Yunan General: “Türkiye’nin hedefindeki 5 adacığı biliyoruz”

Gürbüz Evren

Yunan general C. E ile yaptığım ve ilk bölümünü 28 Aralık’ta yayınladığım söyleşi için hiç ummadığım kişilerden özellikle de yabancı diplomatik çevrelerden mesajlar aldım. 

Söyleşinin ikinci bölümü de önemli bilgiler barındırıyor.
 
Yunanistan, Lozan ve Paris anlaşmalarıyla statüleri belirlenen adaları silahlandırarak Türkiye’nin sabrını taşırmıyor mu?

“Söz konusu adaların silahlandırılması NATO kapsamındadır. Unutmayın ki Yunanistan NATO üyesidir. ABD’nin bize verdiği silahlar bir NATO üyesinin diğerine yardımı niteliğindedir. Ayrıca Türkiye batı kıyılarında bize karşı Ege Ordusu’nu kurdu. Ege ordusuna karşı adalarda önlemimizi almak zorundaydık.”

Sayın general, Lozan ve Paris anlaşmalarında, ‘Türkiye Ege bölgesinde ordu kuramaz diye bir madde var mı? Hiçbir NATO yetkilisinden adaların silahlandırılmasını haklı bulan bir açıklama duymadık. Yunanistan NATO’yu bahane mi ediyor?

“Gürbüz Bey, biz NATO’yu bahane etmeyiz. Aksine NATO’ya çok sadık bir müttefikiz. Bunu Ukrayna’daki savaşta kanıtladık. Bu savaşta Türkiye neden bir NATO üyesi gibi davranmıyor da Rusya’nın yanında duran bir görüntü veriyor? Türkiye kafasına göre mi takılıyor?”

Rusya-Türkiye ilişkilerinden rahatsız mı oluyorsunuz? Ukrayna yönetimi, Türkiye’nin arabulucu rolünü girişimlerini takdir ediyor. ABD, AB, NATO olumlu açıklamalar yapıyor. O zaman akla şu soru geliyor: Yunanistan Türkiye’yi kıskanıyor mu?

“Aslında Yunan siyasetçilerin Türkiye’nin Ukrayna ve Rusya ile olan ilişkilerine yönelik açıklamalarını dinlediğimde Yunanistan Türkiye’yi kıskanıyor sonucu çıktığını görüyorum. Çünkü Ukrayna’daki savaştan kaynaklanan birçok sorunun çözümünde rol alması uluslararası kamuoyunda Türkiye’nin yıldızını parlatıyor. Ama Türkiye de Avrupa Birliği üyeliği, ABD ile baş döndüren bir hızla gelişen ilişkileri nedeniyle Yunanistan’ı kıskanmıyor mu?”

Yunanistan, tarihi ve geleneksel ilişkilerinin olduğu Rusya’yı Türkiye’ye kaptırmanın rahatsızlığını mı yaşıyor?

“Başbakan Miçotakis’in ABD ile eskiye dayanan derin ilişkileri Yunanistan’ın Ukrayna’daki savaşta çok çabuk tavır almasına ve bana göre aşırı taraftar olmasına yol açtı. ABD’ye aşırı bir bağlılık oluştu. Amerikalılar da Türkiye ile olan sorunları kullanarak Miçotakis hükümetini istediği gibi yönlendiriyor görüntüsü içinde. Ben yine de Miçotakis sonrası dönemde Yunanistan’ın politikalarının değişeceğini, Rusya ile yakınlaşacağını düşünüyorum.”

Yunanistan, Ege’de 20 civarında ada ve adacığı işgal etti. Buraları iskana açtı. Bu adalardan birinde, askerleri denetlerken çekilmiş bir fotoğrafınız da Yunan medyasında yayınlanmıştı. Türkiye’nin bu konudaki tepkisini nasıl değerlendiriyorsunuz?

“Ben, Türkiye’nin uyarılarının Türk kamuoyuna yönelik ve seçim yatırımı olduğuna inanmak istiyorum. Erdoğan’ın ‘Bir gece ansızın gelebiliriz’ sözlerini de bu kapsamda değerlendiriyorum.”

Tamam da 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı öncesi yıllarca Rumlar ve Kıbrıs’taki Yunan birliğinin hoparlörlerinden ‘Bekledim de gelmedin’ şarkısını çalıp Türklerle alay ediyorlardı. Türkler de ‘Bu kadar yürekten çağırma beni, bir gece ansızın gelebilirim’ şarkısıyla yanıt veriyorlardı. Bu kez de aynı şey olamaz mı?

“Söylediğiniz şarkılı atışmanın ayrıntısını bilmiyordum. Ama Yunan işgalinde değiniz adaların Yunanistan’a ait olduğu inkâr edilemez. Türk tarafı bu adalar için eski Osmanlı tapu kayıtlarını öne sürüyor, Aydın ve İzmir’e bağlı olduklarını savunuyor. Osmanlı kayıtlarından hareket ederseniz bugünkü Yunanistan’daki topraklar da Türkiye’ye mi ait olacak?” 

Burada araya girmek istiyorum, ancak general C. E lütfen bırakın sözümü bitireyim diyerek devam ediyor.

“Ege’de iskana açılmamış daha birçok ada ve adacık var. Görevde olduğum yıllarda da Türkiye’nin bu adacıklardan hangilerine asker çıkaracağı üzerine değerlendirmeler yaptık. Açıkçası böyle bir ihtimali çok ciddiye alıyoruz. Türk askerinin hedefindeki 5 adacığı biliyoruz. Böylesi bir durumda Amerikan askerlerinin bölgede bulunması Yunan ordusu için büyük avantaj.”

Saffo, Nera, Pytta’da önemli yığınaklar yaptığınıza göre, belirlediğiniz söz konusu 5 adacıktan 3’ünün bunlar olduğunu söyleyebilir miyiz?

“Bu sorunuza yanıt vermek için öncelikle özel haritaya bakmam ve bu bilgiyi teyit etmek gerekiyor. Belli ki konuyu yakından takip ediyorsunuz ve bölgedeki gelişmelere hakimsiniz. Yunan ordusu olarak Türklerin hangi adacıkları hedeflerine koydukları konusundaki istihbaratımızı ne benim gibi emekli bir subay ne de görevdeki bir komutan paylaşmaz. Siz benimle bu bilgilerinizin kaynaklarını paylaşıyor musunuz?”

Çok güçlendiğini söylediğiniz Türk ordusunu sadece yavaşlatmaya odaklandığınızı belirtmiştiniz. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kara, deniz, hava unsurlarından hangisi size göre daha güçlü?

Türk ordusunun kara kuvvetlerinin çok güçlü olduğunu biliyorduk. Bir dönem deniz ve hava kuvvetlerinde ciddi hamleler yapıldı. Türklerin bu alanlardaki ilerleyişi sadece bizi değil ABD’yi de tedirgin ediyordu. İşte bu yüzden Türk komuta kademesini kapsayan bazı davaları yakından izledik. Birçok general ve amiralin cezaevine atılmasına sevindik desem hoş olmaz. Ama davaları Yunanistan’ın çıkarına bir gelişme olarak değerlendirdik. Sonuçta bu davalar Türk ordusunu zayıflatıyor ve ilerleyişini durduruyordu.”

ABD’nin Türkiye’ye F-16 savaş uçaklarını vermemesi Yunanistan’a hava üstünlüğü sağlar mı?

“Türkiye hava kuvvetlerinde zafiyet yaşamamak için mutlaka başka alternatifleri düşünmüştür. S-400 füze sistemi alan Türkiye çok zor durumda kalırsa Rus savaş uçaklarını da alır. Zaten bu gidişat ABD’yi tedirgin ettiği için F-16 konusundaki politikasını değiştirmeye başladı. Ama tüm bunların ötesinde Türkiye havada İHA ve SİHA gücüyle ayrı bir üstünlük kurdu. Yunan Genel Kurmayı bu üstünlüğü kıracak alternatifler arıyor.”

Söyleşinin ilk bölümü Yunanistan’da ilgi görmüştü. Bakalım bu bölüm için ne diyecekler?