Askeri darbelere…
iktidarın yıllarca üzerinden mağduriyet oluşturduğu 28 Şubat, 27 Nisan E-Muhtıra dedikleri bir sayfalık bildiriye rahmet okutacak boyutta CHP’ye ve CHP’li belediyelere yönelik üniformalı ‘yargısal’ darbesi tarihin en ağır sonuçlarına yol açarken; bazı CHP’lilerin yargıdan iktidar beklentisi içine girmeleri kaygı verici paradoksal bir boyuta ulaşmıştır.
Aylardır TV ekranlarında CHP kontenjanından konuşanlar gerçekliği tartışılır tanık beyanlarına dayalı suçlamaları dile getiriyor. Kulisler, iddialar, suçlamalar birbiri ardına devam ediyor! Ankara ofislerinde, gizli mahfillerde toplantı üstüne toplantılarla; parti içi iktidar hazırlıkları bütün hızıyla devam ediyor!
İktidar araçsallaştırdığı yargı üzerinden bir taraftan partiye kayyım veya kendisine tehdit oluşturan Özgür Özel yönetimini boşa düşürerek eski Kemal Kılıçdaroğlu yönetimine partiyi vermenin altyapısını oluştururken bir taraftan da CHP’li belediyelere silkeleme adına ‘yolsuzluk’ operasyonları yapıyor. İktidar halkın gözünde umut-seçenek olmaya başlayan CHP’yi kurultayını bile yapamayan, belediyeler üzerinden yolsuzluk yapan bir parti durumuna düşürmek, CHP’yi tartışılır kılmak adına kontrol ettiği devletin bütün imkanlarını kullanıyor.
Halkın seçtiği belediye başkanları, belediye çalışanlarını ‘azılı suçlu’ gibi gösteren polislerin arasındaki görüntüleri emniyet tarafından çekilip medyaya servis edilmesi, askeri darbe görüntüsünü andıran bu görüntüler taraflı tarafsız vicdanları yaralıyor! Bu görüntüler masumiyet karinesine, insan haklarına aykırı ‘itibarsızlaştırma’ işkence suçudur.
CHP ‘KURULTAY’ İDDİANAMESİ KABUL EDİLDİ; 12 kişiye hapis talebi!
Dava dosyasına ‘’şüpheli’’ olarak giren isimler arasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat ve CHP Erzurum İl Başkanı Serhat Can Eş de bulunuyor.
İddianame, CHP’nin 4-5 Kasım 2023 tarihlerinde Ankara Spor Salonu’nda Özgür Özel’in, Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı kazandığı kurultayda, bazı delegelere menfaat karşılığı oy kullandırıldığı iddialarıyla mutlak butlan yani geçersiz-yok sayılması isteniyor!
Davanın tarafı olmadığını söyleyen, kurultayı kaybeden Kılıçdaroğlu iddianamede tek ‘mağdur’ olarak geçiyor! İfade vermeye gitmiyorum dese de mahkeme lehte sonuçlanırsa en büyük ‘’kazanan’’ olacak! Diğer taraftan kurultayı kazanan Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu ve birçok CHP’li siyasetçi ‘şüpheli’ olarak yer alıyor. Soruşturmalarla CHP’yi dizayn etmek isteyen iktidar, bu davayla adı geçen siyasetçilere siyasi yasak getirecek süreci başlatmış oluyor; hem CHP dizayn edilecek hem de rakipler siyasi yasakla tasfiye edilecek!
ÖRTÜK VEYA AÇIK KİM DESTEK VERİYORSA…
İktidara yürüyen Türkiye’nin kurucu ana muhalefet partisi yargı baskısı altındayken, iktidarın tüm hukuksuzluklarına sessiz kalarak veya iddiaları sahiplenerek katkı sunanları ne CHP’liler ne de tarih affetmez. İktidar eliyle buradan parti içi iktidar umudu besleyenler gelseler bile uzun süre o koltuklarda oturamazlar. Ancak her geçen gün daha da otoriterleşen iktidarın ömrünü uzatırlar.
Kaybettikleri kurultay sonrası ‘şaibe’ iddialarıyla iktidar hesabı yapanlar bugüne kadar kazandıkları kurultayları nasıl, hangi yöntemlerle kazandıklarını en iyi bugün ‘şaibe’ iddialarını ortaya atanlar bilir!
Kemal Kılıçdaroğlu ‘’partimi adliye koridorlarında tartıştırmam. O nedenle ifadeye gitmedim, gitmem’’ diyor ama aylardır iktidar kanallarında kendisine yakın isimler tarafından tartışılması ve köpürtülmesine ses etmiyor. Ta en başından Erdoğan’ın suçlamalarını destekleyen açıklamalar yapmak yerine çıkıp ‘’benim partimde kimse iradesini menfaat karşılığı değiştirmez, benim partimde ‘şaibe’ olmaz, sarayın yargısı benim partimi dizayn edemez’’ deseydi; bugün bunların hiçbirisi konuşuluyor olmazdı. Bugün bunlar konuşuluyorsa Kılıçdaroğlu’nun ‘zımnen’ de olsa ‘şaibe’ varmış algısı yaratmasının sonucudur.
AKP her geçen gün halk desteğini kaybediyor, kaybettikçe otoriterleşiyor. İktidardan gitmemek için darbe yöntemlerine başvururken özellikle CHP’ye yaptığı siyasal-yargısal operasyonlarla CHP içinde derin çatlaklar oluşturmaya çalışıyor bunun içinde CHP içindeki iktidar çekişmelerinden güç alıyor.