Geçen hafta Süper Lig'deki İzmir’in temsilcisi Göztepe'nin BJK'yi net bir skorla 3-0 yenmesi gündem oluşturdu.
Göztepe Gürsel Aksel'deki maçta tribünler doluydu. Göz Göz'ün taraftarı tam bir "12. Adam" rolü oynadı. Muhteşem koreografi görülmeye değerdi. Geçmiş ve bugün bir araya getirilmişti. Taraftarın hep bir ağızdan seremonide söylediği Medcezir'i ve başlama vuruşu öncesinde haykırdığı Mustafa Kemal'in Askerleriyiz belgisini o statta izlemek, o duyguyu tatmak gerek.
BİR TARAFTA 29 MİLYON EURO'LUK KADRO, BİR TARAFTA 178 MİLYONLUK
Peki Göz Göz, BJK'yı nasıl yendi, ne yaptı da ezdi geçti? Bunun sırrı, geçtiğimiz sezon başındaki bir basın toplantısında tam karşımda oturan Stoliov'un kurduğu şu cümlede: "Futbol, para ile oynanmaz!"
Evet işte bu yüzden 29 milyon Euro değerindeki (ligin en mütevazi beşinci takımı) Göztepe, 178 milyon Euro değerindeki BJK'yı açık farkla yendi!
Göztepe'de yüksek bonservis yok, prim yok... Ne var? Romulo’da, Emersonn'da olduğu gibi 10 katı kazanç var. Alt liglerden veya önemsiz kulüplerden bulunup getirilen genç yıldız adayları Göztepe'de gelişiyor, katkı sunuyor ve giderken de hem kazanıp hem de kazandırıyor. Başkan Ankersen ne dedi en son? "En iyi günleri arkasında değil, önünde olan genç isimleri istiyoruz."
Tercümesi; çilekle, kayısıyla, kirazla işimiz yok! İşte BJK'ya üçüncü golü atan Ürdün liginden gelen genç İbrahim; o ne biçim, o ne güzel röveşata golüydü? İşte Dennis; U 19'dan takıma monte edildi ve 11'in değişmez ismi oldu. Şu anda takımın en değerlisi.
GÖZTEPE'NİN TEKNİK SIRRI
Göztepe'nin teknik sırrı ise şu: 1)Göz Göz bir sistem takımı. Sports Republic adına kulübü yöneten Rasmus Ankersen, İvan Mance ve arkadaşları "önce sistem" diyor. 2)Sonra "sisteme sahip çıkacak teknik direktör" diyor. 3)Sonra da "sistemi sahaya yansıtacak futbolcular" diyor. 4)Kulüp, kamuoyu ve taraftar ile de doğru bir iletişim kurarak aidiyete yatırım yapıyor; Göz Göz'ün tarihi ile bugününü doğru bir iletişimle birleştiriyor. Son koreografi de bunun güzel bir örneği.
YÖNETİM-KADRO-TAKIM İSTİKRARI
Göztepe-BJK maçı üzerinden basit bir kıyaslama yaparsak... 1)Göztepe yüzde 30, BJK yüzde 70 topa sahip oldu ama 3-0 kazanan sarı kırmızılılar oldu! 2)Göztepe 6, BJK 5 korner kullandı. Üstelik Göztepe kornerlerin çoğunu 2-0 sonrasında kullandı. 3)Göztepe üç çok net golü kaçırdı, BJK net pozisyonu bulamadı. 4)Göztepe 13 şuttan 5'ini çerçeve içine atarken BJK aynı sayıda şutun sadece 2'sini çerçeveye gönderebildi. 5)En önemlisi, Göztepe'nin üç sezondur yönetimi, sportif direktörü, teknik direktörü ve futbolcuların da hatırı sayılır bir kısmı, oyun sistemi aynı. Ya BJK? Üç sezondur kaç başkan ve yönetim, kaç sportif direktör, kaç teknik direktör, kaç futbolcu gelip geçti? Saymak zor...
STOLİOV FARKI
İşte bu yukarıda belirttiğimiz etkenlerden dolayı Göz Göz, Kara Kartal'ı güçlü bir oyunla, kararlılıkla, tesadüfi olmayan bir şekilde ezdi geçti. Final pasları ve son vuruşlarında kaliteli olabilseler fark daha da açılabilirdi. Stoliov da oyuna iyi okuyarak yerinde hamleler ve zamanında oyuncu değişiklikleriyle katkısını yüzde 100 sundu. 2-0'dan sonra orta alanda daha etkin kıldı takımı ve kontratak oyununa geçti ikinci yarıda. Lis'i geriden oyun kuran bir libero gibi kullandı onun uzun topları orta alanı geçip rakip kaleye yöneldi. Hemen her oyuncu görevini yaptı Göztepe'de. BJK'da ise Rafa Silva gibi yıldız bir oyuncu bile 2-0'a karşın kenara alındı. Abraham ileri uçta tek başına didindi, durdu. BJK oyunu açtı, topu kullandı ama delici şekilde rakip ceza alanına giremedi. Göztepe, BJK'ya göre belki 10 kat fazla tehlike oluşturdu rakip ceza alanında.
RASMUS'UN KİTAPLARI
Bitirirken Rasmus'a, Göztepe'nin kurumsal iletişimine de bir öneri: Başkanın futbol üzerine kitapları Türkçe'ye çevrilip Göz Göz Mağazaları'nda tüm futbol insanlarının, futbolseverlerin ilgisine, yararlanmasına sunulabilir. Göztepe sisteminin, futbol anlayışının da ipuçları vardır o kitaplarda. Türk futbol dünyasına son BJK maçıyla iyice dank etti; Göztepe çok konuşulacak ve o kitaplara gereksinim var.