"İz'in Peşinde, Şehrin İçinde"

Muzaffer Ayhan Kara

Geçenlerde, İzmir Planlama Ajansı’nın (İZPA) bugüne kadar yaptığı çalışmaların bir özetini paylaştığı “İz’in Peşinde Şehrin İçinde” sergisinin tanıtım buluşmasındaydım. Sergide İZPA’nın 2030 yılından 2054’e ve oradan 2074’e uzanan zaman diliminde İzmir’e dair planları, vizyonu, kısa, orta ve uzun vadeli hedefleri anlatıldı. Sergide konuşan ve İzmirlilere katılımcılık çağrısı yapan Izmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “İzmir’in huzurunu, İzmir’in keyfini, İzmir’in tadını arıyoruz. O güzellikleri tekrar herkesin en iyi şekilde hissetmesini sağlamak için çaba gösteriyoruz” dedi.  

Dr. Tugay’ın göreve gelir gelmez İstanbul Planlama Ajansı’ndan (İPA) esinle yeniden yapılandırdığı İzmir Planlama Ajansı’nın (İZPA) 450 günde yürüttüğü planlama, strateji ve katılım süreçlerini anlatıyor “İz’in Peşinde Şehrin İçinde” sergisi İZPA’nın kentin gelecek 50 yılına yön verecek eylem planlarını ortaya koyuyor.

Kültürpark’taki Pakistan Pavyonu’nda açılan sergi,  İZPA'nın şimdiye kadarki çalışmalarının bir panoraması niteliğinde. Aslında İZPA'nın altı başlık altındaki panel dizisini özlemiş ve çok da yararlanmıştım. O yüzden sergiyi daha bir anlayarak gezdim ve anlatılanları kavramak zor olmadı. İZPA'nın basılı materyallerinin sergiye gelmeyenlere, panellere katılmayanlara fikir vereceğini belirteyim. Herhalde arzu edenler IZPA'dan edinebilir.

TUGAY'IN İZPA'YA İNANCI VE GÜVENCİ TAM

Dr. Tugay'ın şu sözleri  İZPA Başkanı Prof. Dr. Koray Velibeyoğlu'na ve çalışma arkadaşlarına çok güvendiğini ortaya koyuyor:

“İzmir’de gerçekten takdir edilmesi gereken çağdaş ve yenilikçi bir kamu yönetimi anlayışına sahip bir ekip yetişiyor. Adeta bir okul gibi bu ekibin içerisine giren insanlar kendilerini geliştiriyorlar ve yeni çalışmalar ortaya koyuyorlar. (...)  İZPA'nin yaptığı çalışmalar kaynakların verimli kullanılmasında yol gösterici oluyor, kimisi yapılan hataları gösteriyor, kimisi mekânsal planlamanın doğru yapılmasını sağlıyor. Bize, doğru çalışmanın ne olduğunu öğretiyor. Doğru çalışma, işi bilen insanlardan, bilim insanlarından faydalanmak ve doğru bilgiyi paylaşmaktır."

İZMİR'İN  2030 VE 2074 HEDEFLERİ

İZPA Başkanı Prof. Dr. Koray Velibeyoğlu, kısa sürede sağladığı yeniden yapılanma ve hayata geçirdiği paneller dizisi ve sergi ile İzmir’in geleceğe yürürken hareket edeceği parametreleri karar vericiye aktarmış oldu. Onun sunumundan özetle şu notları aldım:

"İZPA’nin temelde üç fonksiyonu var.  Birincisi, bilgiye dayalı analiz, veriye dayalı analiz ve objektif analiz, hepimizin ihtiyacı olan şey. Doğru bilgiye ulaşmak için buna sahip olmamız gerekiyor. Yaptığımız çalışmalar, analizler belirli bir olgunluğa geldi. İkinci fonksiyonumuz, birlikte üretmek, birlikte karar vermek, birlikte tanımlamak ve birlikte çalışmanın bir parçası olabilmek. Üçüncüsü ise etki yaratmak. Yaptığımız her işin mutlaka bir sonuca ulaşması ve bir etki yapması lazım. Bu çalışmaların sonucunu sergide eylem planları olarak görmek mümkün. (...)İlk çalışmalarımız kentin 50 yıllık geleceğine bakmak olarak çıktı. Buna sıfır noktasından başladık. Çünkü gelecek, bugünden başlıyor. Bizim bugün attığımız ilk adım, gelecek 50 yılın nasıl geçeceğine dair bir işaret. İlerlediğimiz her noktada da o hedeflere ulaşmaya yönelik geriye doğru bizim için bir yol haritası. Üç ufukta görmeye çalıştık. 2030 hedefimiz var. 2030’da iklim değişikliği ve yaşadığımız bütün etkiler var. 2054 hedefimizde ise kentimizin planları ne olacak, yaşadığımız alanlar ne olacak, yaşam alanlarımız daha kaliteli nasıl olabilir bunun üzerine çalışıyoruz. 2074 hedefimiz ise bizim için bir pusula. Nereye gittiğimizi nereden bileceğiz? Bunu dünyayla birlikte nasıl yapacağız? Buna üçlü bir ufuk şeklinde bakmaya çalıştık. Her yaptığımız işte bu üçlü ufkun izi var.”

SERGİ DÖRT BÖLÜMDEN OLUŞUYOR 

Dört ana bölümden oluşan sergide, hem ajansın çalışma yöntemlerine hem de İzmir’in bugününü ve geleceğini nasıl düşündüğüne dair bir çerçeve sunuluyor. Serginin ilk bölümünde, kentle ilgili güncel çevresel ve mekânsal riskleri anlamaya yönelik analiz çalışmaları yer alırken, ikinci bölüm bu analizlerden beslenen eylem planları ve İZPA tarafından hazırlanan yayınlardan oluşuyor. Ajansın gerçekleştirdiği İzmir’i birlikte düşünme ve birlikte şekillendirmeyi amaçlayan katılımcılık odaklı çalışmalar ise serginin üçüncü bölümünde kendisine yer buluyor. Serginin dördüncü ve son bölümünde ise ajansın, 2030 yılından 2054’e ve oradan 2074’e uzanan zaman diliminde İzmir’e dair planları, vizyonu, kısa, orta ve uzun vadeli hedefleri paylaşılıyor.

Yerel yönetimlerdeki karar vericilerin attığı adımlarda,  kentle ilgili kararlarında,  önceliklerinde bilim yol gösterici olursa zaman kazanırsınız,  kaynaklar ziyan olmaz, kurumsal  enerji boşa harcanmamış olur ve yap-bozlar yaşanmaz. O yüzden iyi yapılanmış İZPA İzmir için büyük bir kazanç.

×××

Not: İzmir’de geçen cuma günü sabah başlayan İZBETON ve kooperatiflerle ilgili malum yargılama bugün ve yarın da kalan savunmalarla sürecek. Yargılamanın FETÖ davası gibi olağanüstü bir yargılama yapılan cezaevi yerleşkesinde yapılması çok yanlış ve kasıtlı bir uygulamadır. Hiç olmazsa bundan sonra avukatların duruşma yeri talebinin dikkate alınması,  İzmir Adliyesi'nde davanın görülmesi gerekir. 'Düşman hukuku' andıran uygulamalardan vazgeçilmeli,  ayrıca istisnai olan tutukluluk daha fazla cezaya dönüşmeden CHP İzmir İl Başkanı Aslanoğlu, önceki İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer, önceki İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Karcı'nın da içinde olduğu 11 sanık adli kontrol ile tahliye edilmelidir. Öteyandan,  cuma günü yapılan savunmalar sırasında sanıklara iddia edilen kamu zararı doğruymuş, somutmuş gibi soru sorularak "zararı ödeyip ödeyemeyecığinin" sorulmasını çok yadırgadığımı da belirteyim. Bu tutum bir "peşin hüküm" ifade etmiyor mu? Gel de şimdi burada yinelemek istemediğim, CHP Genel Başkanı Özel'in dünkü 22. Olağanüstü Kurultay konuşmasındaki, okurlarımın mutlaka hemen anımsayacağı yargı ile ilgili nitelemeyi anımsama! Unutmayalım ki adalet çökerse sadece hukuk ve demokrasi değil,  devlet de çöker! Çünkü "Adalet Mülkün (Devletin) Temelidir".