AKP'nin çıkardığı frakı Hasan Abi Meclis'e yeniden getirecek mi?

Hasan Cemal'in HDP'den milletvekili adaylığı, onun en yakın arkadaşlarından oluşan WhatsApp grubunda bile sürpriz oldu.
Bir kısmı, Erdoğan yanlılarının “Eski Türkiye” diye karaladığı gazetecilerden oluşan bu grupta Hasan Cemal'in adı telefonlarımızda “Hasan Abi” olarak kayıtlıdır.
Cumhuriyet'te onunla birlikte çalışanların ona hitap biçimidir bu.

Ona Hasan Abi lakabını Erdoğan uçakta yapıştırdı

Ama aynı yaş grubundaki arkadaşlarının ona "Hasan Abi" diye seslenmesinin mazisi daha kısadır
Cumhurbaşkanı Erdoğan başbakanlığı sırasında onunla ilişkilerinin iyi olduğu dönemde onu dış gezilerine davet ederdi.
O gezilerinden birinde Erdoğan ona “Hasan Abi” deyince adı Türk medya tarihine ebediyen böyle girdi.
Bu adın yerleşmesine katkısı olanlardan ikisi de Hürriyet Yazarı Sedat Ergin ve rahmetli Ufuk Güldemir'dir.
O “Eski Türkiye gazetecisi” grubun kıdemli bir üyesi olarak ben haberi internet sitelerinden öğrendim.
Hepimiz şaşırdık.
Ama şurası kesin, hepimiz çok sevindik.
Nedense eşlerimiz bizden de fazla sevindi.

Hasan Abi'ye adaylık teklifini kim ne zaman, nerede yaptı?

Tabii ki gazetecilik damarım anında kabardı ve hemen bu işin perde arkasına araştırdım.
Bir bölümün bizzat birinci ağızdan, Hasan Cemal'den dinledim.
Hasan Cemal HDP'nin 2018 seçiminden sonra kurduğu "İstişare Grubu"nun üyesidir.
Uzun yıllar HDP'yi, Kürt hareketini izlemiş, üzerine kitaplar ve sayısız makale yazmıştır.
İki hafta önce bu grubun istişare toplantısından sonra HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan “Hasan Bey sizinle biraz konuşabilir miyiz?" demiş.
Baş başa görüşmede, “Arkadaşlarla size bu seçimde bizim partiden milletvekili adaylığı teklif etme konusunda görüş birliğine vardık. Kabul eder misiniz?" diye sormuş. 
Hasan Cemal “Bana daha önce 1991 yılında da Erdal İnönü Sosyal Demokrat Halkçı Parti'den (SHP) milletvekili olmamı teklif etmişti. Kabul etmemiştim. Bugün de yine milletvekili olmayı düşünmüyorum” deyip nazikçe reddetmiş.
Buldan, “Siz yine de bir düşünün” demiş.

Eşi Ayşe'ye söyleyince nasıl bir tepki aldı?

Eve geldiğinde eşi Ayşe Sözeri Cemal'e bunu anlatmış.
Ancak Ayşe'den hiç beklemediği bir tepki almış.
“Neden kabul etmiyorsun? Ülke büyük bir değişimin eşiğinde, senin de yıllardır savunduğun demokratik açılımlar olabilir. Sen de bu işi çok iyi yaparsın” demiş.
Hasan Cemal ikna olmuş ve Pervin Buldan'ı arayarak “Teklifiniz hâlâ geçerli mi?” diye sormuş.
O evet deyince kabul etmiş.
Bence HDP yönetimi çok iyi bir karar almış.

Bizim nesil solcusu Çetin Altan gibi başlar, Çetin Altan gibi bitirir

Hasan Cemal bu görevi hakkıyla yapacak bir arkadaşımız.
Bütün hayatını Türkiye'de demokratikleşme için yaşadı.
Bizim neslimizin birçok solcu genci gibi o da iktidara demokratik olmayan yollardan gelme fikriyle girdi siyasete ama sonra pek çoğumuzun olduğu gibi o da Türkiye'nin demokratikleşmesi ve her türlü vesayetin ortadan kalkması için mücadele etti.
Bu konuda yanlışlarını en rahat ve samimi şekilde ifade eden, özeleştirisini çok sağlam yapan bir gazetecidir.
2002 yılından sonra Erdoğan ve AKP'yi bu amaçla desteklemişti.
Ama sonunda o da rahmetli Çetin Altan gibi o da, “Hayal ettiğimiz ülke bu değildi” noktasına gelip, AKP ve Erdoğan'ın en sıkı muhaliflerinden biri haline gelmişti.

"Hasan Cemal kabul etseydin ne senin ne Cumhuriyet'in başına bunlar gelecekti"

Dün Hasan Cemal'le konuşurken bana 1991”de aldığı ilk adaylık konusunda bilmediğim komik bir şeyi anlattı.
Teklifi aldığında Hasan Cemal Cumhuriyet gazetesindeydi.
Sonraki yıllarda gazetede İlhan Selçuk ve ekibiyle ters düşmüş, Selçuk gazeteden ayrılmış, ancak sonra tekrar döndüğünde bu defa Hasan Cemal ayrılmıştı.
Erdal İnönü o eşsiz muzipliği ile Hasan Abi'ye şunu söylemiş:
“Bak teklifimi kabul edip milletvekili olsaydın ne Cumhuriyet'in başına böyle bir olay gelecekti, ne de senin başına…”

İlk espriyi eski Türkiye ekibinden Mehmet Yılmaz, ikinciyi ise ben patlatıyorum

Dün bu haberi öğrendikten sonra Mehmet Yılmaz anında espiriyi patlattı.
“Hasan Abi seçilirsen büyük bir ihtimalle en yaşlı üye olarak Meclis'i açma görevi sana düşecek.”
O bu espiriyi patlatınca benim hınzır ve muzip yanım da tamamladı:
“Hasan Abi TBMM'de Atatürk'ün koyduğu AKP'nin kaldırdığı frak geleneğini sen geri getirebilirsin.”
Hasan Abi son yıllarda iyi bir Atatürk hayranı oldu.
Tabii benim esprim anında günün konusu haline geldi.

İlhan Abi "Gardrop Atatürkçüsü" lafını, solcular parkayı keşfedince 

AKP'liler gibi bizim neslin solcuları da frak ve smokin gibi şeylerden pek hazmetmezler.
Hele hele rahmetli İlhan Selçuk ,Türk sol literatürüne o meşhur “Gardrop Atatürkçülüğü” lafını sokunca, bu tür giysiler burjuva alışkanlığı olarak kabul edildi.
Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının “parka gardrobu” da smokin ve frakın mezarını daha derdine kazdı.