CHP’nin vizyonsuzluğu!

Hüseyin Özalp

Devlet büyüklerimizin bayram mesajlarını çok önemser, dikkatle okurum. Yapıcı, birleştirici ve kucaklayıcı olurlar. Sayın Cumhurbaşkanımız da yine bu çerçevede bir bayram mesajı yayınlamış sağ olsun.

İlk bakışta size bayram günü muhalefeti eleştirip yolsuzlukla suçluyor gibi gelebilir, ancak dikkatle okursanız satır aralarında önemli tavsiyeler barındırıyor.

Sözcü'nün haberine göre Erdoğan, parti teşkilatlarına gönderdiği bayram mesajında, CHP’nin yolsuzluk operasyonlarıyla ilgili tavrını “bir avuç yolsuz siyasetçinin masalına dönüşmüş anlayış” olarak tanımlıyor.

Ardından da diyor ki: “Ana muhalefet partisinin beceriksizlik ve vizyonsuzluktan kurtulması, sadece vatandaşlarımız için değil, bizim için de en samimi temennidir.”

Ben de bu vesileyle CHP’ye becerisizlik ve vizyonsuzluktan kurtulması için bazı önerilerde bulunacağım.

İlk tavsiyem Ekrem İmamoğlu’na olacak.

Öyle gençleri sokağa yığmakla, polisle karşı karşıya getirmekle bu iş olmaz. Derinden derine, alttan alta çalışacaksın. Öncelikle tabanına kendini geleceğin halifesi olarak kabul ettireceksin.

Tabanın da seni ölümüne savunacak. Diyecek ki:

“Bunlar yolsuzluk değil, bunlar rüşvet değil, bunlar halifenin hakkıdır”.

Böyle vizyonsuzluk olur mu? Bir il binası almayı bile beceremiyorsunuz. Kameraların önünde para sayma makinesiyle sayıyorsunuz.

Sıfırlamayı bileceksin kardeşim!

Paralar öyle ortalığa saçılmayacak. Ayakkabı kutularında saklayacaksın.

Velev ki ayakkabı kutularındaki paralar yakalandı. O zaman yine vizyonunu konuşturacaksın. Derinden ve alttan tabana diyeceksin ki:

“Biz bu paralarla imam hatip yapıyoruz, cami yapıyoruz.”

Yargılanmaktan kurtulmanın yollarından birini anlatayım şimdi. Ne de olsa bunlar vizyon gerektiren işler.

Böyle zamanlarda yalnız kalırsın, seçimlerde kent uzlaşısı yaptığın ortağın cezaevinde ziyaretine bile gelmez.

O yüzden en güçlü rakiplerini dahi ne yapıp edip yanına çekeceksin. Yolsuzluk ile simgeleşmiş saati makam odasına asıp “hesabını sormazsam namerdim” diyen rakibini ortak tutacaksın. Öyle ki o senin en güçlü payandan haline gelecek.

Yetmez, küçük ortaklar da gerekir. Vizyon sahibi adam, can düşmanı ile iş birliği yapar. Yedi yıl hapiste süründürdüğün, en cılız ama sesi en yüksek çıkan rakibini de salıverip yanına alacaksın.

Alacakaranlık medyasında, “Bunlar aslında yolsuzluk değil, okyanus ötesinin darbe girişimidir” diye yazı dizileri yayınlayacak ve televizyon programları yapacak.

Yol yürüdüğün adamlar “bir daha güneş yüzü göremezsin” gibi tehditler karşısında üç gün geçmeden iftiracı olmayacak. Tersine, senin yerine içerde yatmayı göze alacak. Ve diyecek ki:

“Önüne yatarım Reza!”

Kazara başkasının bayraktarlığını yaparak, "Ne yaptıysam başkanın emriyle yaptım" diyen olursa bir güzel okşatacaksın.

CHP artık bu becerisizlikten kurtulmalı. O yüzden son tavsiyem çok önemli.

Yolsuzluk operasyonundan ve yargılanmaktan kurtulmanın en kestirme yolunu söylüyorum:

Her Cuma günü, “Hakara, Bakara, Makara” deyip bir ayet sallayacaksın.

Denenmiştir, sonuç kesindir.

Hayırlı bayramlar.

@husozalp

husozalp@gmail.com