CHP’de bilinen, beklenen ve ben geliyorum diye bas bas bağıran seçim yenilgisi, önceki mağlubiyetlerden farklı olarak, bu kez genel başkan değişikliğini gündeme taşıdı.
Seçim kampanyası sürecinde, birinci turda açık ara kazanacağına inandıkları Kılıçdaroğlu’na göğsünü siper edenler, yenilginin ardından onu yok sayarcasına konuşmaya ve yazmaya başladılar.
Seçim sonuçları belli olduğunda Kılıçdaroğlu’na istifasını sunmuş ve son MYK’da yer verilmeyen eski bir genel başkan yardımcısıyla konuştum.
Uzun yıllar boyunca milletvekili olmasını, Parti Meclisi ve MYK üyeliği yapmasını Kılıçdaroğlu’na borçlu söz konusu isim, şimdi Kemal Beye bayrak açanların arasında.
Seçim yenilgisi nedeniyle özeleştiri yaptığını, bununla da yetinmeyip MYK’dan istifa ettiğini belirten bu CHP’li vekil, görevden ayrılarak üzerine düşeni yerine getirdiğine inanıyor.
Lafı dolandırmadan sordum:
Kılıçdaroğlu bıraksın, İmamoğlu genel başkan mı olsun istiyorsunuz?
“Gürbüz Bey, taban da halk da kamuoyu da İmamoğlu’nu istiyor. Bu gerçeğe kimse sırt çeviremez.”
Kemal Bey bırakmamak için kendince haklı şeyler söylüyor. Baskıyla bırakacağını düşünmüyorsunuz herhalde.
“Kılıçdaroğlu ve yakınındaki isimler genel başkanlık koltuğunu İmamoğlu’na bırakmamak için her şeyi yapar ve yapıyorlar da zaten.”
Kılıçdaroğlu’nun bırakmasını istemeyen isimleri söyleseniz de öğrensek.
“Gürbüz Bey, Kılıçdaroğlu’nun çevresindeki suskun isimlere bakarsanız, anlarsınız. Zaten parti çevreleri onları biliyor. Sizin bilmemeniz imkânsız.”
Kılıçdaroğlu’nun yakın çevresinde suskun kimse görmedim. Bülent Kuşoğlu, Erdoğan Toprak, Faik Öztrak suskun değil. Ekrem Beyin arkasında saf tutan siz dahil eski 5-6 MYK üyesine her fırsatta yanıt veriyorlar.
“Gürbüz Bey, suskun derken sadece onları işaret etmemiştim. Ayrıca biz onlara yanıt vermiyoruz. Medya üzerinden polemiğe girmeye gerek yok.”
İmamoğlu’na destek verenler için “Kılıçdaroğlu’nun gidici olduğunu anladılar, bu nedenle Ekrem Beye yanaştılar” yorumunu yapıyorlar.
“Doğru değil. CHP seçim kazansın, Türkiye özgürleşsin, tek adam rejimi bitsin istiyoruz. Bunu başaracak kişinin İmamoğlu olduğunu biliyoruz.”
Aynı şeyleri yıllardır Kılıçdaroğlu için de söylediniz. “CHP’de değişim ve dönüşümü gerçekleştiren Kılıçdaroğlu’dur ve bu süreç onunla devam etmelidir” açıklamasını yapanların bugün İmamoğlu taraftarı olmasını çok inandırıcı bulmuyorum.
“Gürbüz Bey, Partide değişim şart. Aksi takdirde daha büyük seçim yenilgileri yaşanır. Kimsenin taraftarı değiliz. Sadece CHP taraftarıyız.”
Ama ısrarla İmamoğlu diyorsunuz? Bu taraftarlık değil mi? Koskoca CHP’de başka isim yok mu? Örneğin Gökhan Günaydın var. Bana göre çok önemli ve değerli bir isim. Birikimi, kalitesi ve siyasi tecrübesi ortada. İyi bir kadro kurabilecek ilişki ağına da sahip.
“Gökhan Bey olmaz.”
Neden olamayacağını biraz açsanız.
“Gökhan Bey popüler değil. Ekrem Bey varken, Gökhan Bey olur mu Allah aşkına. Ekrem Beye sadece Türkiye kamuoyundan değil Batılı ülke ve kuruluşlardan da büyük destek var. Örneğin Avrupa Birliği, Avrupa Parlamentosu Ekrem Beye büyük ilgi gösteriyor.”
Ne yani Batılılardan destek almayınca CHP’de Genel Başkan olunamaz mı?
“Gürbüz Bey, onu demek istemediği mi biliyorsunuz. Sadece Ekrem Beyin yurt dışında da tanındığını dile getirmeye çalıştım.”
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı kim olursa olsun zaten uluslararası çevrelerde tanınacaktır. Sizin söylediğiniz yurt dışı destek farklı anlaşılıyor.
“Lütfen konuyu başka yerlere çekmeyin Gürbüz Bey.”
Size bir duyumumu sormak istiyorum. Kılıçdaroğlu ile İmamoğlu arasındaki görüşmede, Gökhan Günaydın’ın Genel Başkanlığı konuşulmuş. Bunu Gökhan Bey’e sormadım. Ekrem Beye çok yakın olduğunuz için sizin bilginize başvurmak istedim. Kılıçdaroğlu ile İmamoğlu, Gökhan Günaydın üzerinde anlaştı mı?
Bunu kimden duydunuz Gürbüz Bey?
Ya yapmayın Allah aşkına. CHP’de, sizden de Kemal Beyden de önce vardım. Partide etkili etkisiz herkesi tanırım, konuşurum. İmamoğlu’na yakın değilim, ama siz dahil kurmaylarıyla görüşürüm. Bu bilgiyi çok sağlam bir kaynaktan aldım.
“Gürbüz Bey, böyle bir konuşma var, ancak Gökhan Bey ismi üzerinde uzlaşma yok.”
Yani aldığım duyum doğruymuş. Sizin tarafta Gökhan Bey, Ekrem Beyin önüne geçer kaygısı mı var?
“Ekrem İmamoğlu’nun önüne geçecek bir isim ya da rakip göremiyoruz. Ayrıca sizin söylediğiniz emanetçi genel başkanlık durumunu çağrıştırıyor.”
Benim tanıdığım Gökhan Günaydın, asla Emanetçi Genel Başkan olmaz. Genel Başkan olur ve hakkıyla da yapar. Ayrıca Özgür Özel’in de adı geçiyor. Onun da Genel Başkanlık hedefi var.
“Özgür Beyden kesinlikle Genel Başkan olmaz. Bunu kendisi de çok iyi biliyor. Bakmayın yaptığı açıklamalara. Onun ki Kemal Bey ile danışıklı dövüş.”
Yine başa dönmek istiyorum. Madem sorumluluk alıp istifa ettiniz. Daha önceki yenilgiler sonrası neden istifa etmediniz? Ayrıca madem istifa ettiniz, neden İmamoğlu’nun safına geçtiniz? Bu durum koltuğa yapışmanın başka bir şekli değil mi?
“Gürbüz Bey, ülkeme ve CHP’ye hizmet etme, ayrıca siyaset yapma hakkım var. Bu hakkımı kullanmayayım mı? Siz de siyaset yapın.”
Eski genel başkan yardımcısının sorularımdan rahatsız olduğunu hissettiğim için teşekkür ederek konuşmaya son verdim.
Ama en azından Gökhan Günaydın konusunun İmamoğlu ile Kılıçdaroğlu arasında konuşulduğunu öğrenmiş oldum.
Geçtiğimiz 29 Haziran Çarşamba günü, CNN Türk’te katıldığım bir programda, Canan Kaftancıoğlu’nun CHP Genel Başkanı olma hedefini anlatıp, neden Kılıçdaroğlu’nun yanında tavır alarak Kemal Beyin koruyucu meleği rolünü oynadığını açıkladım.
CHP’nin ilk kadın Genel Başkanı olmayı hedefleyen Kaftancıoğlu’nun stratejisini ve hesaplarını yazacağım.