Yukarıda kapağını gördüğünüz kitapçık 10 Haziran 2020 tarihini taşıyor. Adı da CHP YENİDEN YAPILABMALIDIR.
Adı üstünde, artık eskimiş ve çağın gereksinimlerini karşılayamayan partimiz tüzük ve uygulamalarının bir yana bırakılarak yeniden yapılanmasını öneriyor. Bunların başında başta genel başkan olmak üzere tüm organların üyeler tarafından seçilmesinin altını çiziyor. Kitapçığı bastırmadan önce metni ıslak imza ile Sayın Kılıçdaroğlu'na gönderdim. Kitapçığı da o günün MYK üyelerine de postaladım. Metinde yeni bir üyelik sistemi önerisi de yer alıyordu. Kitapçığı üç büyük il ve bazı il başkanlıklarına da gönderdim. Olumlu olumsuz hiçbir yanıt alamadım. Ayrıca benim dışında öneriler olduğunu da biliyorum.
Bu önerilere sağır ve dilsiz kalan genel başkan ve diğer yetkililerin Kurultay yaklaşırken parti içi iktidar ve muhalefetiyle tüzük değişikliğine merak sardıklarını ibretle görüyoruz.
Bu kadar önem verilen tüzük değişikliklerinin öncelikli bir Tüzük Kurultayında gerçekleştirilmesi gerekmez mi? Yeni organlar da bundan sonra yapılacak normal Kurultayda seçilir.
1) Tüzük değişiklikleri ve yeniden yapılanma için 14/28 Mayıs yenilgileri mi gerekiyordu?
2) O güne kadar yetkili organlarda görev alanların gündeminde niye yoktu?
3) Seçimler kazanılsaydı yeniden yapılanma gündeme gelecek miydi?
4) Yenilgiden sonra ve Kurultaydan önce bu tüzük aşkı ne kadar inandırıcıdır?
5) Seçimlerden sonra CHP'ye oy veren seçmendeki öfkeye dönüşen hayal kırıklığının nedeni güvensizlik değil mi?
Artık parti içi iktidar oyunlarını bırakıp biraz samimi olmanın ve seçmene güven vermenin zamanı gelmedi mi?