"Ekrem Efendi" Dediler, Bin Pişman Oldular
Bazen küçümsemek için söylenen bir söz, sahibine döner ve gerçek anlamını bulur. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Ekrem İmamoğlu’na "Ekrem Efendi" diyerek onu hafife almaya çalışması tam olarak böyle bir durum. Ama halk bu sözü aldı, sahiplendi ve bir onur nişanesi haline getirdi. Çünkü efendi olmak, halka hizmet etmek, adaletle yönetmek, kibirden uzak durmak demektir.
Peki, bu söz neden bu kadar sahiplendi? Çünkü İstanbul’un sokaklarında, meydanlarında, belediyenin her hizmetinde bir gerçek var: Ekrem İmamoğlu, İstanbul’un Efendi Başkanı. Halkın ona gösterdiği sevgi, sokakta yankılanan “Ekrem Başkan” sesleri, aslında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın istemeden de olsa onun gücünü kabul ettiğinin göstergesi.
Ve tabii, işini düzgün yapan birine Efendi demek en doğrusu. Çünkü Ekrem Başkan, İstanbul’u sadece yöneten değil, ona ruh katan, halkına dokunan, insan odaklı siyasetin ne olduğunu gösteren bir lider. Deprem bölgesinden metro projelerine, sosyal yardımlardan yeşil alanlara kadar her noktada hizmet üretiyor.
Sonunda ne oldu? “Ekrem Efendi” demek küçümseme sanıldı ama tam tersi oldu: İstanbul’da her kesimden insan bu unvanı daha fazla sahiplenecek hatta sevdiklerinin “Ekrem Efendi” diye bahsetmeye başlayacağına eminim . Ee, ne de olsa çalışkan, dürüst, halkın içinde ve adaletli bir başkana ne denir? Ekrem Efendi!
Anlaşılan o ki, bu sözün sahibi bugün bir pişman, bin pişman. Çünkü ne zaman Ekrem İmamoğlu’na laf atmaya çalışsa, halk bunu alıyor, büyütüyor ve onu daha da güçlendiriyor. İşin kötüsü, bunu sürekli hep yapıyorlar. Ama olsun, biz memnunuz. Ekrem Başkan’ı överken destek istemeye bile gerek kalmıyor, çünkü rakipleri sağ olsun, bizden iyi reklam yapıyorlar!