruyor. Arap Birliği'ne dönüş adımları atıyor. Suriye'ye düşman olan Arap ülkeleri Şam'da diplomatik misyonlarını yeniden açıyorlar.
BEKA sorununa dönüşen, terör ve göçmen konusunu Suriye'yle çözmek zorunda kalacak Türkiye ise, ne yazık ki yavaş adımlar atıyor.
***
"Stratejik Öngörü"nün yerini "jeopolik ihtiras" alırsa, tarihî başarısızlıklar ve bozgunlar o coğrafyanın kaderi olur.
İtalyan düşünür ve politikacı Machiavelli, Hükümdar/Prens kitabını 1513'te yazar. "Makyavelizm" dediğimiz, "amaç için her yol mübah (normal)" düşüncesini bir ilke olarak yöneticilere tavsiye eder. Fakat bu ilke her zaman başarı getirmez, uçuruma doğru da götürebilir…