Yanlışlıkla bir Türk birliğini vurabiliriz

Gürbüz Evren

Terör örgütü PKK/YPG’nin artan saldırılarını yabancı uzmanlarla konuştum. 

Washington ve Ankara’daki Rusya Büyükelçiliklerinde görev yapmış, halen Dışişleri Bakanlığı’nda çalışan Dimitri. M. Lafı hiç de evirip çevirmeden konuşan bir diplomat.

Dimitri, “Putin uzun süredir Erdoğan’ı Esad ile görüşmeye ikna etmeye çalışıyordu Erdoğan’ın, Esad ile görüşme sinyali vermesi ABD’yi çok rahatsız etti. Erdoğan’ın Esad ile ilişkileri düzeltmesi Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde rahatlatacak” yorumunu yapıyor. 

Esad, Türkiye’nin operasyonlarına tepki verse de aslında buna karşı olmadığını söyleyen Dimitri, “ABD, PKK/YPG’yi Türkiye’ye saldırtarak, Esad ile ilişkileri iyileştirirsen sana rahat yok mesajı veriyor. Türkiye’de yeni bombalı saldırılar olabilir. Amerikan istihbaratının desteğiyle PKK/YPG mensubu birçok kişi büyük Türk kentlerine geçti. Bunlar Türk istihbaratının bunları yakın takibindeler. Bölgedeki Rus istihbaratı Türklere bu konuda sürekli bilgi aktarıyor” dedi.

Esad’ın Suriye-Rusya-Türkiye birlikteliğinin Amerikalıların ülkesinden çekilmesini sağlayacağına inandığını söyleyen Rus diplomat, çok önemli bir bilgi de veriyor. 
Dimitri M., Erdoğan ile Esad’ın büyük bir ihtimalle yeni yıla girmeden Putin’in ev sahipliğinde Soçi’de bir araya gelebileceklerini belirtiyor. ABD’nin bu buluşmaya tepki için çok daha büyük saldırılar düzenletmekten kaçınmayacağını da sözlerine ekliyor. 

Bu kadar açık olmasa da benzer değerlendirmeleri Brüksel’deki NATO karargâhı ve Daho’daki Amerikan üssünde görevli ABD’li Albay Scott J. W yapıyor. 

Suriye Demokratik Güçleri (PKK/YPG) ile ilişkilerinin sadece Suriye özelinde kurulduğunu, ‘Müttefik’ Türkiye’nin bunu anlamak istememesinin yaşanan sorunların nedeni olduğunu savunan Albay Scott, “Türkler önce Rusya ile olan ilişkilerini gözden geçirmeli. Bir NATO üyesi ülke müttefikleriyle uyum içinde çalışmalıdır. SDG’ye saldırarak değil onunla diplomatik yollardan konuşarak çözüm aramalıdır. Türkiye böyle devam ederse biz de uyarı olarak bir birliği ‘yanlışlıkla’ vurabiliriz” diyor. 

Bu son sözlerine verdiğim tepkileri ve uzun yanıtları bir kenara bırakarak, Albay Scott’a, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Esad ile görüşme ihtimalinin ortaya çıkmasından rahatsız olup olmadıklarını soruyorum.

Erdoğan-Esad görüşmesi için Rusya’nın devrede olduğunu bildiklerini aktaran Scott, “Bunun gerçekleşmesi Türkiye için ağır sorunlar doğurur. Hiçbir NATO üyesi Esad ile görüşmüyor. Türkiye’nin bu girişimini, bize karşı atılmış adım olarak sayarız” uyarısında bulunuyor. 

Türkiye, Suriye’de yeni bir kara harekâtı yaparsa SDG güçlerinin zarar görmesine izin vermeyeceklerini söyleyen Albay Scott, “SDG’li bazı güçlerin kontrolümüz dışına çıkarak Türkiye’de eylemler yapmasından endişeliyiz. Engellemeye çalışırız, ama bu her zaman mümkün değil” diyerek gözdağı veriyor.

Washington Post’un kıdemli editörlerinden J. B ise konuya objektif bakabilen bir gazeteci. 
Ona göre ABD, Türkiye’nin kontrol dışına çıkmasından, Rusya ile çok yakınlaşmasından rahatsız. 

Ukrayna’da devam eden savaştaki rolü nedeniyle ABD, Türkiye ile daha dikkatli bir ilişki yürütüyor, ancak eski ‘buyurgan’ anlayışından da vazgeçemiyor diyen J. B, “ABD’nin Bölgedeki çıkarları için SDG’yi kurmak ve ona yaslanmak büyük hataydı. SDG’nin PKK/YPG olmadığına Türkiye’yi inandırmaya çalışmak ise büyük bir aptallıktır” diyor. 

Türkiye’nin, Suriye’de yeni bir kara harekatının kaçınılmaz olduğuna işaret eden Amerikan gazeteci, “Rusya ve Esad, Türk ordusunun operasyonuna alt perdeden hayır diyecektir. ABD ise SDG güçlerini fazla zarar görmemesi için geri çekecek, ancak boşalan yerlerin tamamına Türk ordusunun yerleşmemesi için pazarlık yapacak” yorumunda bulunuyor.   

Amerikan gazeteci J. B’nin en anlamlı sözleri ise “Erdoğan ile Esad Moskova’da, Kremlin’de buluşacak. Putin, bunu taraflarla 3 kez konuştu. Amerikan Yönetiminde bunun telaşı var. Umarım büyük hatalar yapmazlar” oluyor.

evrengurbuz25@gmail.com