Son Günlerin Büyük Fotoğrafı

Muzaffer Ayhan Kara

Hiçbir şey durduk yerde olmaz.

MHP milletvekillerinin CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nu şikayet etmesi ve hakkında fezleke düzenlenmesi…

İçişleri Bakanı Soylu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu’nu Kanalİstanbul’a karşı çıkan billboard afişleri üzerinden ‘inceleme’si …

Organize suç örgütünden hüküm giymiş ve yıllarca yatıp cezasını çektikten sonra cezaevinden henüz çıkmış birinin CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na yakışıksızca bulaşan, sosyal medyadan paylaştığı iki metin…

MHP Genel Başkanı Dr. Bahçeli’nin söz konusu sosyal medya paylaşımlarını benimseyen bir havada Kılıçdaroğlu’nu suçlaması…

XXX

Kanımca bütün bunların Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Merkez Bankası başkanı ve bakan değişikliği sonrasında yaptığı hukuka vurgu yapan açıklamalarla çok yakından ilgisi var. Evet, Kılıçdaroğlu’nu itibarsızlaştırma boyutu da görmezden gelinemez ama büyük fotoğrafı görmeden de olmaz.

Erdoğan, Türkiye’de ekonominin rayına girmesi için, yabancı yatırımcıyı tolere etmek için hukuka pozitif yüklemler getirirken birilerinin de çıkıp hukuku altüst edercesine racon kesmesi ne anlama geliyor? Bilerek ya da bilmeyerek, niyet ederek ya da şuursuzca memleketin hukuk yolunda adım atmasını ve ekonominin rayına oturma yoluna girmesini engelleme işgüzarlığı…

Kılıçdaroğlu’na tehditler savurup racon kesenin daha önce içerideyken Erdoğan’a da tehdit ve hakaretler savurduğunu hatırlıyoruz. Hatta Dr. Bahçeli’ye de…

XXX

Bendeniz bu satırları kaleme alırken Ak Parti Grup Başkan Vekili Bülent Turan Kılıçdaroğlu ile ilgili sosyal medya paylaşımlarını yapan malum kişi hakkında savcılığın soruşturma başlattığını duyurdu. Turan, “Biz her türlü küfür ve hakarete karşıyız. Bizim duruşumuz bellidir. Geçmişte aynı kişi Cumhurbaşkanımıza ve ailesine de hakaretler etmişti.” Cümlesiyle tepkisini ortaya koydu.

Anlaşılıyor ki, Cumhur İttifakı’nın büyük ortağı “büyük fotoğrafı” gördü. Mesele sadece PKK tarafından bile suikastten kurtulan Kılıçdaroğlu’nu itibarsızlaştırma girişimi değil, mesele başka.

XXX

Bu arada, Ülkücü hareketi geçmişte sokaktan hukuk çerçevesine çekmekle olumlu bir rol oynayan Dr. Bahçeli’yi anlamakta güçlük çektiğimi de ifade etmek istiyorum. Ecevit ile hükümet kuran, Kılışçdaroğlu ile ortak cumhurbaşkanı adayı gösteren de Dr. Bahçeli değil miydi? İnanıyorum ki, geçmişte birçok badire yaşayan Ülkücü hareketin MHP kanadı da Dr. Bahçeli’nin son günlerdeki adımlarına şaşıp kalıyordur.

Türkiye’nin yaşanan ekonomik riskler ve zorluklar içindeyken, salgınla mücadele ederken, sayısız dış tehditle baş etmekle karşı karşıya iken, hükümet en azından söylem düzeyinde hukuktan söz ederek manevra yapmaya hazırlanırken iktidarın küçük ortağının muhalefetin amiral gemisiyle, genel başkanıyla uğraşması ne kadar “milliyetçi” bir tavır? Ne kadar Türkiye’nin iyiliğine?