ABD, YPG'lilere Neden 400 Dolar Maaş Öder?

Gürbüz Evren

İstanbul İstiklal Caddesi’nde 13 Kasım’da düzenlenen ve 6 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırısı bana  yaklaşık 3 yıl önce 4 Kasım 2019’da yayınladığım yazımı anımsattı. 

İstiklal'deki terör saldırısının ardından
'ABD’nin Şeytani Türkiye Planı' başlıklı
söz konusu yazımı yeniden yayınlamanın, yaşananların daha iyi anlaşılmasına yardımcı olacağını düşündüm. 

Yazım şöyleydi: 

Barış Pınarı Harekâtı’ndan 4 gün önce 5 Ekim’de, ABD Senatosu’nda Komite toplantısı vardı. 

Montana Senatörü Steve Daines, Michigan senatörü Garry Peters, Kentucky senatörü Mitch McConnell, Massachusetts senatörü Elizabeth Warren, New York senatörü Charles E Schumer gibi isimlerin de yer aldığı olduğu komite, askeri istihbarat Suriye-Irak masası şefi Albay Myles Caggins, Hava Kuvvetleri’nden Albay Patrick Ryder ve PYD/PKK’yı gizlemek için Suriye Demokratik Güçleri SDG’yi kuran General Raymond Thomas’a sorular yöneltti. 

Toplantıda bulunan Lindsey Graham, Marsha Blackburn, Chris Van Hollen, Richard Blumenthal, Jeanne Shaheen ve Bob Menendez gibi yeminli Türkiye düşmanı senatörlerin söylediklerini de ikinci yazıda aktaracağım. 

Senatör McConnell: “Müttefikimiz YPG’nin savaşçı sayısı ve verdiğimiz maaş hakkındaki doğru bilgiler nedir?” 

General Thomas: “15 binini çok iyi eğitip donattığımız 38 bin YPG savaşçısı var. Kişi başına 400 dolar maaş veriyoruz. Ama örgüt, savaşçıların maaşının 200 dolarına el koyuyor. Ayrıca örgüte, Suudi Arabistan’a ulaştırılan Suriye petrolünden bir miktar muhafızlık payı da veriyoruz.” 

Senatör Schumer: “Suriye’nin kuzeyine operasyona hazırlanan Türk ordusu karşısında YPG’li savaşçıların şansı nedir?” 

Albay Caggins: “Arkalarından çekilirsek şansları sıfır. Türklerin baskısına dayanamayıp Başkan Trump’ın da onay verdiği güvenli bölgeden çıkmak zorunda kalabiliriz. Bu durumda planımız, YPG’yi fazla kayıp vermeden daha güneye kaydırmak.” 

Senatör Schumer: “Bir süre daha kalmalarını sağlayarak, Türklere olabildiğince zarar vermelerini sağlamak varken, YPG’yi bir bütün olarak daha güneye kaydırıp, orada tutmanın anlamı nedir? Irak’tan sonra Suriye’de de Kürdistan’ı oluşturduğumuz görülüyor. Bu iki parçanın birleştirilmesi sorun değil, ama Türkiye ile İran’daki Kürdistan parçaları ne olacak?” 

Albay Caggins: “Başkan Trump, Pentagon’un hazırladığı Güvenli Bölge’nin başka büyük hesaplar için Türklere bırakılabileceği planına onay vermişti. Suriye’nin petrol yatakları, Türklerin istediği Güvenli Bölge’nin güneyinde kalıyor. Hem orası korunacak hem de YPG savaşçılarının yarısını, zamanı gelince buradan İran sınırına göndereceğiz. ABD ve İsrail için Ortadoğu’da hayati önem taşısa da, Bütün bir Kürdistan’ı siyasi ve coğrafi olarak oluşturmak kısa vadede pek kolay değil.” 

Senatör Peters: “Kontrolümüzde Rakka’dan çıkan IŞİD’lileri neden kullanmıyoruz? Liderleri El Bağdadi’ye Haseke’deki üssümüzde yapılan estetik ameliyatı sonrası Afganistan’a götürüldüğü söylenmişti, ama İsrail’de olduğundan şüphe ediliyor.” 

Albay Ryder: “ABD ile iş birliği yapmayı kabul eden 12 bin İŞİD’liyi hava yoluyla Afganistan’ın İran sınırındaki Herat bölgesine taşıdık. El Bağdadi’nin estetik ameliyatı yaklaşık 1 yıl önce konuşulmuştu. Şu an nerede olduğu sorusuna yanıtı vermesi gereken CİA yetkilileri toplantıda yoklar. İsrail, IŞİD’in Afganistan’a götürülüp, oradan İran’ı vurması önerisinin sahibidir. Böylelikle Suriye’nin İsrail sınırında yerleşen İranlı milislerin çekilmesini de sağlamak istiyor.” 

Senatör McConnell: “YPG ve IŞİD Suriye dışında kullanabileceğimiz hale geldi mi? YPG, PKK gibi terör örgütü değil diyerek savunabiliyoruz, ama IŞİD’i kolladığımıza ilişkin bilgiler dünya kamuoyunda itibarımızı zedeler. ” 

General Thomas: “Önceki komite toplantısında da söylemiştik, IŞİD’i gereken yerlerde gizlice kullanıyoruz. Bu, başından beri hep böyle oldu. Şimdi ki hedefimiz İran’dır. Irak sınırından YPG’yi, Afganistan sınırından da IŞİD’i saldırtacağımız İran’da kaos oluşturabiliriz. IŞİD’i ayrıca Afganistan’da Taliban’a karşı da kullanacağız.” 

Senatör Warren: “General, İran bu politikamızdan haberdar değil mi? Üstelik Rusya ve Türkiye de İran’a desteğini sürekli arttırırken, sonuç almamız mümkün mü? Ayrıca YPG müttefikimiz, ama bu ilişkiler yüzünden NATO müttefikimiz Türkiye, Rusya’nın yanına gidiyor. YPG temsilcileri bundan önceki Komite toplantılarına katılarak, senatörlerin sorularını yanıtladı. Bunun da daha gizli yapılması gerekmez mi?” 

Senatör Schumer: “Generalin yerine ben yanıt vereyim. Sevgili meslektaşım merak etmeyin, Ermeni soykırımı, Kıbrıs işgali, ekonomik ve askeri yaptırımlar gibi Türkiye’nin bizden uzaklaşmasını önleyecek bilinen silahlarımızın yanında başka sürpriz silahlarımız da var. Ayrıca YPG’nin askeri ve sivil yetkilileri Amerikan Kongresindeki toplantılarına katılmayacak. Sadece Pentagon’un bünyesindeki toplantılarda yer alacaklar. ” 

Kayıtlarını ABD Kongresi’ndeki bir danışman arkadaşımdan aldığım ve şimdilik bazı konuşmaları paylaştığım bu toplantıdan sonra Barış Pınarı Harekâtı ve IŞİD lideri El Bağdadi’nin öldürülmesi (kimse ikna olmadı) gibi gelişmeler yaşandı. 

Adı geçen senatörlerin hepsine bu yazıyı göndererek, Türkiye düşmanlığını neden bu noktaya taşıdıklarını sordum ve yanıt beklediğimi vurguladım. 

Şimdilik tek bir yanıt gelmedi, ama ısrarla sorgulamaya devam edeceğim. Yanıt yazarlarsa tek kelimesine dokunmadan paylaşacağım. 

6 Kasım 2019'da Pentagon, Suriye'nin kuzeyinden çıkarılan PYD/PKK'lıları, petrol sahalarını korumak üzere bölgeye kaydırdığını duyumuştu. 

7 Kasım’da da, Pentagon sözcüsü William Byrne, ABD'nin Suriye'de kontrol ettiği petrol sahalarının gelirinin PYD/PKK’ya verildiğini bildirmişti. 

Unutmadan hatırlatayım, 4 Kasım 2019'’daki yazım nedeniyle siber saldırıya uğramıştım. 

Not: milyonlarca Suriyelinin rahatlıkla Türkiye'ye gelip yerleşebilmesi önemli sorunları da beraberinde taşıyacaktı. Niteküm de öyle oldu. Böylesine büyük bir yabancı kitlesinin kontrol edilmesi elbette mümkün değil. Bu konuyu ayrıca yazacağım.