Rusya’da, paralı asker grubu Wagner’in kurucusu ve lideri Prigojin’in uçağının düşmesi ve ölenler arasında olup olmadığıyla ilgili yapılan yorumlar sürüyor.
Konuya ilişkin içi dolu bir yazı yazmak için belli kaynaklarınızın olması gerekiyor.
Uzun yıllar Dış Politika alanında çalışan bir Ankara gazetecisi olarak, tüm elçiliklerin, yabancı temsilciliklerin düzenlediği etkinliklere, davetlerine katılmaya gayret ettim.
Son 22 yılda sayısız yabancı büyükelçi, diplomat ve askeri ateşe ile tanıştım.
Onlarla çok iyi dostluklar kurdum.
Bu diplomat ve ateşeler, Türkiye’deki görev sürelerini tamamladıktan sonra başka ülkelere atandılar ya da merkeze alındılar.
Ama ilişkilerimiz yıllar boyu hiç kesintiye uğramadan devam etti.
Hangi ülkede olurlarsa olsunlar yazıştık, görüntülü konuştuk, kimi zaman da bir araya geldik.
Söz konusu diplomat ve askeri ateşelerin bazıları ülkelerinde çok önemli görevlere atandılar.
Aralarında bakan olanlar bile var.
Bu açıklamayı yapmamın nedeni, başta da belirttiğim gibi sağlam ve doğru kaynaklar olmadan, önemli konularda yazı kaleme almanın zorluğuna dikkati çekmektir.
Hazır kaynaklardan söz açılmışken, uzun yıllara dayanan dostluklar kurduğum yabancı gazeteci arkadaşlarımı da hatırlatmadan olmaz.
Yabancı gazeteci ve diplomatlar sayesinde Türkiye, Yunanistan ve birkaç ülkede daha gündem olan birçok yazıya imza attım.
Onlara teşekkür etmeden geçmek olmazdı.
Tanıdığım yabancı diplomat ve askeri ateşeler arasında Ruslar önemli bir yere sahiptir.
Onlara her başvurduğumda, sorularıma makul yanıtlar aldım ve kimi zaman da özel diyebileceğim bilgilere ulaştım.
En çok takdir ettiğim yanları ise eğer bir konuda konuşmak istemiyorlarsa, sizi hiç oyalamadan daha baştan olmaz diyerek kestirip atarlar.
Wagner’in lideri Jevgeniv Prigojin’in uçağının düştüğünü duyduğumda kimleri arayacağımı biliyordum.
Konuştuğum her iki kaynaktan da birbiriyle örtüşen bilgiler aldım.
Her sorumu kısa yorumlar yaparak yanıtladılar.
Zaten onlarla Prigojin konusunu yaklaşık 2 aydır birçok kez konuştuğumuz için anlattıkları arasında bağ kurmakta pek zorlanmadım.
Tüm bunlardan hareket ederek, size aktaracağım ayrıntılara geçelim.
Rusya Devlet Başkanı Putin, askerlerini Moskova’ya yürüttüğü için Prigojin’den bahsederken ‘İhanet’ ifadesini kullanmıştı.
Bana anlatılanlardan anladığım ise İhanetin cezası ölümdü ve o ceza infaz edildi.
Ölüm emrinin nereden verildiğini söylemeye gerek yok, çünkü bu artık bir sır değil.
Bazıları bekliyor ki Rusya yönetimi, ‘Prigojin’i ortadan kaldırdık’ desin.
Böyle bir şey mümkün mü?
Değil Rusya, hiçbir devlet böylesi durumlarda ‘Biz yaptık’ demez.
Olay, kullanılan ifadelere bile dikkat edilerek, geçiştirilir, unutulmaya bırakılır.
Gerçek şu ki, bir kere isyan eden, baktı ki sert bir karşılık yok, bir daha ve bir daha isyan eder.
Bu da Rusya gibi bir devletin itibarını düşürür, zayıf gösterir.
Anlaşılıyor ki, Ukrayna savaşı sürerken ve Batı tüm gücüyle Rusya’nın üzerine gelirken böylesi olaylara izin verilmesi mümkün değildi.
Prigojin’i tek başına cezalandırmanın, Wagner’de karışıklığa yol açacağı öngörülmüş.
Çünkü Prigojin’in ölmesi halinde sağ kolu durumundaki (Wagner’in asıl komutanı olduğu biliniyor) Dimitri Utkin’in hızla onun yerini alacağı ve yeni sorunlar yaratabileceği düşünülmüş.
Bu nedenle Prigojin ve Utkin’in birlikte oldukları bir an beklenmiş.
Prigojin ve Utkin’in uzun süre sonra ilk kez aynı uçakta olacakları istihbaratı ise Prigojin’in bir yardımcısı tarafından verilmiş.
Ayrıca Utkin, uçakta farklı bir isimle bulunuyormuş.
Söz konusu kişi neden bu istihbaratı vermiş?
Çünkü Rus istihbaratı uzun süredir onunla yakın ilişki içindeymiş.
Rusya için önemli bir silah olan Wagner’in başına ise bu kişinin geçirilmesi planlanıyormuş.
Prigojin’in uçağını füze ile vurmak hatalı bir hamle olurmuş.
Çünkü, bunu Batılıların yaptığı iddiası gündeme gelirse, Rusya’nın kendi hava sahasını hem de Başkent Moskova çevresini koruyamadığı düşüncesine yol açarmış.
Zaten Prigojin ve Utkin’in birlikte olduğunu öğrendikten sonra o uçağı düşürmenin çok daha kolay yolları varmış.
Uçağın düşüş videosunu izleyen ve biraz uzmanlığı olan herkes, çıkan sesin ve alevlerin nedenini anlamakta zorlanmazmış.
Prigojin, Rusya’da Putin’e karşı sesini yükseltmeye çalışanların (Batı ile yakınlaşma içindeki seçkinler) idolü haline geliyordu.
‘İhanetin cezalandırılması’ diğerlerine de dikkate almaları gereken bir ders olarak görülmeliymiş.
‘Ben oldum’ havasına giren Prigojin’in bardağı taşıran damlaları da varmış.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un özel temsilcisiyle Afrika’da (Orta Afrika Cumhuriyeti olabilir) neden görüşmüş?
Yine aynı şekilde Nijer’de, bir ABD’li (büyük ihtimalle bir subay) yetkiliyle neden bir araya gelmiş?
Ama önemli bir ayrıntı var.
Wagner’in önde gelen yöneticilerinden Andrei Bogatov nerede?
Bogatov’un ortaya çıkması, birçok sorunun yanıtı olabilirmiş.
Dinlediklerimi hiçbir yorum yapmadan aktarmaya çalıştığımı söylemekte yarar görüyorum.
Hemen hatırlatayım, Wagner askerlerinin Moskova’ya yürüyüşünün durduğu gün, CNN Türk ekranlarında katıldığım bir yayında, “Prigojin en geç 3 ay içinde ortadan kaldırılır” demiştim.
Yanıldığımı kabul ediyorum ve özür diliyorum, çünkü bu iş 3 ay sürmedi ve 1 ayda tamamlandı.
Unutmadan, Prigojin’in uçağını Ukrayna vurmuşmuş, ABD Prigojin’e suikast düzenlemişmiş, aslında ölen Prigojin değil dublörüymüş vb. birçok senaryo da yazılıyor.
Böylesine önemli bir olay da o kadar da fantezi olsun yani.