Bese Hozat, Hülya Oran Olarak Sephora Mağazasına Gidecek Mi?

Ertuğrul Özkök

Biliyorum hayatı dağlarda militan olarak geçmiş bir kadına, “Kozmetik ürünleri satan bir mağazaya gidecek misiniz”  diye sormak bazılarına hakaret gibi gelebilir.

Bazı kimseler de “Dalga mı geçiyorsun” diyerek bana parmak sallayabilir.

Hayır madem silahlarını bırakıyorlar, ben de onlara karşı saygılıyım.

Ama sorduğum soruda ciddiyim.

DAĞDA SİLAH BIRAKAN 15

KADINLA İLGİLİ SORUYORUM

Dağda silahlarını bırakan 30 kişinin 15’i kadındı.

Bu kadınların hepsinin saçları açıktı.

Bütün dünya İŞİD'e karşı PKK/ YPG'li kadınların büyük mücadele verdiğini düşünüyor

İŞİD’in Ezidi kadınlara yaptığı zulmün karşısına da onlar çıktı.

Artık silahlı militan dönemleri geçtiğine göre, bundan böyle hayatlarını şehirlerde, kasabalarda, köylerinde geçirecekler demektir.

Ben de merak ediyorum.

Onların kaçı acaba bir Sephora mağazasına gidecek.

18 MİLYAR EURO, YILLIK  GELİRİ

OLAN BİR MAKYAJ MAĞAZASI

Sephora, bugün dünyada kadın ve erkek bakım ürünlerinin en büyük alıveriş mekanı.

Bütün ünlü markaların kozmetik ve cilt bakım ürünleri bu mağazalarda satılıyor.

Yani bugünün modern olsun, muhafazakar olsun kadınlarının cilt bakımı ve makyaj için vazgeçilmez güzergahı.

LVMH (Louis Vuitton, Moet&Hennessy) grubunun en büyük markası denilebilir.

LVMH’nin 2024 yılı toplam geliri 84.7 milyar Euro olarak açıklandı.

Bunun 18.3 milyar Eurosu Sephora’dan geliyor.

DİYARBAKIR’DA YOK

AMA MUTLAKA GELECEK

Dünyada 35 ülkede, 3 bine yakın Sephora mağazası var.

Türkiye’deki sayısı 50 civarında.

Diyarbakır’da Sephora yok, adını sembolik olarak yazıyorum.

Silah bırakma benim için, dağdaki o militan kadınların normal hayata geçişleri ile tamamlanmış olacak.

SOSYOLOJİK ANLAMDA

NORMALLEŞMENİN İŞARETİ BU

O nedenle soruyorum.

O 15 kadının kaçı Diyarbakır’a döndüklerinde Sephora mağazasına gidip alışveriş yapacak?

Benim için sosyolojik anlamda barışın tamamlanması budur.

Bazılarınıza bu yazdıklarım marjinal bir konu olarak görülebilir.

“Burası Orta Doğu…Savaş bölgesi…İnsanların kozmetik, güzelleşme, cilt bakımı düşünecek zamanı ve parası var mı diyeceksiniz…"

Durun öyleyse ben size bugün hiçbir yerde okuyamayacağınız bir “Finansal/sosyolojik gerçeği  anlatayım.


SAVAŞAN ORTA DOĞU’DA VE FUKARA

AFRİKA’DA KOZMETİK YÜZDE 27 BÜYÜYOR

Tankut Turnaoğlu sohbet etmekten en keyif aldığım iş insanlarından biri.
Dünyanın en büyük güzellik ve bakım şirketlerinden biri olan Procter&Gamble’in eski Türkiye, Orta Doğu ve Afrika başkanıydı.
Şimdi ayrıldı ve bir danışmanlık şirketi kurdu.
Aynı zamanda Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’ne girdi ve Avrupa Olimpiyat Komitesi’nin “Marketing” komisyonuna seçildi.
Türkiye’de kozmetik, cilt bakımı ve welness konularını en iyi bilen insandır diyebilirim.

PERŞEMBE AKŞAMI BLOOMBERG’DE
İZLEDİĞİM BİR HABERDE SÖYLENEN

Önceki Perşembe akşamı onunla yemeğe gitmeye hazırlanırken Bloomberg Televizyonunun İngilizce yayınında ilginç bir haber izledim.
“Afrika pazarında kozmetik ürünler pazarı çok hızlı büyüyormuş…”
“Nasıl yani” dedim. “Bu haber doğru olamaz…”
Bir yandan açlıkla, bir yandan iç savaşlarla bitap düşmüş bir kıtada kozmetik ve cilt bakımı pazarı ne kadar hızlı büyüyebilir ki…
Yemek masasına oturmadan bunu sordum.
“Haber doğru” dedi.

SAVAŞ VE FUKARALIKTA GÜZELLİK
ÜRÜNÜ SATIŞI NE KADAR ARTTI

Gerçekten de kozmetik pazarı dünyada en hızlı olarak iki bölgede büyüyormuş.
Biri "Savaşlardan bitap” düşmüş Orta Doğu’da…
Öteki ise fukaralıktan, iç savaşlardan, terörden bunalmış Afrika’da…
“Yani ne kadar hızlı büyüyor” diye sordum.
Verdiği rakam dudaklarımı uçuklattı.
Yüzde 27 büyüyormuş.
Tabi Orta Doğu deyince sadece İran, Irak, Suriye, Filistin akla gelmiyor.
Körfez ülkeleri de bir anlamda Orta Doğu.
Ama hepsini toplasan küçük bir nüfus.
Asıl nüfus savaşlarla bitap düşmüş Orta Doğu’da…
Demek ki insanoğlu, savaşta bile güzelleşmeye, cildine bakmaya çalışıyor.

Sanıyorum şimdi girişte ne demek istediğimi daha iyi anladınız.

MUHAFAZAKAR İKTİDARIN,EKONOMİK 

KRİZİNDE TÜRKİYE PAZARI NE KADAR BÜYÜDÜ

Peki 23 yıldır İslami hassasiyeti yüksek bir iktidar tarafından yöneltilen ve 7 yıldır tarihinin en ağır ekonomik bunalımını yaşayan, insanların günlük hayatlarını idame ettirmek için hayat savaşı verdiği Türkiye’de kozmetik ürünleri pazarı ne durumda?
Sıkı durun.
Türkiye’de de güzellik ve cilt bakımı sektörü yüzde 15 büyüyormuş.
Türkiye’de kozmetik pazarı 2024’de 4 milyar dolara ulaşmış.

ZENGİN ÜLKELERDE 
BÜYÜME HIZI DÜŞÜK

Dünyanın geri kalan bölümünde durum nedir?
(*) Latin Amerika Yüzde 19
(*) Doğu ve Orta Avrupa Yüzde 12
(*) Kuzey Amerika Yüzde 7.4
(*)Uzak Doğu Yüzde 3.7

LÜKS MALLARIN YÜZDE 40’INI TÜRK 
KADINLARININ YÜZDE 9’U ALIYOR

Ancak bunun altına indiğimiz zaman başka gerçeklerle karşılaşıyoruz.
(*) Türkiye’de “Lüks ürün satışlarının” yüzde 40’ını, Türk kadınlarının yüzde 9’unun harcamaları sağlıyor.
(*) Pazarın yüzde 15’ini lüks bakım ürünleri, yüzde 10’unu cilt bakımı, yüzde 5’i profesyonel ürünler. Yüzde 60 ise günlük kitlesel cilt ve saç temizlik ürünleri.

KIZLAR GİDEREK DAHA KÜÇÜK 
YAŞTA MAKYAJA VE BAKIMA BAŞLIYOR

(*) Kozmetik kullanımı konusunda başlama yaşı giderek düşüyor. Yani kızlar artık daha küçük yaşlarda makyaj yapmaya ve cilt bakımına başlıyor.
(*) Ancak tüketimin ağırlığı makyaj malzemesinden cilt bakımına doğru kayıyor.
İşte bu noktada ilginç bir duruma geliyorum.

BEYMEN, SEPHORA TARZI 17

KOZMETİK SATIŞ MERKEZİ AÇIYOR

Bu arada Türkiye’de bu sektörle ilgili biraz da haber vereyim.

Beymen Türkiye’de, Sephora tarzı kozmetik ve cilt bakımı ürünü satacak 17 mağaza açma kararı almış.

Bunun nedeni de bu ürünlere talebin son yıllarda çok artmış olması.

Beymen mağazaları içinde bu ürünlere ayrılan alan yüzde 5’den 10’a çıkarılmış.

SUZAN SABANCI BU

SEKTÖRE GİRİYOR

Bu alandaki en son haber ise Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı’nın da bu sektöre girmeye hazırlanması.

Onun yatırım alanı “Longevity” olarak belirlendi.

Yani insanları sağlıklı ve uzun hayata kavuşturacak ürünler.

Ama bugün başta L’Oreal olmak üzere bütün kozmetik ve cilt bakım ürünleri alanlarını “Longevity’e” doğru genişletiyor.

YENİ MARKANIN ADI NE VE

FOTOĞRAFLARI KİM ÇEKTİ

Sabancı’nın yarattığı yeni markanın adı “Suzi X.”

Arkadaşları arasında onun adı “Suzi’dir”

Yani kendi adını marka haline getiriyor denilebilir.

Zaten markanın lansman kampanyası için de yüz olarak kendini kullanacak.

Önceki hafta bu markanın lansmanında kullanılacak fotoğraflar çekildi.

Üstelik fotoğrafları dünyaca ünlü Chris Colls çekti.

Avustralyalı bir fotoğrafçı. Bir çok ünlü ile çalıştı.

Son olarak Dolce&Gabanna için çekimler yapmıştı.

BU SORUYU SORMAK BESE HOZAT

MİLLETVEKİLİ OLACAK MI KADAR NORMAL

Bütün bunları şunun için anlatıyorum.

Cumartesi günü törenle silahlarını yakan o 13 militan kadınla ilgili sorumu, bir zevzeklik olarak görmeyin.

Sosyolojik bir gerçeğin bize anlattığı hikayedir bu.

Bu soruyu sormak, Cumartesi günü silah bırakma törenini yürüten PKK yöneticisi Bese Hozat milletvekili olacak mı sorusunu sormak kadar normaldir.

BESE HOZAT’IN GERÇEK

ADI HÜLYA ORAN

Dağa çıkan her kadının ve erkeğin bir kod adı vardır.

İspanya iç savaşının en sembol kadın savaşçısının kod adı “La Pasionara” idi.

Ama gerçek adı Dolores İbaruri Gomez’di.

İspanya demokrasiye geçtikten sonra gerçek ismi ile yaşadı.

Geçen cumartesi günü dağda masa başında töreni idare eden Bese Hozat’ın gerçek adı da Hülya Oran…

BESE HOZAT NE ZAMAN

HÜLYA ORAN OLACAK

Dolayısıyla onun için de  “Bir Sephora mağazasına gidecek mi" diye sorabilirim.

Kimse de çıkıp bana parmağını sallayarak, ODTÜ’lü eski Dev Yolcular gibi, “Bizim militan bacımız öyle şeyler yapmaz” demesin.

Normalleşme hayata dönüştür…

Gerçek barışlar da böyle sağlanır.