Suriye ile normalleşme süreci konusunda hem iktidar hem de muhalefet kanadında gelişmeler yaşanıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Suriye Devlet Başkanı Esad arasında yapılacak görüşme için Rusya Devlet Başkanı Putin’in bizzat devrede olduğu biliniyor.
Esad ve Erdoğan’ın, ağustos ayında Moskova’da görüşeceklerine ilişkin bilgiler gelmeye devam ediyor.
Türkiye ile Suriye arasındaki normalleşme sürecine katkı sağlamak için Cumhuriyet Halk Partisi de devreye girdi.
CHP uzunca bir süredir Genel Başkan Özgür Özel’in, Esad ile görüşmesi için girişimlerde bulunuyor.
Bu konuda Genel Başkan Yardımcısı İlhan Uzgel, “Görüşmelerimiz iki koldan devam ediyor. Hem resmî olarak hem de İstanbul’da konsolosluk üzerinden temsilcilik vasıtasıyla temas kurduk. Yüzünüz Orta Doğu’ya dönünce süreç biraz ağır işliyor. Suriye yönetimi ile görüşme talebimiz ağustos ayında netleşmiş olur” açıklamasını yaptı.
Bir gazeteci olarak yaklaşık 25 yıldır Ankara’daki büyükelçiliklerin etkinliklerine, davetlerine katılırım.
Tanıştığım yabancı diplomatlar ve askeri ateşelerin birçoğu ile arkadaş oldum.
Onları evimde ağırladım, Kapadokya başta olmak üzere tarihi mekanlarda rehberlik ettim.
İlişkilerimiz Türkiye’deki görevleri bitince de devam etti ve ediyor.
Bu diplomatların bazıları önemli başkentlere büyükelçi olarak görev yapıyor.
Kimileri ise ülkelerinde Dışişleri ve Savunma Bakanlıklarında önemli görevlere tayin edildiler.
Hatta aralarından birkaçı bakan oldu.
Rus diplomatlar ve askeri ateşlerin birçoğu ile Türkiye’den ayrılmalarının ardından da dostluğumuz devam ediyor.
Türkiye-Suriye normalleşmesini Rusya Savunma ve Dışişleri Bakanlıklarında görevli 3 isimle görüştüm.
Söz konusu isimler Normalleşme Sürecinin doğrudan içindeler ve çalışmaları hakkında Putin’i bilgilendiriyorlar.
Esad ile görüşme konusu gündemin önemli maddesi haline gelince biri hava general (yıllar önce Ankara’da askeri ateşeydi) diğer ikisi Dışişlerinde daire başkanı (Ankara’daki Rus Elçiliğinde birinci ve ikinci müsteşar olarak görev yaptılar) konumunda olan bu 3 arkadaşıma konu hakkında sorular yönelttim.
Soruları ve yanıtları sıralayarak yazıyı uzatmayacağım.
Sadece aldığım yanıtları özetleyerek vereceğim.
Aşağıdaki maddeler, söz konusu Rus yetkililerin görüş ve değerlendirmeleridir.
- Rusya, ABD’nin İsrail üzerinden Ortadoğu’da hâkim güç olmasını istemiyor. ABD-İsrail ittifakının özellikle Hamas ve Hizbullah’ı etkisiz hale getirdikten sonra Suriye’ye yöneleceğini, burada kendilerine bağlı bir Kürt devletçiği kurarak varlığını güçlendireceğin öngörüyor. Rus istihbarat raporları da bunu doğruluyor. İşte Rusya bunların önüne geçmek için atılacak ilk büyük adımın Türkiye-Suriye normalleşmesi olması için çalışıyor.
- Esad, Erdoğan ile görüşmeyi kesin olarak geçtiğimiz temmuz ayının 2. haftasında Putin ile yaptığı telefon görüşmesinde kabul etmiş. Bunu ayrıca Putin’in Şam’a gelen özel temsilcisine söylemiş. Rus diplomatlara göre, Esad’ın zaten Türkiye ile anlaşmaktan başka çaresi de yok. Ayrıca Irak hükümetinin Erdoğan ile görüşmesi konusundaki çabaları ve telkinleri de Esad nezdinde etkili olmuş.
- Esad, Türk askerinin Suriye’den çekilmesi yönündeki talebinden şimdilik vazgeçmiş. Konunun, Suriye’deki Amerikan askeri varlığının sonlanmasının ardından ele alınmasına olumlu bakmış.
- Rusya, Esad-Erdoğan görüşmesinin ardından Türk Silahlı Kuvvetleri’nin PYD-PKK-YPG’ye Suriye’de yeni bir anti terör operasyonu yapmasına sorun yaratmayacak.
- Görüşmelerde Özgür Suriye Ordusu’nun durumu, şimdilik konu olmayacak. Ama İdlib’deki cihatçı gruplar sorunu ivedilikle çözülecek. (Nasıl bir çözüm düşünüldüğüne ilişkin net bir bilgi alamadım)
- Erdoğan-Esad görüşmesi sonrası normalleşme süreci kapsamında öncelikli hedef, gönüllü olan Suriyeli sığınmacıların dönüşünün başlatılması. Daha sonra iki devlet arasında yapılacak anlaşma uyarınca dönüş yöntemleri ve süreçleri belirlenecek. Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri dönüş sürecinin mali ayağında olmayı taahhüt etmişler.
- Özgür Özel’in Esad ile görüşme çabalarını, bunun için araya girenleri ve devreye sokulan kanalları izleyen Rusya CHP’ye mesafeli. Bu mesafe, CHP’nin ABD ve Avrupa Birliği politikalarından kaynaklanıyor.
- Ruslara göre olası CHP iktidarında ABD ve AB, Türkiye’yi Rusya karşıtı bir pozisyona itecek.
- Moskova’da CHP’ye güven konusunda ciddi tereddütler var. Önceki Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun Rusya-Ukrayna savaşı ve Rus politikaları hakkında yaptığı açıklamalar, Kremlin’i çok rahatsız etmiş. CHP’nin yeni yönetiminden, Rusya karşıtı görülen bu olumsuz tavırda değişiklik beklenmiş, ama olmamış.
- Rusya, Esad ile görüşmede önceliğin Erdoğan’a verilmesini normal bir prosedür olarak değerlendiriyor. Ama Esad-Özgür Özel görüşmesinin yakın zamanda gerçekleşeceğine ilişkin de net bir sinyal vermiyor. Burada da CHP’ye güven meselesi öne çıkıyor.
- Son not, sadece CHP değil muhalefetteki 3 parti (İsimlerini vermediler) daha Esad ile görüşmek için başvurmuş.
Görüldüğü üzere CHP Genel Başkan Yardımcısının, “Yüzünüz Ortadoğu’ya dönünce süreç biraz ağır işliyor” sözleri sahadaki gerçeği pek yansıtmıyor.
Sorun, sürecin Ortadoğu’da ağır işlemesi değil Rusya’nın CHP’ye bakışı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı öne çıkarma strateji olarak duruyor.
Anlaşılan o ki Esad ile görüşmenin yolu Suriye temsilciliklerine müracaattan ya da Şam’dan değil Moskova’dan, Putin’den geçiyor.
Yeri gelmişken söyleyelim CHP, Kılıçdaroğlu döneminde ilişkileri bozduğu Azerbaycan’ın ve Rusya’nın tereddütlerini gidermek için hızla yeni politikalar üretmelidir.