Sadullah Ergin’in CHP listesinden, Ankara 1. Bölgeden aday gösterilmesinin şoku sürüyor.
Birinci bölge denildiğinde akla öncelikle Çankaya geliyor.
Atatürk’ün Çankaya’sı.
Türkiye’nin nüfus yoğunluğu bakımından (942 bin) en büyük ikinci ilçesi olan Çankaya.
CHP’nin kalesi olarak bilinen Çankaya.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçmen kütüğüne kayıtlı olduğu Çankaya.
CHP’lilerin gözü kapalı, sorgulamadan ne pahasına olursa olsun partilerine oy verdiği Çankaya.
Mevcut CHP yönetimi bu gerçeği bildiği için sokaktan geçen birini kolundan tutup aday yapsa, o kişinin seçileceği Çankaya.
CHP’nin, belediye başkanlığını ve en az 5 milletvekili kazanmayı garanti bildiği 1. Bölgedeki Çankaya.
Şimdi bu Çankaya, Atatürkçülere dünyayı dar etmeye yeminli FETÖ’cü hainlerin düzenlediği Ergenekon ve Balyoz kumpaslarında Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in seçim bölgesi oldu.
Ama Ankara’nın 1. Seçim Bölgesi sadece Çankaya’dan ibaret değil.
Birinci bölgede ayrıca Bala, Elmadağ, Evren, Gölbaşı, Haymana, Mamak, Polatlı ve Şereflikoçhisar da var.
Söz konusu ilçelerde ise AK Parti çok etkili.
Plan o kadar güzel yapılmış ki, Sadullah Ergin, seçim kampanyasında Çankaya’ya hiç uğramadan diğer 8 ilçede boy gösterecek.
Yine plana göre, Sadullah Ergin’in Ergenekon ve Balyoz kumpaslarının Adalet Bakanı olması özelliği söz konusu ilçelerde önüne çıkmayacak ve seçim çalışmasını rahatça yapacak.
Çünkü Ergenekon ve Balyoz, bu 8 ilçede, kimsenin umurunda bile olmazmış.
DEVA Partisi yöneticilerinden, Sadullah Ergin’in memleketinden aday olmak istediğini, ama CHP’li Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın kıyameti koparması üzerine devreye giren Kılıçdaroğlu’nun da ricasıyla Hatay’dan vazgeçtiğini öğrendik.
CHP’li bazı milletvekillerinden ise Sadullah Ergin’in, Ankara 1. Bölgeden aday olmasını DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın istediğini öğrendik.
DEVA Partisi yetkililerine göre Çankaya’da, Ergenekon ve Balyoz davalarına tepkili kişiler CHP seçmeni arasında küçücük bir zümredir. Bir süre gürültü koparır sonra da susarlar.
Onlara göre Ergenekoncuların ve Balyozcuların, Çankaya’da da toplumda da bir karşılıkları yok.
DEVA Partililerin kendilerinden emin sözleri bana Ali Babacan’ın Balyoz ve Ergenekon kumpasları konusundaki bir açıklamasını hatırlattı.
Babacan, 21 Mart 2022’de “Ergenekon, Balyoz, adı ne olursa olsun bunların bağımsız ve tarafsız yargı süreçlerinden geçtikten sonra ancak şöyledir ya da böyledir diyebiliriz. Sırf 'FETÖ'cüler uğraştığına göre bunların hepsi ak pak suçsuz insanlardır demeye de karşıyız” diyordu.
Demek ki neymiş, Babacan, Ergenekon ve Balyoz kumpaslarının mağdurlarının yeniden yargılanmasını istiyormuş.
Demem o ki, CHP’nin, Çankaya’nın, 1. Bölgenin özelliklerini iyi bilen Ergenekon ve Balyoz kumpaslarını savunan, yurtseverleri yeniden yargılayacaklarını ima eden Babacan, bastırmış, istediğini kabul ettirmiş.
İşin ilginç yanı, Kılıçdaroğlu 19 Ekim 2010’daki Grup konuşmasında, “Ali Dibo’cudan Adalet Bakanı olur mu? Sen uygar bir toplumda Adalet Bakanı değil, milletvekili olamazsın” dediği Sadullah Ergin’e, Çankaya’da seçim sandığına gidip oy verecek ve milletvekili olamazsın dediği şahsı vekil yapacak.
Ve yine aynı Kılıçdaroğlu 2014’de "Hatay ne Beşir Atalay'a ne hakimlere baskı kuran Sadullah Ergin'e boyun eğmeyecek" dediği kişiye, Çankaya’daki seçim sandığına gidip oyunu vererek, kimin kime boyun eğdiğini gösterecek.
Sadullah Ergin ve Ali Babacan’ın arkasındaki güç belli.
Kılıçdaroğlu da bu gücü biliyor.
Öyleyse bu gücün Çankaya’ya kadar sızmasının yolunu neden açtı?
Çankaya’da Atatürkçüler gerçekten küçük bir zümremi değil mi, 14 Mayıs akşamı göreceğiz.
Bunu bize Çankaya’daki CHP seçmenleri gösterecek.