Özel’in çizdiği dış politika çerçevesi ve hayata geçirecek aktörler

Muzaffer Ayhan Kara

Bir önceki yazımda CHP Genel Başkanı Özel’in yeni PM’de ekonomi, hukuk ve dış politika alanını takviye ettiğine, güçlendirdiğine değinmiştim. Şimdi dış politika alanına biraz değinmek istiyorum. 

ÖZEL’DEN “BÖLGESEL GÜÇ OLMA SORUMLULUĞU VE SAYGINLIK” MESAJI

Özel, 39. Olağan Kurultay’daki konuşmasında sonlara doğru gelmeden, 10.52’den itibaren bölge meseleleri ve dış politikaya fazla ayrınıtıya kaçmadan girdi. Özel, Türkiye’nin hem Batı ittifakının bir parçası olduğunu hem de Ortadoğu ile sağlıklı ilişkiler geliştirmesi gerektiğini belirterek, bölgede laiklik ve seküler düşüncenin yükselişte olduğuna dikkat çekti. Ortadoğu’yu “bataklık” olarak nitelendiren yaklaşımların geride kaldığını söyleyen Özel, Türkiye’nin laiklik açısından bölge ülkeleri için önemli bir örnek oluşturduğunu ifade etti. CHP’nin de bu çerçevede daha etkin bir rol üstlenmesi gerektiğini vurguladı; “Bölgesel bir güç olma sorumluluğumuz var. Bu da terörsüz ve demokratik, hukuk, refah içinde bir Türkiye ile olabilir” dedi.  Özel konuşmasında şu sözlere de yer verdi:

“Türkiye’nin dış politikasında hem Batı ittifakının bir üyesi olan hem de Orta Doğu’ya orayı bataklık olarak görmeyen, doğru ilişkiler kuran bir anlayışı savunacağız. CHP’nin, selefi yaklaşımların değil laikliğin ve sekülerizmin yükseldiği Orta Doğu’da nasıl örnek bir parti olduğunu; Türkiye’nin de nasıl örnek bir ülke olduğunu göstereceğiz.”

Özel’in dış politikadaki güçlü mesajı özetle, “Türkiye Cumhuriyeti’ni uluslararası alanda yeniden saygınlığa kavuşturmak” oldu.

TAN, TÜRKMEN VE UZGEL FARKLI BİRİKİMLERİYLE GÜÇ KATACAK

CHP’nin yenilenen programındaki dış politika yaklaşımını etraflı olarak ayrıca ele alacağım. Ancak, gerek Özel’in kurultayda ortaya koyduğu yaklaşımın, gerekse yeni programın hayata geçirilmesindeki kadrolar da önemli. 39. Olağan Kurultay’a kadar bu alanda iki isim vardı; E. Büyükelçi Namık Tan ve Prof. Dr. İlhan Uzgel. Tan, hem genel merkezde hem de mecliste çalışırken, Uzgel de son dönemde “dış politika koordinatörü” sıfatıyla genel merkezde görev yapıyordu. Uzgel, yeni dönemde de aynı sıfatla çalışmalarını sürdürecek. Özel, 39.Olağan Kurultay’da E. Büyükelçi Ömer Kaya Türkmen’i de (1956 doğumlu) PM’ye alarak doğru bir hamle yaptı ve dış politika alanını çeşitlendirdi ve güçlendirdi. Dışişleri Bakanlığı’nda çeşitli görevlerde bulunan Türkmen, 2007-2010 arasında Lizbon’da büyükelçilik yaptıktan sonra 2010’da Lefkoşe’ye atandı. 2011 Şubat’ında ani bir kararla merkeze çekilen Türkmen, 2001 Kasım-2013 Eylül arasında Dışişleri Bakanlığı Avrupa Genel Müdürlüğü, 2013 Eylül-2017 Kasım arasında Stockholm Büyükelçiliği görevlerinde bulunduktan sonra merkeze dönerek kendi isteğiyle emekliye ayrıldı.

ASALA suikastinden sağ kurtulan E. Büyükelçi Doğan Türkmen’in oğlu, E. Başkonsolos Galip Evcen’in torunu olan Türkmen’in öteki dedesi Halil Türkmen de milletvekilliği yapan bir isim.

Panoramik olarak baktığımda; Tan’ın Vaşington ve Tel Aviv’deki büyükelçilik görevinden dolayı Türkiye için önemli olan ABD ve İsrail’i bildiği için; Türkmen’in de yine Türkiye için önemli olan KKTC ve Avrupa görevleriyle katkılarının olacağını;  keza Prof. Uzgel’in akademik vasfı ve teorik yaklaşımlarıyla, medyada reel dış politika katkılarıyla bu alana zenginlik katacağını söyleyebilirim.  Yani teorik ve pratik birikim kesişiyor, bu iyi bir şey.

Bu alanda görev alanlara naçizane önerim; görgü ve bilgilerini reel siyasetin gerekleryle harmanlamaları… CHP’nin dış politika aktörlerinin sosyal medya yanında televizyonla vereceği mesajlar da önemli olacaktır partinin bu alandaki görünürlüğü açısından. Bu da yetmez; dış politika aktörleri farklı konulardaki çalıştaylar, panel ve konferanslarla gerek sivil toplum gerekse parti örgütleriyle de buluşabilmeli.Ayrıca yayın da önemli; bazı başlıklarda kitap, kitapçık, broşür gibi yayınlar yapılarak parti örgütleri, sivil toplumla, ilgili kamuoyuyla paylaşılırsa iyi olur.

DIŞ POLİTİKA DANIŞMA KURULU DA VAR

CHP’nin dış politika alanında bir aktörü daha var; Dış Politika Danışma Kurulu. Bu kurul nasıl çalışacak, genel merkeze mi yine, yoksa bir ofise mi bağlanacak bilmiyorum ama yararlanılmaya devam edilmeli. İki eski Dışişleri Bakanı Çetin ve Karayalçın ile Korutürk, Öymen, Loğoğlu gibi güçlü isimlerin de olduğu kuruldan yeni dönemde de yararlanılmalı.