2023 Mayıs seçimlerinde CHP’yi Kandil’dekilerle ‘montaj video’ görüntülerini kent meydanlarında gösterime sunup ‘teröristlerle işbirliği’ içindeler, teröristler bunları destekliyor, CHP seçimleri kazanırsa ‘’Abdullah Öcalan’ı serbest’’ bırakacaklar dediler mi, dediler!
Velev ki montaj olsun diyerek Kandil’den dedikleri videoların montaj olduğunu kabul ettiler mi, ettiler!
Muhalefeti sürekli olarak DEM’le işbirliği, ittifak yapıyorlar eleştirileriyle DEM’lenmekle suçladılar mı, suçladılar!
Seçmende, CHP’ye oy verirsem terörist başı Abdullah Öcalan serbest kalır endişesi yaratılarak, ekonomik olarak çektiğim sıkıntılar önemli değil, sıkıntılara katlanırım yeter ki terörist başı Öcalan serbest kalmasın; aç, sefil kalsam da, ülkenin bekası daha önemli diye düşünerek tercih yaptı mı, yaptı!
Seçimler bitti, montaj videoları yayınlayanlar seçimi kazandı, böylece ülkenin bekası güvence altına alınmış oldu…
Derken seçimlerden hemen sonra, bir yıl önceden başladığı anlaşılan ‘’büyük proje’’ planı ilan edilmeden önce planı yapanlar, DEM’lenmekle suçlanmaya neden olan DEM’lilerin elleri Devlet Bahçeli’nin ‘şefkatli’ ellerinin arasına alındı, ‘şefkatle’ sıkıldı. Bu arada el sıkılmadan önce DEM grubuna Bahçeli tarafından ‘ellerinin sıkılacağı’ bilgisi önceden verilmiş!
Onunla da kalınmadı, PKK’nın kurucu lideri, terörist başı Abdullah Öcalan terörü bitirme adına PKK’ya silah bırakma çağrısı yapsın gelsin TBMM’de konuşsun daveti yapıldı.
Bir taraftan DEM’lilerin elleri sıkılır, Abdullah Öcalan ‘’barış elçisi’’ olarak ilan edilirken diğer taraftan DEM’li belediyelere kayyum atamaya, DEM’liler terörle arasına mesafe koymadığı gerekçesiyle PKK’lıkla suçlanmaya…
CHP’nin kayyumlara karşı çıkmasıyla, DEM’le bir araya gelmesinden hareketle DEM’lenmekle, teröre destek vermekle suçlanmaya devam ediliyor.
Kafanızın karışması kadar doğal bir şey yok. İktidarın elinde ‘’terör ölçer metre’’ var istediği an istediği kişileri terörle ilişkilendirebiliyor. Kendileri her türlü ilişkiyi kurarken karşılarında kim varsa ya FETÖ’cü ya da PKK’lı olabiliyor.
En büyük terörist Abdullah Öcalan ise, onu TBMM’ye çağırmak ‘’barış elçiliği’’ ise, DEM’de Öcalan’ın kontrolünde, onun talimatıyla hareket ediyorsa DEM’i dışarda tutmak nedir. Hani bugüne kadar DEM’in siyasetini, adaylarını Abdullah Öcalan belirliyordu. Kendisi TBMM’ye davet edilirken, kontrolü altında olduğu iddia edilen partinin şeytanlaştırılması neyin nesidir.
Öcalan başka Kandil başkaysa, Öcalan görüşülebilir, Kandil-DEM PKK ise; Öcalan’ın Kandil’e silah bırakma çağrısının karşılığı olabilir mi? Öcalan’ı muhatap al ama Öcalan’ın listelerine karar veriyor denilen DEM’i yok say!
Dün rakiplerine Öcalan’ı serbest bırakacaklar derken de en büyük milliyetçi onlar, Öcalan TBMM’ye gelsin konuşsun derken de en büyük milliyetçi onlar! DEM’e kim selam verirse terörist, bunlar ellerini sıkarsa en büyük milliyetçi!
Mayıs seçim sürecinde günlerce Öcalan ve DEM üzerinden rakiplerini terörist olmakla suçlayanlar bugün gece gündüz cansiperane bir biçimde Öcalan üzerinden yeni açılım süreci başlatanları vatanperver, milliyetçi, barış elçisi olarak güzelleme yapıyorlar!
Kimsenin içeriğini bilmediği, sürecin nasıl ilerleyeceği konusunda hiçbir bilgi sahibi olmayan, başkası adına konuşan ‘fikirsizler’ sahipleri neylerse güzel eyler; vardır bir bildikleri diyerek bilinmeyen süreci yine karşılarındakileri suçlamaya devam ederek açılım güzellemesi yapıyorlar. Bir taraftan da; iç cephe bütünlüğü önemli diyerek!
Öyle bilinmezlikler var ki, Abdullah Öcalan TBMM’ye nasıl gelecek, umut hakkı yasası mı çıkarılacak, cumhurbaşkanı af yetkisini mi kullanacak veya cumhurbaşkanı danışmanı Mehmet Uçum’un dediği gibi İmralı’dan görüntüsü mü gelecek! Öcalan bizi bağlamaz diyenleri görüntü tatmin edecek mi yoksa Uçum’un PKK ‘siyasal muhataplığa’ taşınsın önerisinin gereği mi yapılacak!
Biliyorum kafanız karıştı, iktidarın ve iktidar destekçilerinin dönüş hızını takip edemiyorsunuz; kendi fikriniz yok ‘fikirsizseniz’ daha çok kafanız karışır!
Sonuç olarak iktidar Abdullah Öcalan TBMM’ye gelsin dese, Kandil’i ‘siyasal muhataplığa’ taşısa, PKK ile masaya otursa, DEM’le anayasa yapsa da; en büyük milliyetçi yine onlar!