Yolun sonu görününce yeni hikaye arayışı mı?

Ergün Aydoğan


Sistemin kendilerini dışladığını, ötekileştirdiğini, yok saydığını, demokratik hak ve özgürlükleri kullanamadıkları iddiasıyla biz; bu ülkenin zencisiyiz dediler…
Kimseyi ötekileştirmeden, sınırsız hak (demokrasi hedef değil araç olduğu için) vaadiyle; yasaklar, yoksulluk, yolsuzlukla mücadele edeceklerini, vesayet sistemini kaldıracaklarını iddia ederek iktidara geldiler. 

Sözde liberaller, demokratlar, yetemez ama evet çiler; yeni bir hikayeleri olduğuna inandı!
Cumhuriyet döneminde hiçbir iktidarın yönetmediği kadar uzun, kullanmadığı kadar sınırsız yetkiyle 18 yıldır ülkeyi kesintisiz yönetiyorlar.

18 yılda vesayetle mücadele adı altında FETÖ ile işbirliği içine girip ‘Ergenekon, Balyoz…’ gibi davalarla başta TSK olmak üzere bütün kurumları altüst ettiler. Aynı hedefe farklı yollardan birlikte yola çıktıkları FETÖ darbe yaptı. FETÖ’nün darbesi ‘Allahın lütfu’ olarak görüldü. Anayasa değişikliği ile sistem değiştirilerek yetkilerin tek elde toplandığı CH Sistemi adıyla ucube bir sisteme geçtiler.
Denge denetleme sistemi ortadan kalktı, kuvvetler ayrılığı yerine, kuvvetlerin tek elde toplandığı sistemle, ne Meclis, ne yargı, ne de kurum ve kuruluş kaldı.

Sanki 18 yıldır ülkeyi AKP-Erdoğan yönetmiyormuş gibi ‘Hukuk ve Ekonomi’de reform yapacağız dendi, kendi getirdiklerinin yerine eski kadroları getirerek ‘değişim’ diyerek ‘yeni dönem’ başlatacaklarını iddia diyorlar.

Medyadaki ‘Hık deyici kalemşorları’ aman ne güzel ‘güzellemeleri’ gayretindeler. Partili cumhurbaşkanı zamanın ruhuna göre önceki söylediklerinin tam akside olsa ne söylerse, ne yaparsa; doğru söylemiş, doğru yapmış oluyor. Erdoğan nereye giderse doğrular! da onunla birlikte hareket ediyor.

Ekonomik anlayışını faiz karşıtlığı üzerine oturtan, faiz artışı sanki kendisine rağmen alınmış gibi ‘’Bağrımıza taş basarak acı reçeteye göz yumacağız’’ derken amansız kalemşoru Abdülkadir Selvi ‘Erdoğan var olduğu sürece acı reçete uygulanmaz’ diyebiliyor.

Yakın zamana kadar yerli ve milli nutku atan, Avrupa’dan yana görüş bildirenleri vatan haini gibi gören Erdoğan ‘’Kendimizi Avrupa’da görüyor geleceğimizi Avrupa ile birlikte tasavvur ediyoruz’’ açıklamalarıyla mesajlar veriyor.

Cumhur ittifakı çatırdıyor mu!

Bütün anketler küçük ortak MHP’nin oylarının elli artı bir barajını geçmeye yetmediği, yeni ortaklara veya ortağın değişimine ihtiyaç olduğunu gösteriyor.

Devlet Bahçeli’nin himmetiyle salıverilen mafya lideri Alaattin Çakıcı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na üst üste iki mektupla ağır hakaretler ediyor. Devlet Bahçeli ‘’Alaattin Çakıcı benim dava arkadaşımdır’’ açıklamasıyla sahipleniyor.

Cumhuriyet savcılarından uzun süre ses çıkmıyor. Herhalde geç fark ediyorlar ki, uzun zaman sonra dava açılıyor. İktidar mensupları reislerinin vereceği tepkiye baktığı için tepki vermekte oldukça gecikiyor.

Siyasete, Meclise yapılan mafya saldırısına; siyasetin iktidar kanadı ve Meclis tepkisiz kalmaya devam ediyor. Erdoğan daha önceki saldırılarda olduğu gibi hala tepki vermiş değil.

Bülent Arınç koçbaşı mı?

Siyasetin vicdanı diyen, kritik süreçlerdeki çıkışlarıyla ‘koçbaşı’ diyende var.

Bir önceki Berat Albayrak çıkışından sonra istifanın gelmesini Bülent Arınç’ın çıkışına bağlayanlar olmuş… ABD seçimler öncesi AKP’lilerin Trump lehine açıklamalar yapıp, kazanması için dua ederken

Arınç’ın tercihini Joe Biden den yana koyması da…

Habertürk’teki son mülakatı ve söyledikleri de çok ses getirdi, günlerdir tartışma konusu. 

Reform… Hukuk… Adalet… Erdoğan’ın kendisi kadar demokrasi, hukuk ve adaletten yana olduğuna vurgu yapıyor sanki Erdoğan’ın yaşanan hukuksuzluklardan haberi yokmuş gibi!

Adalet bakanının ‘adalet yerini bulsun isterse kıyamet kopsun’ çıkışından sonra daha çok tartışılır hale gelen Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala başta olmak üzere uzun tutukluluklarına dikkat çekiyor. Ve reform iddialarına paralel bu ve bazı isimlerin yakın zamanda tahliye olma beklentisi yükselmişti

Erdoğan 3 gün sonra konuşuncaya kadar!

İktidar ortağı Devlet Bahçeli’ye ters düşme pahasına Alaattin Çakıcı’ya en sert tepkiyi Bülent Arınç veriyor. Arınç’ın açıklamalarından günler sonra yükselen tepkilerde dikkate alınmış olacak ki Erdoğan’dan ‘bireysel açıklamaların kendilerini bağlamadığı’ yönünde sert açıklamalar geldi. Arınç’ın dediği gibi Erdoğan onun gibi düşünmüyormuş (öyle mi bir süre sonra anlaşılacak; iyi polis kötü polis mi, bireysel çıkış mı?)

Hukukta reform bekleyenlere mesaj ABD’den geliyor. Obama’nın anılarını yazdığı kitapta Obama ‘’Erdoğan için, demokrasiye ve hukuka olan bağlılığı kendisini iktidarda tutmasına endekslidir’’ diyor. Yüksek beklenti içine girenlerin dikkatine!

Sonuç olarak yeni bir hikâye olarak yola çıkanların hikâyesi çoktan bitmiş. Biten hikâyede eski aktörlere yeni roller dağıtılarak, eski hikâyeleri yeniden vizyona koymak istiyorlar.

Kolay değil, 20 yıl geçmiş hikâye eskimiş, aktörler yıpranmış; 20 yılda yeni nesiller ortaya çıkmış, yeni aktörlerle yeni hikâyelerin yazılma beklentisi toplumun beklentisi haline gelmiş.