CHP NE YAPMALI 3

Erol Çevikçe

Ak Sarayın CHP Genel Başkanı ile başlattığı görüşme süreci, AKP ve Cumhur ittifakı Başkanının (Tek Adam’ın) kurguladığı bir planın ilk adımıdır.

Bana göre Başkan Özgür Özer’i bu ilk görüşmeye, AK Sarayın planıyla yönlendirilen Gazeteci Yavuz Donat’ın sorusu kışkırtmıştır (teşvik etmiştir).

AKP Genel Merkezindeki -boş sandalyeli- oturma şekli bile bu planın bir ayrıntısıdır. Çünkü Partili Cumhurbaşkanı, asla -vazgeçmem- dediği o “Üst Koltuktan” (Anadolu deyişiyle -o Üst Oturaktan-) asla ve kata inmeyeceğini belgelemek istemiştir.

Planın iki asıl hedefinden birincisi, erken seçimden kaçmak. En erken 2027’ye, olanak bulursa 2028’kadar “Tek ve Mutlak Güç” konumunu sürdürmek. İkincisi, yitirdiği oy çokluğunu (seçim sandığını) yeniden toparlamak için -asıl sebep gördüğü- enflasyonu düşürecek zamanı kazanmak. Dolaysıyla, (hadi ben de sizi ziyaret edeyim) bahanesi ile başta CHP, muhalefetle yumuşama ve uzlaşma izlenimi verecek görsel ilişkiler başlatmak isterler!

Bunun için aracılara yazdırdıkları gibi, yargıya baskıdan ödün vereceklerinin işareti olarak bir-kaç adım atmak isterler! (Gezi kıyımı, Anayasa Mahkemesini tanımamak gibi).

Ne var ki, ülkenin ve halkın bu seçim sonuçlarıyla belgelenen ana (temel) sorununun nedeninin, Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet (Tek Adam) sisteminden kaynaklandığını, artık en uzak mezradaki yurttaş bile gördü, öğrendi ve biliyor.

İşte AKP’nin “Anayasa Yenileme (değiştirme) önerisinin arkasında, “kamuoyunun bu sistemden dönülecek” baskısı var. Bu gerçeğe karşı AK Saray, TBMM’de halen var olan çoğunluğu ile ve görünürde -demokratik düzenleme- teranesiyle, güçlü tek adam konumunu sürdürmek için ön ve öncelik almak istiyor.

Anayasa değiştirme konusunda AKP’li yetkililerin dillerinden anlaşılan; Yüzde 50+1’i düşürmek. Ve TBMM’yi öne çıkaran sembolik (örneğin ekonomik gidişatın sorumlusu gösterilecek bir Başbakanlık düzenlemesi getirmek, belki Bakanlara dönük gensoru hakkı gibi) değişliklerle “parlamenter sisteme” dönüş görüntüsü vermek isteniyor.

Ancak yine başta AK Saray (R.T. Erdoğan) ve AKP önde gelenleri olmak üzere bütün politika oyuncuları biliyorlar ki, tarafların kendi hesaplarına dönük akıllarındaki olabilecek bir anayasa değişiklik görüşmeleri ve tartışmaları ne komisyonlarda ne de meclis genel kurulunda bir sonuca varır.

Yinelersek, TBMM’nin bu günkü sandalye dağılımında AK Sarayın öneresi ile üzerinde laik demokratik sosyal hukuk devletini yeniden inşa edecek bir anayasa konusunda çalışmanın, uzlaşmanın olasılığı kesinlikle yoktur. (2015 Haziran seçimi sonrası Başbakan Ahmet Davutoğlu ile “istikşafi görüşme” saçmalığı ile başlanan ve fakat AK Sarayın CHP’yi 45 gün oyalayıp yapılan 2015 Kasım seçimini unutmayalım).

Cumhur İttifakının kendilerine göre Anayasayı değiştirme planını bozmak için CHP, 2023 seçiminde bağışladığı milletvekillerinin (tamamı ya da çoğunluğunu) ve son seçimde Türkiye ittifakına tabanda katılan oyun hakkını TBMM’de yanına almak için şeffaf bir şekilde ne gerekiyorsa yapmalıdır.