Cumhuriyet Halk Partisi 4-5 Kasım 2023 tarihlerinde Ankara Spor Salonu’nda ‘’Demokrasi ve Birlik’’ adıyla 38. Olağan Kurultayı’nda 13 yıllık Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile Özgür Özel yarıştı, Türk demokrasisinin alışık olmadığı bir biçimde Özgür Özel, Kemal Kılıçdaroğlu karşısında genel başkanlığı kazanarak yerleşik kurultay geleneklerini yıktı.
Çok alışılagelmemiş bu durum karşısında, bu sonuca hazır olmayan Kılıçdaroğlu ve onunla siyasi gelecek tasavvuru yapanlar sonucu kabullenmekte oldukça zorlandılar. Geçmişte ‘demokrat’ lıklarının gereği olağanüstü çabalarla, olağanüstü kurultay için toplanan imzaları geri çektirenler o günleri unutarak delegelerin demokratik iradelerini yok sayarak, delegenin demokrasi dışı yöntemlere alet olarak ‘çıkar’ karşılığı tercih yaptıkları iddialarını uzun süre dillendirdiler. Bu iddialarını sosyal medyada yaygınlaştırdılar, her gün daha fazla ‘köpürterek’ kamuoyunda ‘kuşku’ yaratılmasını sağladılar.
Yerel seçimlerde beklemedikleri bir başarı da ‘’şaibe’’ iddialarını sürdürmelerinin önünü kesmedi!
Kurultay günü değişim ekibinin yanında-çeperinde görülen eski Muş gençlik kolları başkanı Erkan Çakır (ne bekledi de alamadıysa…) kurultay sonrası X’ten CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş’ın para karşılığı delege sattığını iddia etti (her ne kadar daha sonra ben görmedim, tanık olmadım, duydum dese de). Yeşiltaş iddiaları ‘iftira’ diyerek yalanladı, Bursa Başsavcılığına paylaşımın kaldırılması, şüpheli veya şüphelilere kamu davası açılması talebiyle şikayette bulundu. Dosya yetkisizlik kararıyla Ankara başsavcılığına gönderildi. Ankara başsavcılığı bir yıl bekletilen dosya soruşturma kapsamında Kılıçdaroğlu ve eski CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi’yi ‘tanık’ sıfatıyla ifadeye çağırdı.
AKP Genel Başkanı Erdoğan, CHP kimlikli kişilerin bu iddialarından yola çıkarak CHP’nin ‘şaibeli’ bir kurultayla genel başkan değişikliği yaptığını iddia etti. Erdoğan bunu birçok kez dillendirdi. Daha önce de Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik ‘’kasetle gelen kasetle gider’’ suçlamaları yönelttiği gibi bu defa kurultayın ‘şaibe’li olduğu iddiasını gündeme taşıdı. Bu sefer Kılıçdaroğlu ve ona yakın isimler Özgür Özel’e Erdoğan’ın bu iddiaları karşısında neden sessiz kaldığını, neden cevap vermediğini sorgulamaya başladılar. Kılçdaroğlu’nun ‘şaibe’ iddialarına yönelik KRT’de verdiği cevaplar kamuoyunca çok konuşulur hale geldi. Her gün AKP medyasında Kılıçdaroğlu ve onun çevresindeki isimler referans gösterilerek ‘şaibe’ nedeniyle kurultayın iptal olacağı iddiaları gündemi meşgul ediyor.
Oysa iddia sahibi iddiasını ispatlamakla mükelleftir. İleri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin, iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir.
CHP’Lİ OLAMAYAN CHP’LİLER…
Türkiye’nin en önemli gündemi ne kayyım atamaları ne önüne gelenin soruşturulması, gözaltına alınması, tutuklanması; yok olan demokratik hak ve özgürlükler… ne fitreye muhtaç hale gelmiş asgari ücretli, emekliler… ne de ucuz ekmek kuyrukları, ucuz et kuyrukları, ucuz sebze meyve kuyrukları…
Türkiye’nin tek derdi CHP kurultayı iptal olur mu, olmaz mı? İptal olursa CHP’ye kayyım atanır mı, divan başkanı Ekrem İmamoğlu’na siyasi yasak gelir mi; bugüne kadar açılan 5-6 dava yetmemiş olacak ki buradan bir siyasi yasak çıkar mı konuşulanlar bunlar!
İktidara yakın kanallarda günün vazgeçilmez konusu CHP kurultayı! Ve tabi ki hem iktidarın kanallarında bu konunun uzmanı kesilenler hem de partili cumhurbaşkanı Erdoğan’ın temel argümanları biz demiyoruz CHP’liler kendileri bu iddiaları gündeme taşıyor bizde onların iddialarını esas alarak tartışıyoruz diyorlar! Haksız değiller…
Evet ne yazık ki eski yeni CHP kimlikli bazı isimler AKP’lilerden daha çok bu asılsız iddiaları esas alarak olayı köpürtmeyi sürdürüyorlar. Kurultay iptal olabilirmiş, iptal olmalıymış, olmazsa bu iddialar karşısında Özgür Özel partiyi olağanüstü kurultaya götürmeliymiş!
CHP’li olamayan CHP’lilere göre CHP’nin 47 yıl sonra birinci olmasının, AKP’nin ilk kez ikinci olmasının… belediyelere yapılan operasyonların, parti genel başkanlarının tutuklanmasının, sanatçıların, iş insanlarının tutuklanmasının, her geçen gün otoriterleşen iktidarı değiştirmek değil, kurultayı kazanan CHP yönetimini değiştirmek.
Adı ‘’Demokrasi ve Birlik’’ olan kurultayda demokrasi alışılmamış bir biçimde olgunlukla sonuçlanırken birlik lafta kaldı…
Yerel seçimlerden başarıyla çıkan CHP, tam da iktidarın istediği gibi yine her zaman olduğu gibi iç çekişmelerle, kurultay tartışmalarıyla gündem üstünlüğünü iktidara kaptırmış durumda! CHP radikal kararlar almazsa bu tartışmaların önü kesilecek gibi görünmüyor!