Özel Tribünü Olan Efsane Kaleciye Veda

Muzaffer Ayhan Kara

Türk futbol tarihinin en ilginç, en şöhretli, en yetenekli ve bir o kadar da macera dolu, savruk, kendine özgü; onu yakından izlemek için özellikle kale arkasından bilet alan özel seyircisi bile olan kalecisi 84 yaşındayken yaşamını yitirdi ve bugün İstanbul’da Karacaahmet’te toprağa verildi. 1937’de Sakarya’da gözlerini dünyaya açan Varol Ürkmez’in yaşamı, yıllardır yaşadığı Kadıköy’de noktalandı.  

Uzun süredir kanser tedavisi görüyordu. Dün evinde fenalaşınca Siyami Ersek’e kaldırıldı ve kalp krizi geçirdiği anlaşıldı. Müdahaleler fayda getirmedi ve efsane kaleci gözlerini orada kapadı.

Varol’un en uzun süreyle formasını giydiği Altay, ünlü kaleci için sosyal medyadan şu mesajı paylaştı:

"1960-1968 yıllarında formamızı giyen, A Milli kalecimiz Varol Ürkmez 84 yaşında aramızdan ayrılmıştır. Yeteneği, renkli kişiliğiyle Türk futbolu ve Büyük Altay'ımızda bıraktığı tüm izleri unutmayacağız. Merhuma Allah'tan rahmet, sevenlerine ve camiamıza başsağlığı diliyoruz."

BJK KARİYERİ

Varol, futbola 1950’de İstanbul’un önemli 1. Amatör Lig ekiplerinden Selimiye Spor Kulübü'nde başladı. 1952'de yine 1. Amatör kümeden Sultantepe’ye geçti. 1953'te Beşiktaş'ın seçmelerine katılarak beğenildi ve transfer oldu. İlk sezonunu Beşiktaş Genç Takımı’nda geçiren Varol bir yandan da orta öğrenimine devam etti ve 1954-55 sezonundan itibaren İstanbul Ligi’nde forma giymeye başladı. Bülent Gürbüz'ün arkasında, takımın ikinci kalecisi olarak Beşiktaş kalesini korumaya başladığında 17 yaşındaydı. 1956-57 sezonunda daha 19 yaşındayken de Beşiktaş'ın as kalecisi olmayı başardı. Beşiktaş ile ilk kupası Federasyon Kupası (Türkiye Kupası) oldu. Aynı kupayı 1957-58 sezonunda da kazandılar.

1958-59 sezonu öncesi Beşiktaş, tarihinde ilk kez katılacağı Şampiyon Kulüpler Kupası'nı da düşünerek kaleye Necmi Mutlu'yu transfer etti. Beşiktaş, o sezon kupayı alacak olan Real Madrid ile eşleşti. Varol Ürkmez, İspanya'ya gidebilmek için antrenmanlarda kendini gösterip, İspanya'ya giden kadroda yer almayı başardı. Dönemin teknik direktörü Leandro Remondini yöneticilerin isteğine karşın kalede Varol'u oynatmak istedi. Varol, dönemin yıldızları Alfredo di Stéfano ve Ferenc Puskás karşısında çok etkili bir performans gösterdi. İlk yarı gol yemedi fakat ikinci yarıda kalesinde iki gol gördü. İkinci gol sırasında sakatlanarak oyundan çıktı. Ürkmez, maçta dikkat çekip maçtan sonra Real Madrid ile anlaşsa da ailevi nedenlerle bu transfer gerçekleşemedi.

Varol Ürkmez, Milliyet Gazetesi tarafından 1958 yılının en iyi sporcusu ödülünü kazandı. 1959-60 sezonunda başlayan Türkiye Profesyonel 1. Ligi’nde Beşiktaş forması giyse de özel hayatındaki düzensizlik performansına yansıyınca, kaleyi Necmi Mutlu'ya kaptırdı. 1959-60 sezonunda takımın ikinci kalecisi olan Varol, hiçbir lig maçında forma giyemeden şampiyonluk yaşadı.

ALTAY’LI VAROL

Varol, 1960'ta bu kez İzmirli bir siyah-beyazlının, Altay’ın kalesine geçti ve 8 sezon boyunca takımın kalesini başarıyla korudu. Ligde olmasa da Türkiye Kupası'nda başarı gösterdiler. 1963-64'te ikinci kez düzenlenen kupada finale çıktılar. Varol, finale kadar sadece eski takımı Beşiktaş'tan bir gol yemişti. Finalin ilk maçında Galatasaray ile 0-0 berabere kaldılar. Ancak ikinci maça Altay, Federasyon ile yaşadığı sorun nedeniyle çıkmadı. 1966-67'de ise kupayı müzelerine götürdüler. Varol, 6 maçın 5'inde forma giymişti. Sonraki sezon ise bu sefer Fenerbahçe'ye kupayı finalde kaybettiler.

Varol, Altay forması giyerken, tekrar Avrupa Kupaları'nda oynama şansı buldu. 1962-63 sezonunda Fuar Şehirleri Kupası ilk turunda İtalyan AS Roma ile eşleştiler. Roma'nın o dönemki teknik direktörü Luis Camiglia, Varol'un yıldızlaştığı Real Madrid maçında da İspanyol ekibinin teknik direktörüydü. Ancak Varol, İstanbul'da alınan 3-2'lik yenilgiye engel olamadı. Rövanş maçında ise kalesinde 10 gol gördü ve bir Türk takımının Avrupa'da aldığı en farklı yenilgideki kaleci oldu. Altay'daki son sezonunda ise bu sefer Kupa Galipleri Kupası mücadelesinde R. Standard Liege karşısında kaleyi korudu. Altay, rakibine 2-3 ve 0-0'lık skorlarla elendi.

GS DÖNEMİ

Varol Ürkmez, 1968'de Galatasaray'a transfer oldu. Sezonun ikinci ve üçüncü maçlarında kaleyi korusa da özel yaşamının negatif etkisiyle iyi performans gösteremeyince yerini genç kaleci Nihat Akbay'a bıraktı. Toplamda 4 maç oynadığı sezon sonunda Galatasaray ile kariyerinin ikinci Türkiye Ligi şampiyonluğunu yaşadı. 1969-70 sezonunda ise takıma Yasin Özdenak'ın da katılmasıyla yedekteki yerini de kaybetti. Bir dönem cezaevinde bulunduğu için takımdan koptu. 17 Mayıs 1970'te Altay'ı 1-0 yendikleri maçta sezondaki ilk ve son maçını oynadı. Bu maç, Varol'un son 1. Lig maçı oldu.

VAROL’UN KALEDEKİ SON YILLARI VE JÜBİLESİ

Galatasaray, Varol'u 1970'te Manisaspor'a kiraladı. 71-72 sezonunda Gençlerbirliği’ne geçip sonra 72-73 sezonunda yeniden Manisaspor’a döndü. Burada sezona iyi başlasa da yine cezaevine düşen Ürkmez, futbola ara vermek zorunda kaldı ve bu aradan sonra 1974'te İstanbul 1. Amatör Lig takımlarından Tekel'de forma giymeye başladı. İETT ile yapılan bir maçta, o dönem İETT’de forma giyen bugünün Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’dan bir gol yedi.

Efsane kaleci, 14 Mayıs 1975'te düzenlenen bir jübile maçıyla da futbolu bıraktı. Altay ile oynanan maçta Tekel’de Varol ile birlikte Cemil Turan, Sanlı Sarıalioğlu, Yasin Özdenak, Vedat Okyar, Gökmen Özdenak, Ziya Şengül  gibi isimler de forma giydi. Ancak jübile yapsa da yöneticilerinin ısrarı nedeniyle iki ay sonra futbola geri dönme kararı aldı. İki sezon daha Tekel forması giyerek 40 yaşına kadar da futbol hayatını sürdürdü.

Efsane kaleci profesyonel kariyerinde 1954-60 arasında BJK’da 67, 1960-68 arası Altay’da 256, 1968-71 arası GS’de 5, Manisaspor’da toplam 14, Gençlerbirliği’nde ise 10 maç oynadı.Altay’da oynadığı 8 sezondaki 256 maçtan dolayı “Altaylı Varol” olarak futbolseverlerin aklında kaldı.

EFSANE KALECİNİN MİLLİ TAKIM KARİYERİ

Millî takımda kendini 1954'te Almanya'da düzenlenen Avrupa  19 Yaş altı Futbol Şampiyonası'nda gösterdi. Ürkmez'li, Metin Oktay'lı genç millî takım Dünya dördüncüsü oldu. Ürkmez, 5 maçta sadece 4 gol yiyerek dikkat çeken isimlerdendi. Avrupa Gençler Şampiyonası elemelerinde de iki maç U-18 forması giydi. Ürkmez, bir kez de B millî takım forması giydi.18 Aralık 1958'de Çekoslovakya ile oynanan hazırlık maçında ise ilk kez Türk A Milli Takım forması giydi. Maçı Türkiye, 1-0 kazandı. Bu maç sonrası uzun süre millî takımdan uzak kalan Ürkmez, 1964'te Altay'da oynarken Bulgaristan ile oynanan hazırlık maçında forma giydi. Milli takımdaki son iki maçı 1966 FIFA Dünya Kupası eleme maçları olan 5 gol yediği Portekiz ve 6 gol yediği Çekoslovakya olmuştu.

RENKLİ VE SİNEMASKOP BİR HAYAT SÜRDÜ

Varol Ürkmez, kaleci iken Yeşilçam filmlerinde oynayan, iki kez otomobil kaçakçılığı iddiasıyla hapse giren; şike iddiasına maruz kalan fakat kanıtlanamayan, sahada rakip futbolcu yumruklayan; yukarıda da belirttiğim gibi kendine has özel tribünü olan renkli-sinemaskop bir futbol efsanesiydi. 1950-60-70’ler boyunca 25 yıl filelerin önünü, üç direğin arasını bir gösteri alanı haline de getirmişti. Süper yeteneğine karşın dünyaya macera ve gösteri için gelmişti adeta. O yüzden 20 yıl önemli kulüplerde profesyonel futbolun içinde olsa da yaşamının emeklilik yılları çok zor geçmişti. Kendisini çocukluğum ve ilk gençliğimde Dolmabahçe’deki Altay ve GS maçlarında izlemiştim ama tanışmak için çok zaman geçmesi gerekmiş, yollarımız Kadıköy’de kesişmişti. Geçim için albümlerini bastırır eşe dosta, futbol camiasına ve ünlülere götürürdü. Bir albümünün saklayamadığım için üzgünüm şimdi.

1957'de Emel Ürkmez ile ilk evliliğini yapan Ürkmez'in bu evlilikten Sibel isimli kız çocuğu dünyaya geldi. Sinema oyuncusu Suzan Avcı ile bir Beşiktaş-Altay maçından sonra evlenmeye karar verseler de ilişkileri evlilikle sonuçlanamadı. Rekor kırarak toplamda 5 nikah, 52 nişan yaptı! Gece hayatına düşkün olan Varol Ürkmez'in en akılda kalan özelliklerinden biri aralarında sinemanın efsanesi Fatma Girik’in de olduğu çok sayıda oyuncu ve şarkıcı ile flörtüydü.

SİNEMADAKİ VAROL

Varol Ürkmez, 1960'lı yıllarda ünlenince dönemin pek çok sinema filminde de oynamıştır. Bu filmlerden başlıcaları, Sırrı Gültekin'in yönettiği Kavgasız Yaşayalım (1963) ve Şekerli Misin Vay Vay (1965), Kenan Pars'ın yönettiği Aklın Durur (1965), Veli Akbaşlı'nın yönettiği Tavan Arası (1965) ve Şiribim Şiribom (1975’teki son filmi) olarak sayılabilir.

Kavgasız Yaşayalım'da Varol adında bir genci oynayarak Yeşilçam'a adım attı. Ürkmez, filmde oynamak için Leyla Sayar ve Suzan Avcı'nın da filmde oynamasını şart koşmuştu. Film, iyi bir hasılat getirince Ürkmez sinema hayatına devam etti. Sinemada birlikte rol aldığı oyuncular arasında; Münir Özkul, Ali Şen, Sami Hazinses, Sevda Ferdağ, Ahmet Mekin, Kenan Pars, Selma Güneri, Tanju Okan, Öztürk Serengil,Güzin Özipek, Meral Orhonsay, Tamer Yiğit  gibi ünlü isimler vardı.

XXX

Türk futbolu son 40 yılda futbolcuya para kazandırmaya başladı ünün yanında. Ondan önceki futbolcu kuşaklarının çok azı yaşamlarını disipline edecek bir düzen kurup paralarını tutarak yaşlılıklarının daha rahat geçmesini sağlayabildiler. Varol da har vurup harman savuran kimliğiyle yaşamının bilhassa son çeyreğini zorda geçirdi. Sıradışı efsane kaleciye her şeye kaşın hayatımıza ve güzel oyun futbola katkıları için teşekkür ederek veda edelim. Güle güle üç direk arasının, filelerin önünün efsanesi. (m.ayhankara@gmail.com)