Dün akşam, 31 Mart seçiminde CHP'nin en aktif yöneticilerinden biri olarak çalışmış bir yetkilisiyle uzun bir yemek yedim.
Seçim öncesi siyasi sayılabilecek hiçbir yazı yazmadım.
Sadece sosyolojik olarak dikkatimi çeken birkaç noktaya değindim ve değindiğim noktaların ne kadar önemli olduğu seçim sonuçlarında açıkça görüldü.
Yemekte sohbet ettiğim kişinin parti içindeki unvanı, yaptığı işi de çok iyi tarif ediyor:
Adı Gökhan Zeybek.
Unvanı aynen şöyle:
“Yerel Yönetimler ve Dirençli Kentlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı…”
Yani CHP'nin, tartışmasız, büyük başarı ile çıktığı 31 Mart seçimlerinin stratejisini ve adaylarını belirleyen grubun en önemli isimlerinden biri.
Gökhan Zeybek ve Bayrampaşa Belediye Başkanı seçilen Hasan Mutlu
Seçim sonrası partiye sunduğu ayrıntılı raporu aldım
Seçimin geçici sonuçları belli olduktan sonra partiye çok ayrıntılı ve etkileyici bir sunum yapmış.
Bence bu sunumda AKP, MHP ve DEM yöneticilerinin değerlendirmelerine de temel oluşturacak çok ama çok ilginç rakamlar var.
Gökhan Zeybek'ten o sunumun tam raporunu aldım.
Bugün yayınlıyorum.
Böylece sizler de oy verdiğiniz partilerin aldıkları oyların sosyolojik anlamını rahatça çıkarabilirsiniz.
Ama sohbetin bir de “Seçimin arka odalarında” olup bitenlerle ilgili bölümü var ki, onu da sona bıraktım.
Mesela “Otogar Raporu olayı…”
Seçimin en çarpıcı ve hepimizin birer vatandaş olarak gurur duyması gereken bir sonucundan başlayayım.
Türkiye'de 11 milyon kişi, bir kadın belediye başkanının yönettiği yerlerde yaşıyor
(*) Biliyor musunuz bugün itibariyle Türkiye'de yaşayan bütün nüfusun 11 milyonunun yaşadığı şehir ve belediyeler CHP'li bir “KADIN BAŞKAN” tarafından yönetiliyor.
(*) CHP'nin elindeki 14 büyükşehrin 3'ünün başkanı bir kadın…. Bu da yüzde 21.43 ediyor.
231 büyükşehir ilçesinin 23'ü, 21 ilin 3'ü yine kadın.
(*) CHP'ye ait 412 ilçenin 35'i kadın. Yani bütün ilçelerin yüzde 8.5'i kadın belediye başkanı.
Meclislerde her üç üyeden biri kadın
CHP Belediye Meclislerinin adaylarının belirlenmesinde bu yıl bir devrim yapmış.
Geçen yıllardaki kontenjan uygulamasından vazgeçilmiş.
Zeybek bunu şöyle anlatıyor:
“Önceki seçimlerde kadınlara yüzde 30 kontenjan mı ayrılıyordu? Bunların çoğu seçilemeyecek yerlere konuyordu.
Bu defa şöyle bir sistem uyguladık.
Bir numaradan itibaren sarılama 1,2,3 mü, bu üçten biri kadın olacaktı. 4,5,6 mı bu ikinci üçte de bir kadın."
Yani bu yöntemle meclislerinde her üç kişiden biri kadın oldu.
412 ilçede 70 yaş üzeri sadece 5 başkan kaldı
(*) Büyükşehir ve altındaki 412 ilçenin 3'ü 30 YAŞIN ALTINDA bir başkan tarafından yönetilecek.
Yine 412 ilçenin 55'i 30-40 yaş; 120'si 41-50 yaş; 160'ı 51-60; 69'u 61-70 yaş arasındaki bir başkanı seçti.
(*) 412 büyükşehir ve ilçenin sadece 5'i 70 yaş üzeri.
Türkiye'de 52 milyon vatandaş CHP'li bir belediyede yaşıyor
(*) Türkiye nüfusunun büyükşehirlerde yaşayan bölümü 66 milyon.
Bu nüfusun 44 milyonu bugün itibariyle CHP'li bir başkanın yönetiminde.
Bu da büyükşehir nüfusunun yüzde 66.44'ü oluyor.
(*) Bütün kentli nüfusu alırsak…
Nüfusun 80 milyonu kentlerde yaşıyor.
Bu nüfusun 52 milyonu CHP'li belediyelerin elinde.
Bu da kentli nüfusun yüzde 65.26'sı.
Trabzon, Gaziantep ve Kocaeli gibi AKP kalelerinde bile merkez ilçeler CHP'ye
Bu tablonun gösterdiği gerçek şu:
AKP kentli nüfusu hızla kaybediyor.
Mesela Trabzon, Kocaeli, Gaziantep gibi AKP'nin en güçlü kalelerinde bile merkez ilçeleri hep CHP'li adaylar kazanmış.
Yani oralarda nüfusun şehir içinde yaşayan kesimini.
AKP 2017'den beri şehirleri kaybediyor
Üstelik bu bugüne mahsus bir şey değil.
2017 Referandumu'ndan beri durmayan bir eğilim.
İnsanların eğitimi yükseldikçe ve şehirlerde yaşamaya başladıkça AKP'ye giden oy azalıyor.
Bana göre geriye dönmesi zor bir trend bu.
Adayı değiştirilen yerlerde yeni adayların performansı ne oldu?
Merak ettiğim bir konu da “aday belirlemeleri” idi.
Değiştirilen ve yeni bir adayla seçilime girilen yerlerde adayların performansı ne olmuştu?
Sonuçlar şöyle:
(*) CHP bu seçimde 146 kişiyi yeniden aday göstermiş.
Bunların 104'ü kazanmış.
Yani “değiştirilmeyen” adayların yüzde 72'si kazanmış.
(*) Buna karşılık değiştirilen ve yeni adayla girilen yer sayısı 106.
Bunlardan 89'u kazanmış.
Yani, başarı oranı yüzde 83.
Kasım ayında yapılan ilk ankette CHP yüzde 14'tü
Gökhan Zeybek'ten seçim öncesine ait çok ilginç olaylar dinledim.
“Kasım başında işe başladığımızda ilk gelen ankette CHP yüzde 14 görünüyordu” diyor.
Bu oran ay ay yükselmiş.
Seçime bir aya kala AKP'yi geçmiş.
Seçimden 1 ay önce İstanbul otogarından gelen ilk rapor
Özellikle İstanbul konusunda çok birebir çalışma yapılmış.
İki ay önceden itibaren “Otogar Raporu” almaya başlamışlar.
“İstanbul otogarlarını çok sıkı takibe aldık. Seçmen getirmek veya götürmek için AKP kaç otobüs kiralamış onu öğrendik.
3200 otobüs kiralamışlar.
Aynı günlerde bizim kiraladığımız otobüs sayısı 350'ydi.
Ama seçim gününe yaklaştıkça AKP'nin kiraladığı otobüs sayısı düştü. En son seçimden üç-beş gün önce bu rakam 30'lara inmişti. Bizim kiraladığımız otobüs de neredeyse hiç kalmamıştı.
Netice olarak şunu söyleyebilirim. Bu seçimde AKP dışarıdan oy getirme, taşıma işi yapamadı.”
"İstanbul'da rakip seçme hakkı verilseydi Kurum'u seçerdik"
"AKP İstanbul'da aday konusunda bize seçme hakkı verseydi, kesinlikle Murat Kurum'u seçerdik. Böyle bir adayı nasıl koydular anlamadık. Tam bir akıl tutulması.”
Bu rakamlara baktığım zaman görüyorum ki, CHP belki de tarihinin en büyük yenilenme operasyonunu yapmış.
Bundan bir yıl önce aklımızın ucundan bile geçmeyen şeyler yapılmış.
"MKYK'nın en yaşlı üyesi 64 doğumlu olan benim"
Verdiği son bilgi de ilginç.
“CHP”nin yeni MKYK”sının en yaşlı üyesi benim. Ben de 1964 doğumluyum."
Yani 60 yaşında.
Bu da “Yeni CHP”yi anlatan ilginç rakamlardan biri.