Şu günlerde, Emil Michel Cioran’ın “Çürümenin Kitabın”ı okumanızı öneririm. Jean-Paul Sartre, Albert Camus, Samuel Beckett gibi büyüklerle kıyaslanan Ciroan özellikle, okumuş yazmış cinsinden insan denen yaratığın içyüzünü, çırılçıplak ortaya döküyor. Eleştirmenler, Romen asıllı bu Fransız için, “kitabını bitirince okuyanın, bir daha okuma cesaretini zor bulduğu ama başucundan ayıramadığı yazar” diyorlar.
Anayasa Mahkemesinin (AYM) verdiği kararların bağlayıcı ve herkes tarafından uygulanması gerektiği halde, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, AYM’nin verdiği bir ihlal kararına direnmesinin, tartışması sürüyor.
xxx
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı R.T. Erdoğan, konuyla ilgili “O tamamen yargının kendi içinde sürdürdüğü bir süreçtir. Yerel mahkeme bu kararı vermek suretiyle atabileceği bir adımı atmıştır” dedi.
Ana Muhalefet partisi CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: Anlaşılıyor ki, 14. Ağır Ceza Mahkemesi, “Anayasalar ve Yasalar bizi bağlamaz, biz gücümüzü Anayasadan değil biz gücümüzü saraydan alıyoruz” diyor, sözleriyle yerel mahkemenin AYM’yi yok saydığını ileri sürdü.
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül de: “Yerel Mahkemeye itiraz süreci devam ediyor, bu konu hakkında konuşmam uygun olmaz” dedi.
Önceki AYM Başkanları ve Anayasa Hukukçularının ortak görüşü ise: “Tüm devlet organları, AYM’nin kararına uymak ve icrasını gerçekleştirmekle yükümlüdür”.
xxx
Sanmayın ki, bu benim en kısa yazım oldu! Hayır, tersini düşünüyorum. “Çürümenin Kitabı”nı okumaya başlarsanız, aslında en uzun yazım olduğunu göreceksiniz.
Not1: Bu kitabı, Adaleti Mülkün Temelinden çalan çürümüşlere önermemin anlamı yok elbette!
Not2: NTV Yayınından bir gazete fotoğrafı ve alt yazısı;
Tarım ve Orman Bakanı yıkık altındaki kazazede ile konuşuyor-ÇÜRÜMENİN ÖZETİ-