Ekrem İmamoğlu’nun bu sözleri, sadece bir liderin adaletsizliğe karşı meydan okuması değil, aynı zamanda bir halkın vicdanını ayağa kaldıran güçlü bir haykırıştır. "Beni hedef alıyorsanız, mert olun" diyerek ortaya koyduğu duruş, adaleti ayaklar altına almaya çalışanlara verilen en net cevaptır. Bu sözler, karanlık düzenlere karşı yükselen bir çağrıdır: Ya hep beraber direneceğiz ya da hiçbirimiz bu karanlıktan çıkamayacağız.
Bugün yaşananlar bir kişiye yönelik değil, bir toplumu susturma girişimidir. Ailelere, yol arkadaşlarına, destekçilere yönelen baskılar, aslında halkın iradesine ve demokrasinin kalbine bir saldırıdır. Fakat bu baskılar, bir gerçeği daha net ortaya koyuyor: İmamoğlu'nun dediği gibi, kurtuluş yok tek başına. Çünkü bu mücadele, sadece onun mücadelesi değil, hepimizin hakkı, hukuku ve adaleti içindir.
Bir liderin "Hodri meydan!" diyerek tüm cesaretiyle öne çıkması, hepimize bir çağrıdır. Bu çağrı, yalnızca korkusuz bir direnişi değil, aynı zamanda dayanışmayı ve birlik olmayı hatırlatır. Çünkü biliyoruz ki tarih, karanlığa teslim olanları değil, onunla savaşanları yazar.
Bu meydan okuma, bize şunu söylüyor: Ya korkularımıza yenileceğiz ya da cesaretle bir adım öne çıkacağız. Hedef sadece bir kişi değil; hedef, adaleti ayakta tutmaya çalışan herkes. Ve şimdi, hepimize düşen görev, İmamoğlu’nun sesine ses katmak, dayanışmayı büyütmek ve bu adaletsizliğe karşı birlikte durmaktır. Çünkü kurtuluş, ancak hep beraber mümkün. Ya hep beraber ya hiçbirimiz.