“Devlet bu sabaha karşı verdiği bir ilanla, Türkiye’nin 8 mücevherinden ikisinin şarap olduğunu açıkladı…”
Haberin özeti şu:
“Devlet bu sabaha karşı verdiği bir ilanla, Türkiye’nin 8 mücevherinden ikisinin şarap olduğunu açıkladı…”
Önce bir noktaya açıklık getireyim. Başlıkta “Bir gece yarısı haberi” ifadesini okuyunca sakın aklınıza “Külliye’nin gece yarısı kararnamesi” gelmesin.
Sadece haberi bu sabaha karşı 3’te New York Times gazetesinin dijital edisyonunda okuduğum için böyle yazdım.
Sex and City yazarının katıldığı partiyi okurken
Olay şu;
New York Times’ın bu sabahki dijital edisyonunda, Amerika’nın Hamptons bölgesinde yüksek profilli bir partiyle ilgili bir magazin haberini okuyordum.
Parti, Hamptons bölgesinde 20 yıldır yayınını sürdüren “Social Life Magazin” adlı dergi tarafından veriliyor.
Her yıl yapılan bir partiymiş.
Partinin ilgi odağı üç kadın.
Eski manken ve girişimci Christie Brinkley (69);
Sex And City dizisinin esin kaynağı ve yazarı Candace Bushnell (64);
Ve çok yönlü bir avangard sanatçısı olan Laurie Anderson (76)…
Tipik bir Hamptons ortamında, birbirinden ilginç ve avangard giysiler içinde, 900’e yakın tanınmış insanın katıldığı bir parti…
New York Times, harika bir seviyeli magazin diliyle anlatmış.
Hisleriniz sizi Türkiye’nin sekiz cevherine götürsün
İşte bu uzun yazının altında ilgili konulardaki başka haberlerin de anonsları var.
Bunlardan biri özellikle dikkatimi çekti.
Çünkü başlığı aynen şöyleydi:
“Hislerinizin sizi Türkiye’nin gizli mücevherlerine rehber olmasına izin verin…”
“Türkiye’nin gizli mücevheri…”
New York Times gibi bir gazetede, “Türkiye’nin mücevheri” olarak görülen şeyler nelermiş diye merak ettim tabii…
NYT: Mücevherleri ben seçmedim ilanı veren seçti
Ancak yazının altında şöyle bir not vardı:
“Paralı ilan…”
Ayrıca bir küçük not daha:
“Sayfadaki konular gazete tarafından seçilmemiştir.”
Demek ki bu mücevherlerin ne olduğunu belirleyen gazete değil, ilanı verenler.
İlanı veren kurumun adı olarak da bir internet adresi var:
“goturkiye.com…”
Arkasında devlet olan, bir kurum.
İsim hakkı da devlete kayıtlı.
Devletin gözüyle sekiz mücevher ne?
Tabii merakım daha da arttı.
Türkiye, “Mücevheri olarak neleri” anlatıyor ilanda New York Times okuyucularına…
Sayfada, fotoğraflarıyla verilmiş “8 Mücevher” verilmiş.
Sırasıyla alt alta yazıyorum:
(*) İzmir: Şirince
(*) Kapadokya Aşk Vadisi
(*) İstanbul: Boğaz’da tekne gezisi
(*) İstanbul Sarıyer’de kano sporu
(*) Kapadokya: Derinkuyu Yeraltı Şehri
(*) İstanbul: İki Michelin yıldızlı Türk (Fatih Tutak) restoran
(*) İzmir: Pamukkale
(*) İzmir: Urla Şarap tadımı…
Urla’da şarap tadımını görünce afalladım
İşte bu son maddede zınk diye durdum.
Türkiye’ye ait bir ilan…
Ve Türkiye’nin 8 mücevherinden birinin konusu “Şarap…”
Gözlerime inanamadım.
Tam bir gece yarısı hoş sürprizi…
Düşünebiliyor musunuz; yıllardır bıkmadan, usanmadan, dinci medyanın tepkilerini, hakaretlerini göze alarak anlatmaya çalıştığım bir konu devletle ilişkisi olan bir kurum tarafından bütün dünyaya ilan ediliyor.
Ayrıca listenin 1 numarasına konan Şirince köyü de şarap üreticiliği ile ünlü gerçekten şirin bir beldemiz.
Yani 8 maddelik mücevherlerin ikisi şarapla ilgili…
Tabii iki Michelin yıldızı almış ve güzel şarap kavı bulunan bir restoran şefimizin “Mücevher” olarak sunulmasından da aynı keyfi aldım.
Sitenin Türkçe sayfasında İzmir’in şerbetleri var
Bu haberi bir gece yarısı devrimi gibi algılamamın nedeni de şu:
İlanı veren “goturkiye.com” platformunu epeydir izliyorum.
Çok güzel işler yapıyorlar ama bugüne kadar sitede tanıtılan konular içinde şaraba rastlamamıştım.
Gözümden kaçmış olabilir, düzeltmeğe hazırım.
Ama mesela bu sabaha karşı İzmir sayfasına girdim orada Urla Bağ yolu ve şarap tadımı ile ilgili bir konu bulamadım.
İzmir’in şerbetleri var, ama şarabı yok.
Bu nedenle iflah olmaz iyimserliğim yine uyandı
İşte o nedenle, iflah olmaz marazi iyimserliğimle bir kere daha, “Acaba” dedim;
Acaba Devlet de nihayet bu toprakların ürünü olan ve son 20 yılda akıl almaz ilerleme gösteren şarapla barışıyor mu?
Biliyorum bunu söylemek pek kolay değil.
Şarap üreticilerinin içerde çektiği zorluklar azalmadığı gibi artıyor da…
Bir de şu var: Bu ilanı devlet mi verdi?
Kimdir öyleyse bu ilanı verenler?
İlanının arkasında görülen “goturkiye.com” adlı kuruluş, “Türkiye’nin Global Tanıtım Platformu ve Kanalı.”
2006 yılında kuruldu. Amacı, “Gastronomi, inanç turizmi, moda, alışveriş, kampçılık, golf, kayak, bisiklet gibi konularda Türkiye’ye tanıtmak.
Çok da başarılı işler yapan bir kuruluş.
2021 yılında Anadolu Ajansı’nda yayınlanan bir habere göre, kanala giren tekil ziyaretçi sayısı 8 milyona, sayfa görüntüleme sayısı 15 milyona ulaşmış.
Göreceli bir özerkliği var, ama artık her şeyin tek merkezden yönetildiği bir Türkiye’de bu göreceli özerkliğin ne kadar gücü olabilir ki…
Resmî Gazete'de yayımlanmış bakanlık onaylı bir kuruluş
Hürriyet’te Yalçın Bayer 2010 yılında bu kurumla ilgili olarak Turizm ve Tanıtma Fonunun yaptığı uzun bir açıklamayı yayınlamış.
(*) Portal 2006 yılında Yüksek Planlama Kurulu kararıyla kurulmuş ve karar Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş.
(*) Bakanlıkça resmi bir internet sitesinin kurulması için Hacettepe Üniversitesi ile anlaşma yapılmış.
(*) Proje bakanlık bütçesinden hiçbir harcama yapılmaksın hayata geçirilmiş.
(*) Bu proje ile yurtdışına hizmet verileceği için Hacettepe Üniversitesi, İngiltere’de bir kuruluşla iş birliği yapıyormuş.
Ayrıca 2021 yılında portalın yenilenmiş halinin tanıtımını da bizzat Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy yaptı.
Dolayısıyla bu özellikler beni biraz cesaretlendirdi ve bu heyecanımı hemen gece yarısı haber hâline getirdim.
Türk şarabının önü açılırsa beş yılda Avrupa’nın ilk beşindeyiz
Şuna gönülden inanan insanlardan biriyim.
Türk şarap üreticileri son 20 yılda olağanüstü başarılara imza attılar.
Türkiye’de bulunduğum sürelerde sadece Türk şaraplarını içiyorum.
Ayrıca yabancı dostlarıma hep Türk şaraplarını tattırıyorum ve inanın çok olumlu dönüşümler alıyorum.
Şarapçıların devletten istediği bir şey yok.
Sadece sektörle barışsınlar ve dinlesinler yeter.