İddia serbest, savunma yasak!

Ergün Aydoğan

                                    

İBB iddianamesi çıktığı günden beri iktidar sözcüleri, iktidara yakın medya ve bir merkezden yönlendirildiği belli olan aynı içerikle sosyal medya paylaşımlarıyla ortada kesinleşmiş bir mahkeme karar olmadan ‘’Ekrem İmamoğlu suç örgütü’’ diye paylaşımlar yapılıyor, TV programları yapılıyor. Devletin kanalı TRT tek taraflı iddialarını sürdürüyor, Ekrem İmamoğlu’nun oğlu Selim İmamoğlu’na banka üzerinden gönderdiği 7 yüz 72 bin lirayı, 1000 kat yanılmayla 7 yüz 72 milyon olarak yayımladıktan sonra ‘’hata’’ oldu diyor.

Ekrem İmamoğlu ile ilgili ortada henüz kesinleşmiş bir mahkeme kararı yok. İstanbul’un seçilmiş belediye başkanının ‘’sesi, görüntüsü, fotoğrafı’’ her yerde yasak olduğu gibi X hesabı kapalı. Ekrem İmamoğlu Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi’nin X hesabı dördüncü kez (CBAdayOfisi, CBAday Ofisi1 ve CBAdayOfisi11), milli güvenlik ve kamu düzeninin korunması gerekçesiyle erişime engellendi.

Aynı gerekçelerle İddianame çıktıktan sonra karşı taraftan gelen suçlama iddialarına karşı, iddianamede yer alan tutarsızlıkları-çelişkileri açıklamak için açılan İstanbul İddianamesi de hesapları da erişime engellendi.

DURUŞMALAR TRT DEN CANLI YAYINLANIR MI?

Eğer iddia edildiği gibi ortada ‘büyük yolsuzluk’ varsa, elde bunan olduğuna dair güçlü belge ve kanıtlar varsa iddia sahiplerinin canlı yayını talep ediyor, canlı yayınlanmasından çekinmemesi gerekir.

Başından beri iddiaların muhatapları Ekrem İmamoğlu ve CHP yönetimi yargılamanın canlı olarak TRT veya belirlenen bir kanalda tüm milletin gözünün önünde canlı yayınlanmasını talep ediyorlar. Bu konuda MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yayınlanması konusunda ısrarlı açıklamalarını sürdürürken, AKP Genel Başkanı Erdoğan olumlu yönde açıklamaları var.

Ama iddianame ortaya çıktıktan sonraki gelişmelere bakıldığında, iddianın ötesine geçen; iktidar ve iktidar çevrelerinin ve iktidar medyasının kesin suçlamaya yönelik sistematik propagandasına karşı, iddiaya muhatap olanların savunma-açıklamaları için açtıkları sosyal medya hesaplarının bile kapatılıyor olması İBB duruşmalarının canlı yayınlanma ihtimalinin olmadığı gibi bir düşünceye sevk ediyor.

O zaman akla gelen soru iddia sahipleri iddianamelerine, yeterince güvenmiyor mu? Güvenmediği için kamuoyu oluşturma, kamuoyunu ikna etme ihtiyaçları için tek taraflı suçlamalarına muhataplarının kendilerini savunma alanlarını daraltıyor, açılan sosyal medya hesaplarını kapatıyor.

Sürecin bütününe bakıldığında İBB davasının yolsuzlukların üzerine gitme, yolsuzluklardan hesap sormaktan daha çok, siyasi hedefler gözetilerek, siyasi amaçlı dava olduğu kanaati yapılan kamuoyu araştırmalarında toplumun yeterince ikna olmadığı sonucu çıkmaktadır.

Amaç yolsuzlukların üzerin gitmek, hesap sormak olsaydı, Meclis’te bekleyen ‘siyasi etik’ yasa teklifleri 6 yıldır Meclis’te beklemez. AKP Genel Başkanı Erdoğan, ‘siyasi etik’ yasası çıkarsa siyaset yapacak ‘ilçe, il’ başkanı balamayız gerekçesiyle karşı çıkmazdı!

LEKELENMEME HAKKI…

Lekelenmeme hakkı, ceza yargılamalarında masumiyet karinesi ile birlikte büyük önem arz etmektedir. Masumiyet karinesi ile mahkemeler ve kamu otoritelerince suçlu muamelesi görmeme koruma altına alınırken; lekelenmeme hakkı ile de ‘’toplum nezdinde suçlu muamelesi görmemesi güvence altına alınmaktadır.

MASUMİYET KARİNESİ…

Masumiyet karinesi, suçsuzluk ilkesi veya uluslararası hukuk terimi olarak presumption of innocence; suç kesinleşmediği sürece kimsenin hükümlü sıfatıyla değerlendirilemeyeceğini ifade eden, temel hukuk doktrini.

Gelinen noktada ne ‘’lekelenmeme hakkı’’ ne ‘’masumiyet karinesi’’ne dikkat edilmiyor. Daha duruşmalar başlamadan, mahkeme kararları kesinleşmeden peşinen ‘’suçlu’’ ilan edilerek bunun kabullenilmesi bekleniyor; bu yargılamaların siyasallaştığını ve bir süre sonra adalete olan güveni sarsılmasına yol açıyor.