Uzaya gidecekler ve gerçekler

Ergün Aydoğan

                                      

AKP’nin (Cumhur İttifakının) ‘’Umut satanlar değil, istikrar getirenlerden size fayda gelir’’ iddiasıyla seçmene elindekini kaybetmesine izin vermemesi telkiniyle, hayal vaatlerine her yerde sürekli bulunan gaz ve gaz mı petrol mü veya jelibon mu ne olduğu bilinmeyen yeni maden buluşlarıyla… uzaya gideceklerin belirlenmesi gibi bugüne değil geleceğe bakmayı ‘umut’ etmeyi vaat etmesi.

Önemli olmakla birlikte devlet erkanı dışında kuraya katılarak araç almayı hak edenlerin yakın vadede alamayacakları, üretildiği iddia edilen ‘muhteşem’ aracın ‘muhteşem’ fabrikasının ve üretim bantlarının bir türlü görülemediği, gösterilmekten imtina edilen tesislerden çıkmadığı, başka bir ülkede üretildiği iddiasıyla, devlet erkanına teslim edilen özel üretim TOGG yerli arabalar ‘sünnet çocukları’ gibi kongrelerde ve mitinglerde süslenerek gezdirilip algı çalışması yapılmaktadır.

Sonra yaptıkları hatalardan, yanlışlardan özür dilemeleri, affedilmeyi beklediklerini bir tarafa bıraktığımızda çıraklık, kalfalık, ustalık dönemlerinin ardından şahlanış dönemlerine girildiği vurgusuyla pozitif kampanya diliyle süreci yönetmeye çalışmaktadırlar.

Yani ‘yaparsa AKP yapar’ yaptıkları tamam, ya yapamadıkları…

O kadar çok ki. Yapılmayanlar söylenmeye başlandığında bu sefer başlıyorlar mazeretler sıralamaya. Sonuç, ülke 10 yıl öncesine göre olumsuzlukların hızla arttığı bir dönemden geçiyor. Temel soru şu olmalı sorunun parçası olan çözümün parçası olabilir mi? Zaten sorunu çözebilecek olsa sorunu yaratmaz veya çözebilecekse çözer, bugün her türlü yetkiye rağmen çözemiyorsa yarın nasıl çözecek.

Bırakalım hayal ötesi işleri, az bir zaman değil 21 yıl gibi uzun iktidar döneminde insanlar bazı kazanımlarının derdine düşmüş; ya bunları da kaybedersem endişesi yaşayabileceği doğrudur. Ve fakat seçimlerden sonra hangi sürpriz ekonomi politikalarının uygulanacağı belirsiz, bu belirsiz politikalar sonucu yıkıcı krizlerin olmayacağının herhangi bir garantisi olmadığı gibi, güvensizliğin daha da artmasıyla yıkıcı krizin olumsuz etkisi çok daha yüksek olacaktır.

Çünkü mucize yönetim sistemi çare olmadığı gibi mucize diye tercih edilen ‘heteredoks’ yeni ekonomi modeli de çare olmadı. Çare yok ‘ortodoks’ politikalara geri dönmek isteyeceklerdir. Serbest piyasa ekonomisinden, sopalı ekonomi modeline geçeli çok oldu. Borsa, Finans, Bankacılık ve döviz fiyatları üzerinde yoğun bir baskı kurulmaktadır. Tarım Kredi Kooperatiflerinde 900 temel ihtiyaç ürünlerinde seçime kadar sabit fiyat kararı alındı. Ya seçimden sonra, ne olacağını tahmin etmek için ekonomist veya kahin olmaya gerek yok. Bugün aman elimdekini avucumdakini muhafaza edeyim diyenler bir anda yerle yeksan olabilir, elindeki avucundaki uçar gider.

Özellikle döviz borcu olanların şimdiden kaygılanıyor olması boşuna değildir.

Astronot kıyafetleri içinde uzay hedefi koyanların birazda tabana kırsala bakmasında yarar var. Özellikle büyükşehir uygulamasından sonra mahalleye dönen köylerde ciddi sıkıntılar var. Yaptığımız seçim çalışmaları kapsamında Balıkesir-İvrindi-Kocaeli köyü ve tabi birçok köylerimiz aynı durumda, 20-25 yıldır var olan sorunu tekrar ediyor. İlçeden köye 4 Km’lik yollarının hala yapılmadığını, köy yolundan, Balıkesir-Körfezden gelen anayola bağlanması için kavşak ihtiyacının giderilmediği, ölümcül kaza riski oluşturduğunu. Ayrıca tarımsal arazileri sulanması için gölet sulama kanaletlerinin kapalı sisteme bir türlü geçirilmediği için su kaybı ve verim kaybı yaşandığını dile getirmektedirler. Bu iki küçük sayılabilecek yatırımlar için kaynaksızlık gerekçesinin öne sürüldüğü iddia edilmektedir.

Bir başka sorun-kaygı ise mahalleye dönüştükten sonra Köy tüzel kişiliğine ait arazi-gayrimenkul varlıklarının haraç-mezat satılıyor olmasıdır.

Karada TOGG, havada İHA ve SİHA, denizde TCG hiçbirine itiraz yok, ama bunları öne sürerek var olan sorunlar göz ardı edilmemeli, yok sayılmamalı. Astronot kıyafetiyle boy gösteren yöneticiler hadi ‘soğan ve patatese’ bizi kurban etmeyin diyeceklerine sorunlara çare üretmeliydiler. Ayrıca gökyüzünden kırsala inin bakın! Genel sorunlarla birlikte, Büyükşehir yasasıyla mahalleye dönüşen Balıkesir kırsalın-köylerin hala yol sorunu, sulama sorunlarına çözüm üretilebilmiş değildir.

İktidarın kendi yarattığı sorunları çözebilmesi söz konusu değildir, Türkiye’nin yeni bir başlangıç yapması kaçınılmazdır.