HAYATTA İKİ DEFA "GAME OVER" OLDUM

Ertuğrul Özkök

Dün size Survivor ekonomisini anlattım. Bugün o dünya başarısının arkasındaki insanı anlatayım.

Önce kendi gözlemlerim, sonra onun ağzından Acun Dünyası nedir ona bakalım.

Onunla ilk defa uzun bir süre geçirdim ve sohbet ettim.

Bir kere az uyuyor.

SABAH NİYE

4’DE UYANIYOR

Dominik veya Miami’de olduğu zamanlar, saat farkı nedeniyle sabahları 3-4 gibi uyanıyor.

Sebebi: Bir akşam önceki reytingleri almak.

Sonra günlük çalışmalar başlıyor.

SÜREKLİ YANINDAKİ

EDİTÖRÜN, GÖREVİ NE?

Yanında hep geniş bir arkadaş grubu var. Bunlardan biri bir tür asistan, editör.

Acun cep telefonundan Survivor’un henüz yayınlanmamış bölümlerini izliyor ve ‘Şu saniyede kesin, şu saniyeden sonrasını verin’ diyerek bir anlamda programın ana çatısını çiziyor.

Editör sürekli bu notları alıyor ve sonra onlar saniyen uygulanıyor.

ÖĞLE YEMEKLERİ EN AZ

15 KİŞİ İLE YENİYOR

Dominik’teki evinde öğle yemekleri en az 15 kişilik gruplar halinde yeniyor ve üç masa kuruluyor.

Aşçı Türkiye’den gelmiş ve Türk yemekleri yapıyor.

Ancak Miami’nin en önde gelen restoranlarında büyük forsu var.

Her zaman en iyi masalar veriliyor.

Bu arada Acun Ilıcalı’nın, partneri Çağla Altunkaya ile selfie yaparken ki bu fotoğrafını da ben çektim.

MİAMİ HEATS ARENASINDA

4 KİŞİLİK KOMBİNE BİLET

Yemeklere ve basket maçına teknesi ile gidiyor.

Miami Heats’ in arenasında 4 kişilik kombine bileti var. Yeri hakemlerin ve Bench’in üç sıra arkasında ve tam orta yerde.

Böyle bir yerden kombine bilet alabilmek Miami’de herkese nasip olacak bir şey değil.

Hatta çok zor diyebilirim

İşine acayip konsantre.

Bütün gün telefonda ve isteyen herkes ona ulaşabiliyor.

Arabayı ve tekneyi hep kendi kullanıyor.

Ayrıca motosikletleri var. Mesela tekne gezisi için marinaya beni motosikletle götürdü.

ÇOK İYİ BİR RAPÇİ OLDUĞUNU

BİLİYORDMUYDUNUZ

Müziği çok seviyor ve acayip bir pop müzik bilgisi var. Teknede sürekli müzik çalıyor ve play listlerini hep kendisi hazırlıyor.

Tercihi 80 ve 90’ların müziği ancak rap müziği çok iyi biliyor ve baya da iyi söylüyor.

Hatta hatıra olarak birlikte bir Rap klipi bile yaptık.

Şimdi gelelim onunla yaptığım sohbete.

SURVİVOR YARIŞMACILARI

FUTBOLCULARDAN MEŞHUR

(*) SORU: Survivor’ın son dunu nedir?

“ Şöyle söyleyeyim. Bir Survivor yayınının reytingi derbi dışında bir Fenerbahçe canlı yayınından yüksek. Herhangi bir Survivor sunumu 8 reyting yapar, derbi dışında bütün büyük takımların yaptığı maçların hiç biri 8 reyting yapmaz. “

(*) SORU: Sen iyi bir futbol izleyicisisin. Bir de İngiltere’de satın aldığın futbol kulübün var. Hangisi daha çekici?

“ Beni bırakalım rakamlara bakalım. Futbolun Türkiye’de çok yaygın olduğu söylenir ama ben futbolla ilgilenen kişi evreninin 8-10 milyon kişi olduğunu düşünüyorum. Survivor’ın ise 20-25 milyon kişilik bir evreni var. Yani Survivor yarışmacılarının tanınırlık, bilinirlik oranı ünlü futbolcularınkinden yüksek.”

İLK YILLARDA HİÇ

PARA KAZANMADIK

(*) SORU: Survivor iyi para getiren bir yarışma mı?

“ Şöyle bir gerçek var. Biz ilk yıllarımızda para kazanmadan en az 2-3 yıl geçirdik. Gelen parayı hep prodüksiyonun büyüklüğüne yatırdık. İnsanlara olayın büyüklüğünü hissettirmeye çalıştık.”

Şöyle bir örnek vereyim. Avrupa’da önceleri Şampiyonlar kupası vardı sonra bunu şampiyonlar ligine çevirerek bir üst seviyeye taşıdılar ve önemini hissettirdiler. Biz de Survivor’da böyle yaptık.

ÖĞLEN MESSİ VE NEİMAR

AKŞAM LEBRON JAMES

(*) SORU Neler yaptınız mesela?

“Mesela yarışmacılara uçuk ödüller verdik. Benim yıllarca önce verdiğim bir ödül var herhalde dünyada eşi yoktur. Mesela yarışmacıları önce New York’ta Arjantin Brezilya maçına götürdüm. Orada Messi ve Neimar oynuyordu onları seyrettiler. Maç öğlen 13’teydi. New York’ta Arjantin-Brezilya final maçını izlettik. Messi’yi, Neimar’ı yakından izlediler. Maç 15’te bitti. 16’da uçağa bindirdim akşam 19’da Miami’de Boston-Lakers final maçını seyrettiler. LeBron James’i 5 metre öteden seyrettiler, sonra akşam da adaya döndüler.”

(*) SORU Bugüne kadar kaç kişi yarıştı?

“Bugüne kadar 250’ye yakın Survivor yarışmacısı çıktı. Bunlar arasından bir de dünya şampiyonu çıktı. Survivor’dan çıkan Turabi Amerika’daki yarışmada da birinci oldu.”

EN SİNİR OLDUĞU

SÖZ NEDİR VE NEDEN

(*) En sinir olduğun söz nedir?

“Bizde kendimizi küçümseme eğilimi vardır. Yıllarca benim için “Abi adam Türk insanını çözmüş” dediler. İşte buna sinirleniyorum. Yani ben sadece Türkiye’de başarılı olabilirim gibi bir anlam çıkıyor. Hiç böyle bir şey yok. Bizim seyirci dünyanın en kaliteli seyircilerinden biri. Çünkü Türk dizileri dünya çapında bir başarı elde etti ve onlar seyircinin gözünde de çıtayı yükselttiler. Rekabet herkes gibi bizde de kaliteyi arttırdı. O nedenle dünyanın neresinde bir yere girsek orada gecenin ya 1’i ya 2’si oluyoruz. Amerika’nın İspanyolca konuşan insanlara yönelik El Mundo televizyonunda yılda prime time’da 150 bölüm yapıyoruz.

HAYALLERİM ÇOCUKLUĞUMDA

10 SANTİM, 25’İMDE 5 METREYDİ

(*)SORU: Bu hayalleri ne zaman kurmaya başladın? Çocukluğunda mı?

“Çocukluğumu bırak, gençliğimi de al, şu geldiğim yer 25’ime bile hayal edebileceğim bir uzaklık değildi. Gençlere hep şunu tavsiye ediyorum. Çok uzun hayaller kurmayın. Çünkü gözünüz o uzaklığı net göremez. Bir çocuğum hayal uzaklığı bence 10 santimdir. Pilot olmak ister, polis olmak ister. Gencinki ise 5 metredir. Daha uzak hayal kurabilirsin elbet ama gerçek ve net görebileceğin mesafe 4-5 metredir. 100 metre de hayalin olabilir. Sınır uzaydır. Ama insan net görebileceği hayaller kurmalı. Ben kendi payıma bir metre bir metre geldim. Yani hep bir adım sonrasını hayal ettim. Bana göre kısa hayaller daha başarı getiriyor. Uzun hayaller ise bazen yoldan çıkarıyor. “

HER ŞEYİN BAŞINDA

‘ACUN FİRARDA’VAR

(*) SORU: Herkes senin futbol bilgini biliyor, ama ben burada gördüm ki müthiş bir NBA basketbolu bilgin, Amerikan futbolu ve hatta buz hokeyi bilgin var. Nasıl zaman buluyorsun buna, nereden alıyorsun bu bilgiyi…

“ Her şeyin başında “Acun Firarda” olayı var. Ben 2002 yılında Acun firarda programlarına başladım. İnsan dünyayı gezmeye başlayınca görüyor. Tabii dünyayı gezmek var gezmek var. Turist gibi gezersen her şeyi göremiyorsun. Bu bakımdan seninle çok benzeşiyoruz. Seninle Meksika’da Ölüler Bayramı’nda karşılaşmıştık. Kimin aklına gelir böyle bir bayrama gitmek. İşte bizim aklımıza geliyor ve meraklanıyoruz., Okumaya başlıyoruz. Tabii çok kıymetli gezginlerimiz var geziyorlar ve bize çok güzel anlatıyorlar. Ama benimki biraz farklı, Ben yaşıyorum. Bir şeyi öğreniyorum, çözüyorum. Çözünce ilgim artıyor. Televizyonculuğun bir gereği bu. Yenilik, yenilik, yenilik.”

FUTBOLDA 22 ADAM NİYE BİR

TOPUN PEŞİNDE KOŞUYOR

(*) SORU: Ben de mesela son 7 ayda birden Formula 1 hastası oldum. Evvelden insanlar ne anlıyor bundan bir sürü araba geçip duruyor diyordum. Ama torunum Zeynep beni zorla F1 işine sokunca hastası oldum. Olayı çözdüm.

“O kadar doğru bir şey söylüyorsun ki. İşte olay budur. Futbol da böyle değil mi? Bazıları bunda ne var yahu, bir top var 22 kişi peşinden koşuyor. Ama iş öyle değil. Her sporun kendi içinde korkunç bir matematiği var.

BUZ HOKEYİ TOPUNUNUN

MATEMATİĞİNİ NASIL ÇÖZDÜM

(*) SORU Ama ben hala buz hokeyi olayına giremiyorum. Seyrederken topu bile göremiyorum.

“Buz hokeyi maçında top yerine kullanılan şey bir disk Pak deniyor. Salonda seyrettiğinde bunu görüyorsun. Ama televizyonda seyrederken görmek takip etmek çok zor. Bunu Amerika’nın en önemli spor kanallarından birinin yöneticisine sordum ve bana çok ilginç bir şey anlattı. Onlar da pakın görünmediğini düşünerek maç nakillerinde ekranda o topu dijital olarak renkli ışıklandırmışlar ve böylece daha kolay takip edilmesini sağlamışlar. Ancak hiç beklemedikleri bir şey olmuş. Buz hokeyi tutkunları “Bu ne rezalet” diye tepki göstermiş. Abim buz hokeyi hastası ona sordum. Topu göremiyorsunuz maçı nasıl izliyorsunuz dedim. Hokey seyircisi topa vuruştan Pak’ın nereye gideceğini okuyor ve izliyormuş. Hokey seyircisinin beyninin çalışması bu sporun matematiğini çözmüş ve ona göre algılıyormuş. “

SON 15 YILDA 10 NBA

FİNALİNİ SEYRETTİM

(*) SORU: Miami Heats’in arenasında 4 kişilik kombine yerin var. Maça çok gider misin?

“Basketbolda son 15 yılda en az 10 NBA finaline gitmişimdir. Miami takımıyla deplasmana bile gittim. Superbowl’ un (Amerikan futbolu final maçı) da son 5’inden üçünü seyrettim. Ama şunu söyleyeyim Amerikan futbolu insani açıdan çok doğru bir spor değil. Bence kaldırılabilir. O nedenle yılda en fazla 15 maç yaptırıyorlar. Baskette ise yılda 80 maç oynuyorlar.”

TİCARETTE İKİ

DEFA NİYE BATTIM

(*) SORU Para kazanmaya Survivor ile mi başladın yoksa daha evvel de işlerin var mıydı?

“Vardı. Ama 2 defa battım.”

(*) SORU Neden?
“Halüsinasyona varan bir iyimserliğim var. Ama şunu da biliyorum. İnsan uzmanı olmadığı bir konuda fazla iyimser olursa bu da çok iyi sonuç vermiyor. Mesela şu konu da ilginç buraya da yatırım yapalım, şurada para kazanırız diye bilmediğiniz bir konuya girerseniz sonu felaket olabiliyor.

Burada açıklayayım. Ben ticarette iki defa battım. Game over oldu yani. Romanya’da fırın açarsan zengin olursun derler, girer batarsın.”

MUHABİRLİKTEN GELİP MAJOR

KANAL SAHİBİ OLAN TEK İNSANIM

(*) SORU: Televizyondaki başarını niye bağlıyorsun?

“ Televizyonda bir sistem içinde muhabir olarak başlarsan, orada ortaya çıkan yetenek hayal kurmanı sağlıyor. Beni buraya getiren şey uzman olduğum alandaki iyimserliğim. İyimserlik cesaret getiriyor, cesaret korkusuzluk getiriyor, korkusuzluk da girişimciliğe dönüşüyor.”

(*) SORU Dünyada bu konuda rol modelin var mı?

“ Dünya üzerinde muhabirlikten gelip majör kanal sahibi olan tek insanım ben. Çünkü bir muhabir istediği kadar para kazansın o parayı riske sokarak büyük kanal sahibi olamaz.”

TELEVİZYONDA BORÇLANA

BORÇLANA BATARSINIZ

(*) SORU: Neden?

“Çünkü bu alan riskli bir alandır.” Televizyonun batması sana 100 milyon dolar eksi yazar. Çünkü televizyon şöyle batmaz. Aa iş iyi gitmiyor kapatalım deyip o gün kapatamazsın. Bu iş bir yıl iki yıl sürer o sürede borçlana borçlana batarsın. O nedenle TV8’e benim aldığım riski kolay kolay kimse alamaz. O zamana kadar kazandığım bütün parayı TV8’e yatırdım.”

HAYATIM BOYUNCA DEVLETLE

NİYE HİÇ İŞ YAPMADIM

(*) SORU: Son dönemde devletle iş yapanlar epey para kazandı. Senin de var mı böyle bir ilişkin?

“Prodüksiyon şirketi olarak hayatımda hiç TRT ile iş yapmadım. Çok saygıdeğer bir kurum ama, yüzde 1 bile olsa biri çıkıp TRT’den iş aldı , arkasında biri mi var, birini mi tanıyor der diye çekindim. Hayatımda hep özel sektörle iş yaptık, devletle hiç işim olmadı. Bir şey olacağından değil, bir şey derler diye yapmadım.”

BAŞARIMIN ARKASINDAKİ

ANAHTAR KELİME ŞU: OYUN

(*) SORU: Son olarak şunu sorayım. Başarının arkasında nasıl bir duygu var?”

“ Tek kelimeyle söyleyeyim. Oyun…Benim hayatım oyun. Küçükten beri arkadaşlarımla hep oyun kurar, oyun oynatırım. Survivor da benim için böyle. Oyun. Yarışma. O nedenle Survivor’ın yapımcısıyım ama seyrederken de acayip bir keyif ve heyecan duyuyorum.”