Sahi MHP Genel Başkanı Dr. Bahçeli ne yapmak istiyor? Artıl CHP Genel Başkanı Özel’in derler ya artık “burasına” kadar getirdi! Sonunda patladı Özel ve son grup konuşmasında şu cümleyi kurdu:
“Hak etmediğimi duyarsam, hak ettiğini duyarsın. Hak ettiğini duyarsın. Bu partinin evlatlarına, suçsuz evlatlarına hazımsızlıkla iftira atanların hak ettikleri sözü duymalarının vakti çoktan gelmişti. Bundan sonra da duyacaklar.”
CHP, “muhalefete muhalefet” yapmak istemiyor. CHP’nin derdi 23 yıldır iktidarda olan ve ülkeyi her anlamda dara düşüren AK Parti’den, Erdoğan’dan kurtarmak. Bunun için de en geniş ittifaktan yana.
MHP, Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemine kapı aralarken ve buna cevaz verirken sağduyulu yurttaşlar kısmen de olsa “MHP, AK Parti’yi gemler bazı konularda, iyi olur ittifak kurması” diye düşünmüştü. Fakat ne gam! MHP tam tersine AK Parti’yi, tek adam yönetiminin suyuna gitmekle kalmadı, kamçıladı da!
MHP’NİN ERDOĞAN’A TESLİM OLMASININ SIRRI
Peki neden böyle oldu? Sırrı, mahkemelik olan, Akşener’in de aday olduğu MHK büyük kongresinde… Dr. Bahçeli ve arkadaşları “hakim kararı” ile MHP’nin başında kaldılar. Yani AK Parti iktidarının CHP’yi uygun mahkeme ve hakimlerle dizayn etmeye kalkması yeni br şey değil. O zaman Akşener’e karşı Dr. Bahçeli’yi tercih eden iktidar, şimdi de Özel’i dümen suyuna çekemeyince, Özel, “majestelerinin muhalefeti olmayacağız” deyince CHP yönetimini mutlak butlan dayatmasına tabi tutmak istiyor!
Kısacası, MHP, AK Parti’nin “rehinesidir”, o yüzden CHP’nin üzerine üzerine gidiyor. Mecburen, mecburiyetten…
Oysa aynı Dr. Bahçeli yönetimindeki MHP henüz “rehine” değilken DSP ile çok da saygıya dayalı ortak hükümet (koalisyon) kurmamış mıydı 1999’da CHP ile akraba demokratik sol DSP ile üç buçuk yıl süren? Dr. Bahçeli, yine CHP’nin 7. Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile tepede anlaşıp 2014’te ortak cumhurbaşkanı adayı göstermemiş miydi?
Demek ki, Dr. Bahçeli liderliğindeki MHP’nin iki ayrı tutumundaki fark, “rehine” olmak ya da olmamak farkı… Bunu başka türlü değerlendirmek mümkün değil. Şunu da belirteyim; Dr. Bahçeli için birçok defa olumlu değerlendirmelerde bulundum. Ülkücü hareketi sokaktan alıp olumlu bir zemine çektiğine de işaret ettim. Fakat Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi dönemindeki Dr. Bahçeli’yi gerçekten tanıyamıyorum. MHP’nin hele malum adı konulmayan sürece dair tutumu ise akla ziyan değil de nedir?
Umuyor ve diliyorum ki Atatürk Türkiyesi’nin yaşaması ve varlığı MHP yönetimi tarafından Erdoğan’ın bir dönem için daha aday olmasından çok daha önemli görülür. MHP’nin önümüzdeki süreçte nasıl konumlanacağı önemlidir, hayatidir varlığını hissedilir derecede sürdürmesi açısından; kurucu değerlerle, kurucu parti ile karşı karşıya mı gelecek; yoksa Atatürk Türkiyesi yıkıcılığında birleşen AK Parti/HÜDA-PAR/DEM/PKK çizgisi ile mi karşı karşıya gelecek? Soru budur ve yanıtı verecek olan MHP’dir.
CHP İYİ GİDİYOR
Öte yandan CHP iyi gidiyor. Yazılarımda ve televizyonda yaptığım öneriler hayat buluyor, demek ki akıl yolu bir ve CHP MYK’sı dersini çalışıyor. Bir süre önce birkaç kez özetle demiştim ki “CHP hem yürüyüp hem ciklet çiğneyebilmeli.” CHP gerçekten de şimdi hem yürüyor hem de çiklet çiğnemeyi başarıyor. Bir yandan cumhurbaşkanı adayının durumuyla, belediyelere dönük operasyonlarla uğraşırken bir yandan da eylemliliğini ve yasama faaliyetini sürdürüyor. Aynı zamanda mutlak butlan ve İstanbul’daki kayyım meselesinin üstesinden gelmeye çalışıyor, bir yandan da Kurultay sürecini yürütüyor. Mahalle ve ilçe kongreleri bitti, sıra il kongrelerinde… Arada iki olağanüstü Kurultay bile yapıldı. Dahası var; önerip duruyordum, nihayet parti programı çalışmasına sona gelindi. Artık CHP bir takvim ve iletişim stratejisi içinde somut iktidar vaatlerini de eylemlerinde paylaşacak sadece güncel yakıcı sorunlara çözüm önermekle yetinmeyecek. Yani, meydanlarda Özel, televizyonlarda parti sözcüleri CHP’iktidara geldiğinde hangi sorunlara ne gibi çözümler getireceğini duyacak. Belki her miting-eylemde iktidar programının bir başlığı açılacak. Süreç böyle ilerleyecek. Özel, o süreci şöyle izah etti:
“Hem milletvekillerimiz sahalarda yaptığı programlarda hem biz mitinglerimizde içinde bulunduğumuz darbe sürecine tepkimizin yanında, yakıcı sorunları tespitimizin yanında çözüm önerilerimizi de dile getiriyor olacağız bundan sonra. Bu, cumartesi günü saat 17.00’de seçim yasakları başlayana kadar devam edecek. Hangi cumartesi onu henüz bilmiyoruz."
NAZAR DEĞMESİN
İki gün önce CHP’nin cumhurbaşkanı adayı ve İBB-TBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutukluluğunun 200. günüydü. Özel, CHP, o gün de Şişli’de eylem yaptı. Türkiye’nin siyasi tarihinde görülmemiş bir performansı izliyoruz. 60 miting-eylem bu kadar kısa zamanda. Helal olsun “Özel” adama!
PASPAL İKTİDAR
İktidar ne yapıyor? Muhalefete verilen oylarla seçilen değişik partilerden belediye başkanlarını tehdit ve şantajla AK Parti’ye geçirmek için mesai yapıyor! Ancak ergeç sanık gelecek ve seçmen bütün bu olup bitenlere tepkisini sandıkta gösterecek. Günlerin bugün getirdiği baskı, tehdit, şantaj, hapis vb. Ancak bir de yarını var bugünün. Yarın, direnenlerin, dişini sıkanların, namusuyla dimdik duranların olacak. Seçmen sandıkta her şeyi temize çekecek. Paspal iktidar ise hukuk ve demokrasi dışı bütün yönelimleriyle aslında kendi kuyusunu kazıyor.